Dün ve bugün..

Bir genç babasına sordu:

“Sizin çocukluğunuzda, gençliğinizde;

Teknolojiye erişim yok

İnternet yok

Bilgisayar yok

Televizyon yok

Klima yok

Araba yok

Cep telefonu yok, nasıl yaşardınız?..

Baba cevap verdi;

"Aynen sizin neslin bugün yaşadığı gibi yaşıyorduk.

Dua yok

Şefkat yok

Saygı yok

Utanç yok

Alçak gönüllülük yok

Zaman planlaması yok

Spor yok

Okuma yok”..

Biz, 1940-1990 arasında doğan insanlar Allah’ın sevgili kullarıyız..

Hayatımız gerçek bir kanıtdır;

Oynarken ve bisiklete binerken, asla kask takmadık.

Okuldan sonra akşama kadar sokakta oynardık, hiç televizyon izlemezdik..

İnternet arkadaşlarıyla değil gerçek arkadaşlarla oynardık..

Susadığımız zaman, şişelenmiş su değil, musluk suyu içerdik..

Aynı bardağı dört arkadaşla paylaştığımız halde hastalanmazdık..

Çıplak ayakla dolaşırdık ama ayaklarımıza bir şey olmazdı..

Annemiz ve babamız bizi sağlıklı tutmak için hiçbir zaman ek gıda takviyeleri, vitaminler vermezlerdi.

Kendi oyuncaklarımızı kendimiz yaratır ve onlarla oynardık..

Ailemiz zengin değildi. Bize mal mülk değil, sevgi verdiler..

Cep telefonlarımız, DVD'lerimiz, oyun istasyonumuz, video oyunlarımız, kişisel bilgisayarlarımız, internet sohbetimiz olmadı ama, bizim gerçek arkadaşlarımız vardı..

Arkadaşımızın evini davet olmadan istediğimizde ziyaret eder ve onlarla birlikte eğlenerek yemek yerdik..

Senin dünyandan çok farklı olarak bütün akrabalarla iç içe yaşar, aramızda sıkı bağlar olurdu..

Çektiğimiz fotoğraflar siyah beyazdı ama renkli anılarla doluydu..

Biz kendine has, anlayışlı bir nesiliz, çünkü biz ebeveynlerinin söylediğini dinleyen son nesiliz..

Ayrıca, çocuklarını dinleyen ve dikkate alan ilk nesiliz..

Ve sizler yaşındayken asla var olmayan bir teknolojiyi nasıl kullanacağınız konusunda size yardımcı olabilecek kadar zeki olan da biziz!..

Bu yüzden; bizden keyf alın, bizden öğrenin, hazine biziz..

Ve…

Dünyadan yok olmadan önce ; her şeyi ve herkesi sevin..

**

Hayırlı günler..