Demirkırkan,”Allah askerimizin yardımcısı olsun”

CHP İl Başkanı Dr.Kemal Demirkırkan basın açıklamasında;

“PKK,KCK, PYD-YPG'li ve DEAŞ'lı teröristleri etkisiz hale getirilmesi için başlatılan Afrin operasyonun 27. gününde şehit sayımız 31 ulaştı. Şehitlerimize Allahtan rahmet, yakınlarına ve ulusumuza başsağlığı, gazilerimize acil şifalar diliyorum. Biz bu haklı davada ordumuza başarılar diliyoruz. Allah askerimizi yardımcısı olsun. Mehmetçiklerimizi burnu kanamadan görevlerini tamamlayıp bir an önce ailelerinin yanına dönsünler.

Ancak şunu da belirtmeliyim. Afrin Operasyonu, AKP’nin iç politikada siyasi ikbal için kullanacağı bir malzeme değildir. Ordumuzun yaptığı mücadele Türk halkının, Türk milletinin mücadelesidir. AKP’nin ya da sayın Erdoğan’ın mücadelesi değildir. Diğer yandan bakıyoruz Başbakan Binali Yıldırım, ‘Bizi Afrin’e götür’ sloganlarına gülerek, ‘Çıkışta hazır olun Afrin’e gidiyoruz’ karşılığını veriyor. Bu davranış, Afrin’de canı pahasına mücadele veren Mehmetçiklerimize ağır bir hakarettir. Gülümseyerek söylediğiniz bu alaycı sözden dolayı vatanı ve milleti için evlatlarını şehit veren bütün ailelerden, evladı orada çarpışan ailelerden ve tüm ulusumuzdan özür dilemenizi bekliyoruz.

26. Genel Kurmay Başkanımız, hemşerimiz sayın İlker Başbuğ diyor ki “Afrin harekatı siyasete malzeme edilmesin” doğru mu? Çokdoğru. Peki bu lafı kim üzerine alınıyor. AKP Genel Başkanı Erdoğan. Bu da yetmiyor “Yazıklar olsun, gereği yapılacak” diye tehdit ediyor. Zaten biliyorsunuz sayın Başbuğ, yine bu iktidar döneminde FETÖ ve AKP kumpası sonrası terör örgütü kurmak ve yönetmekle suçlanarak 26 ay hapis yatırılmıştı. Sözün bittiği yerdeyiz. Bu ülkeye yazık oluyor. Biz bu yönetimi hak etmiyoruz. Bu ülkenin aziz yurttaşları bu yönetimi hak etmiyor.

Kıymetli Basın Mensupları;

CHP Genel başkanı sayın Kemal Kılıçdaroğlu, 17 Aralık 2017 tarihinde yaptığı açıklamada AKP Genel başkanı Recep Erdoğan’ın oğlunun, dünürünün, kardeşinin, eniştenin, eski özel kalem müdürün MAN Adasında 1 Sterline kurulan şirketle ne alakası var diye sormuştu. Cevap gelmemesi üzerine para transferi gösteren belgeleri göstermişti. Belgelerin ortaya çıkması ile birlikte başta AKP Genel Başkanı olmak üzere tüm AKP’liler,avukatları, yandaşları “sahte, sahte” diye bağırmaya başlamışlardı.“Belgeler sahte, savcılığa ver” dediler. Verildi. Sonuç: Savcılık “dekontlar üzerinde yapılan incelemede, dekontlarda belirtilen para hareketlerinin Halk Bankasının 21.12.2017 tarihli yazısı ekinde gönderilen para hareketleriyle, Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığının 22.12.2017 tarih ve Esas 34321 sayılı yazısı ekinde gönderilen raporda belirtilen para hareketleriyle aynı olduğu görülmüştür.” Kararına vardı. Yani belgeler tamamıyle gerçek. Sayın Erdoğan; “Gerçekse götür savcılığa ver. İspat et. İspat ettiğin anda ben Cumhurbaşkanlığını bırakacağım. Siyaseti bırakacağım” demişti. O zaman sözünü tutma sırası sizde. Hepimiz sözünüz tutmanızı bekliyoruz.

Diğer yandan bu konuda cevap bekleyen sorular hala cevaplarını bulamadı. Hangi şirket satıldı? Bu şirket ne işle meşguldü? Man Adasında 1 Sterline kurulan bir şirket 15 Milyon Dolara nasıl ve kime satıldı?

Sayın Valimiz Mustafa Tutulmaz “yatırımlarda ülkemizin kaynaklarının verimli kullanılmasından sonuç alalım ve kaynaklarımızı boşa çıkarmayalım.” demiş. Sayın valimizin bu sözlerine gönülden destek veriyoruz. Kaynaklarımız verimli kullanmalı, israftan kaçınmalıyız.

Bildiğimiz kadarıyla ilimizde birçok Helikopter pisti var. Askeri havaalanımız şehrimize 2 km. uzaklıkta. Yap-işlet-devret yöntemiyle adeta çocuklarımızı borçlandırarak yaptığımız Zafer Havaalanı var. AKÜ Tıp Fakültesi yerleşkesinde, AFAD yerleşkesinde ve Devlet Hastanemizin bahçesinde de helikopter iniş pistleri var. Peki AKP Genel Başkanı gelecek diye eski stadyum alanına yapılan ve muhtemelen 10-15 gün sonra ortadan kaldırılacak olan bu pistlere harcanan paralara yazık değil mi? Bu israf değil mi? Yetimin hakkını böyle mi koruyorsunuz?

İlimizin tanıtımında yaşadığımız sorunlar hepimizin malumu. Biz de bu konuda sivil inisiyatifi içine alan bir vakıf kurulmasını önermiştik. Ancak valiliğimiz bünyesinde “Afyonkarahisar Tanıtım Bürosu” kurulduğunu öğrendik. İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü varken bu kurum ne işe yarayacaktır? Bu yeni oluşum devletin Kültür ve Turizm Müdürlüğünü bypass mı edecektir? Kültür Müdürlüğüne tanıtım faaliyetleri için il özel idaresinden yılda 50 bin TL verilirken, bu oluşumun makam odasına 40.000 TL’lik masa sandalye alındığı bilgileri doğru mudur? Eğer doğruysa bu israf değilmidir? Bu kurumun idaresinden sorumlu kişinin oğlu bu kuruma iş yapacak olan bir ajansın ortağı mıdır? Sayın Valimizden yol yakınken bu konular hakkında inceleme yapmasını istiyoruz.”

Çayımızın sorunları Ülkemin sorunlarından farklı değil ama bizim derdimiz yerel olarak bize verilen Sözlerin Tutulmaması :

1-Çay Barajı temeli 8.3.2014 tarihinde atıldı 3 senede tamamlanacağı taahhüdü verilmesine rağmen yapımı yılan hikayesine döndü Müteahhidi iflas etti işi taşeron firma yapacak dendi oda iflas etti Dsi tüm araçları ile çalışmalar yapıldı ama hala ne zaman biteceği belli değil.Şimdide İkmal ihalesi yapılmadan yeni bir firma geldiği söyleniyor.

2-İçme suyu Arıtma tesisi Baraj sahası yani Çay Belediyesi Hudutları dahilinde yapılacağı ilan edilmesine rağmen ne hikmetse Çayın Afyon çıkışına doğru Orman arazisi üzerine yapımına başladı bunun gerekçesi Çaya verilecek olan su yine pompalar basılacak Bolvadin hattına ise kendi cazibesi ile yani bize maliyeti yine iki katı Bolvadin tarafına yine ucuza mal olacak.

3-Oluşturulacak İçme Suyu Birliği Yönetiminin Çay Halkının talepleri doğrultusunda olması gerektiğini ve İçme Suyu Birliği Yönetiminin Çay Belediyesinde olmasını talep ediyoruz.

4-Damla sulama ile ilgili olarakta:Ana su hatlarının geçtiği Güzergahların Kamulaştırılması yapılmadan ve ağaçların envanteri çıkarılmadan kesim yapılmakta kesilen ağaçların kesim bedelleri ise hala ödenmemektedir.

5-Çay Devlet Hastanesinde yine Ana Branşlarda Uzman doktor sıkıntısı var Ne zaman Chp Çay İlçe Başkanlığı olarak 5000 imza toplayarak sorunları dile getirdiysek Kısa süreli haftanın belli günlerinde Dahiliye gibi ana branşlarda doktor bulunduruluyor sonrasında da Çaylı ve Köylü Hemşerilerimize görülen reva Ya Bolvadine gidin Yada Afyona gidin sözleri oluyor.”dedi.

Editör: Haber Merkezi