DESTEĞE RAĞMEN KAYBETTİLER…
Afyon’da Eğitim Bir-Sen, İLKSAN seçimlerinde büyük yenilgiye uğradı.
Geçen Cumartesi günü Türkiye genelinde yapılan İlksan seçimlerinde eğitim sendikaları adaylarını yarıştırdılar.
Seçim sonuçlarına gore Türk Eğitim-Sen ezici bir üstünlük sağlayarak 130 delegenin sahibi oldu.
Eğitim iş kolunda yetkili sendika olan Eğitim Bir-Sen ise 30 civarında bir delege çıkartabildi.
İktidara yakın olduğu bilinen Eğitim Bir-Sen, neden Afyon’da büyük yenilgiye uğradı?  
İddialara göre; İl Müdürlüğünde, yaklaşık 10 yıldır hiç bir idarecilik müktesep hakkı olmayan şube müdürlüğünde Eğitim Bir-Sen destekli görevlendirme şube müdürü eliyle atamaların ve görevlendirmelerin devam etmesi, eğitim camiasında rahatsızlık oluşturduğundan…
Bazı ilçelerde Eğitim Bir-Sen temsilciliği ile şube müdürlüklerinin tek kişi elinde bulunması eğitim camiasında rahatsızlıklara sebep olduğundan…
İlksan seçimlerinde Eğitim Bir-Sen’in haklı söylemlerini, il ve ilçe temsilcilikleri tarafından yeterince anlatmadıklarından ve süreci kötü yönetmelerinden kaynaklandığı belirtildi.
SANDIKLI BELEDİYE MECLİSİ TOPLANTISI
Dün akşam belediye meclisi Elibol’un başkanlığında toplandı.
MHP’li üyelerden Hasan Mutlu ve Mevlüt Özçınar, Karadeniz’e gittiklerinden toplantıya katılamadılar…
Meclis gündeminde imar değişiklikleri vardı.
Ak Partili üyelerin muhalefetine rağmen bir oy fazlasıyla, imar değişiklikleri meclisten geçti…
Ak Partili üyelerin neden muhalefet ettiklerini, krokiler bize henüz ulaşmadığı için detaylı yazamadık.
Belgeleriyle açıklayınca, kimlerin haklı olduğuna siz karar vereceksiniz…
Dün, belediye hoparlörü; havalar ısındığı için SANJET’in ısıtma işleminin durdurduğunu anons etti.
Yani, elektrik masrafı bu tarihten itibaren düşecek demektir…
Ki, elektrik borcu yüzünden Sandıklı’nın çektiği sıkıntılar unutulacak gibi değildir.
Hatırlarsınız;
O tarihte kamuoyuna açıklama yapan Başkan Elibol, “Bu güne kadar 13 trilyon borç ödedik, 680 milyarı mı, ödemeyeceğiz, bize kasıtlı davranıyorlar..” diye kendisini haklı çıkarmaya başlamıştı..
Gerçek böyle değildi…
Ödenen 13 trilyonun, yaklaşık 10 trilyonu Başkan Elibol’un döneminde kullanılan elektriğin borcuydu…
Başkan Elibol, demagoji yaparak olayı lehine çevirmeye çalıştı ama başkan yardımcısı Ahmet Şahin çok yerde başkanın bu hatasını dillendirdi..
Gerçi, Ahmet Şahin’in o kadar büyük yanlışlara vesile olduğu işler var ki..
Başkan değil ne olursan ol, atında çalışan adamın diline düşmeyeceksin…
Mesela, Başkan Elibol her verdiği demeçte “4 trilyon borçlanmayla 27 trilyonluk yatırım yaptık..” açıklaması gerçekleri yansıtmıyormuş…
“Doğru olsa, belediyenin bu günkü borç yekünü 49 trilyon olur muydu?” diyen de başkanın en yakını…
Başkan Elibol “Belediyeyi 33 trilyon borçla devraldım..” dediğine göre Elibol’un yaptığı borç miktarı 16 trilyon olmuyor mu?
“Sanjet’e 26 trilyon topladık, 32 trilyonluk yatırım yaptık..” diyen Başkan Elibol için ”6 trilyon da, İller Bankasından kredi olarak aldığını neden söylemiyor ki, sanki çocuklarının rızkından mı kesip yatırım yaptı?” diyen de, başkanın en yakını…
Diğer taraftan
Başkan Elibol’un “şunu yaptım, bunu yaptım, işte hizmet..” diye verdiği demeçlerde geçen her şeyin nasıl çarptırıldığını anlatmaya çalışacağız…
Bilinir ki, belediyeler de çok kitabına uydurulur.
Mesela, meclisten itfaiye öncü aracı almak için karar alınır…
Öncü aracı diye, Amerikan malı makam arabası alınır…
Daha neler…
HOPP.. DÖRDÜNCÜ YOK…
Ahmet Efendi, ceketinin içinde büzüşmüş, elleri cebinde, kara kara düşünerek, işe gelirken…

Bir de ne görsün?

Duvarın dibinde Alaattin'in lambası!
Kapmış yerden heyecanla, şöyle bir ovalamış, içindeki cin “hopp” diye çıkmış tabii.

Demiş ki cin...

"Dile benden ne dilersen... Ama iyi düşün, çünkü, sadece üç hakkın var!"

Ahmet Efendi hemen "çok para" demiş...

Cin, o yeri göğü inleten, buğulu davudi sesiyle, "bol bol fatura yaz, KDV’sini öde, gerisi senin" cevabını vermiş.

Ahmet Efendi ikinci seferde "köyde kerpiç evde oturuyorum, bana merkezde güzel bir ev" demiş….

Cin, adı gibi gülümsemiş.

"Git, Çakır Mahallesine üç katlı, kameralı ev hazır " cevabını vermiş.

Duyduklarına şaşıran Ahmet Efendi, son isteğinde "Mahduma bol kazançlı bir iş..”demiş...

Cin de, hiç istifini bozmadan, "gitsin, Musaf’tan yarı hisseyi alsın" deyince...

Ahmet Efendi’nin yüreği hoplamış: "Musaf’ı ne karıştırıyorsun? Hay ben senin gibi cinin, taaaa.." derken...
"Hoop!" demiş cin, "dur bakalım orda... Söyledim sana, üç hakkın vardı, dördüncüyü isteyemezsin!"
 
Editör: Haber Merkezi