Demirkırkan: “ÖTV’yi indirdiler, Referandum sonrası bindirecekler”

Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanı Kemal Demirkırkan, hükümetin ÖTV indirimini Nisan ayı sonuyla sınırlamasını eleştirdi. Demirkırkan, bunun bir Referandum rüşveti olduğunu kaydetti.

Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanı Kemal Demirkırkan, gündeme ilişkin düşüncelerini paylaştığı haftalık basın toplantısında, birbirinden önemli vurgular yaptı. İşte Demirkırkan’ın açıklamaları:
Bu seçimin sağı solu, yukarısı aşağısı yok. Bu seçimin sosyal demokratı, muhafazakarı, ülkücüsü, milliyetçisi yok. Bu seçim hepimizin ortak seçimidir. Referanduma gidip demokrasiyi oylayacağız. Demokrasi mi istiyoruz,  tek adam rejimi mi? Buna halkımız karar verecek.
12 Eylül 2010’da yapılan referandum öncesi “Üstünlerin hukukunu değil, hukukun üstünlüğünü sağlayacağız. Yargının bağımsızlığını sağlayacağız. Devlette gerçek anlamda düşünce özgürlüğü, demokrasi olacak, her vatandaşa devlet eşit yaklaşacak” dediler. Vatandaşımız inandı, Anayasa oylamasına “Evet” dedi.  Ne oldu? Yargıyı kime teslim ettiler? FETÖ terör örgütüne. Danıştay’ı, Yargıtay’ı, Mahkemeleri, Müsteşarı, Genel müdürü, Emniyet müdürünü bütün hepsini teslim ettiler. 
7 Haziran seçimlerinde ne diyorlardı “ 400 milletvekilini verin bu iş huzur içinde çözülsün” sonrasında “Millet Kaos’u seçti” “ya istikrar ya kaos” “AK Parti iktidardan indirilirse buralarda terör çeteleri dolaşacak, beyaz Toros’lar dolaşacak.”  O dönemden beri ülkemizde ne değişti. Terör bitti mi? Hayır. Geçen yıl 800’den fazla şehit verdik.
Bu referandum öncesi değişen ne? İktidar partisi kimseyi ötekileştirmediğini, baskı uygulanmadığını iddia ediyor. Evetçiler de, hayırcılar da bizim vatandaşımız diyor. Ancak Cumhurbaşkanı “Dolarını bozdurmayan teröristtir” , Başbakan “Evet demeyen teröristtir” “Değişime direnenler yok olacak” diyor. Yani illa sizin gibi düşüneceğiz. Siz ne derseniz ona uyacağız. Öyle mi? Hayır diyenleri ne yapacaksınız? Yoksa dünkü KHK’da yaptığınız gibi hapise mi atacaksınız? 
“PKK hayır diyor, FETÖ Hayır diyor, biz bu yüzden Evet diyoruz” Paketi savunma mantığı bu. Siz hiçbir neden göstermeden, sadece onlar hayır dediği için, biz evet diyoruz diyorsunuz, bizim Hayır demek için bir sürü sebebimiz var.
Oslo’da, Dolmabahçe’de teröristlerle masaya oturanlar, Habur rezaletini yaşatanlar, İmralı’ya gemi seferleri düzenlen, Nevruz’da Bölücübaşı’nın mesajlarını okutanlar, ne istediniz de vermedik diyenler, Valilere hendeklere dokunmayın emri verenler, Hayır diyenleri terörist ilan ediyor.
PKK hayır diyor, Saadet Partisi de Hayır diyor,
PKK hayır diyor, BBP de Hayır diyor,
PKK hayır diyor, Demokrat Parti de Hayır diyor,
PKK hayır diyor, Vatan Partisi de Hayır diyor,
PKK hayır diyor, Kamu Sen, KESK, DİSK, Birleşik Kamu İş de Hayır diyor,
PKK hayır diyor, Türkiye Barolar Birliği Hayır diyor,
PKK hayır diyor Ülkücü Camia Hayır diyor,
Daha sayamadığımı niceleri
Bunların hepsi de Terörist mi? Ülkenin tek adam tarafından yönetilmesine hayır. Bu tek adam Kılıçdaroğlu’da, Bahçeli’de, Gültekin Uysal’da, Mustafa Destici’de olsa Hayır.
Dün OHAL KHK’sine dayanılarak Üniversitelerdeki akademisyenlerin, Hayır diyen profesörlerin, muhalif olan herkesin görevlerine son verildi. Prof Dr. İbrahim Kabaoğlu Mülkiyeden atıldı. Yunus’un bir sözünü hatırlatmak isterim. “Zulum ile Abad olanın akıbeti berbad olur.” Her gecenin bir sabahı vardır. CHP iktidarında ülkemizin yetiştirdiği değerli bilim adamları, aydınlık yüzleri siyasete göre değil liyakata göre değer görecek, el üstünde tutulacak.
Bu referandum öncesi halkımızın kendisine ve AKP’lilere şu soruları sorması lazım
AKP 15 Yıldan beri iktidarda. Bugüne kadar istediği hangi kanunu çıkartamadı? 
Tüm bakanlar kendisine ait istediği hangi kararı çıkartamadı, uygulayamadı?
Referandum ile ilgili konuşulacak o kadar çok şey var ki. Bu halkımızın önünde konunun taraflarının katılımıyla yapılmalı. Buradan bir kez daha çağrıda bulunuyorum, arzu ettikleri televizyon kanalında, siyasi parti il başkanları olarak bir araya gelelim, birlikte medeni bir şekilde tartışalım. Son kararı vatandaşımız versin.
Ekonomi alarm vermeye devam ediyor. 
2002’den bugüne: 
* Tüketicinin bireysel kredi kart borcu 19 kat arttı. 
* Tüketicinin ‘’tüketici kredisi’’ borcu 147 kat arttı. 
* Tüketicilerin bankalara toplam borcu 64 kat arttı.
2015’te %9,5, 2016’da %10.1 ortalama faizle borçlanan Hazine, Cumhurbaşkanının faizden şikayet ettiği gün %11.4 ile borçlandı. 
Tek adam anayasası uygulamaya konulursa, ülkenin nasıl yönetileceğini Ziraat Bankası'ndan Türk Hava Yolları'na kadar para getiren pek çok kurumu Varlık Fonu'na devredilmesi ile gördük.  Anlaşılıyor ki, iktidarın satacak hiçbir şeyi kalmamış. Cumhuriyetin bütün kazanımlarını tek tek satan iktidara hiçbir şey yetmiyor, şimdi de Türksat’tan, PTT’ye, Telekom’da kalan kamu hisselerinden BOTAŞ, TPAO, ETİ Maden ve Çay İşletmeleri’ne, Borsa İstanbul’dan Türk Havayolları’na, Ziraat Bankası’ndan Halk Bankası’na kadar en kıymetli kuruluşlarını, İzmir, Muğla, Antalya, Aydın gibi Türkiye’nin cennet köşelerindeki çok değerli arazileri Varlık Fonuna devrettiler. Yani devletin hazinesinden çıkartıp, Paralel Hazine’ye koydular. Yani denetimden kaçırdılar. Yani Cumhuriyet döneminin tüm kazanımlarını sata sata bitirdiler, şimdi son kalanları da ipotek işlemlerine başladılar. Bu son hamleleri bittiklerinin resmidir. Osmanlı’yı çökerten Duyun-u Umumiye yeniden hayata geçiyor.. Halkın malı, ülkenin geliri bütçeden çıkartılıyor ve sarayın şirketine devrediliyor. Varlık fonu ile milli değerlerimizi, milli iradenin denetiminden kaçırıyorlar. Başına da saray dalkavuklarını oturtmuş, meydanı boş bulmuş at oynatıyorlar. Zannediyor ki, bu devran böyle devam edecek Yiye yiye, sata sata elde avuçta beş kuruş bırakmayan, hanımın bileziklerini de bozduran, en sonunda evi ipotek ettirenin başına ne gelirse bugün Türkiye'nin altın bileziklerini bozduranlar, Türkiye'nin başına aynı derdi açmaktadır. Biz başınıza ne geleceğini çok iyi biliyoruz..
İktidar ve sayın Cumhurbaşkanı serbest piyasa ekonomisinin emir komuta zinciriyle işlemediğini bir türlü öğrenemedi. Yıllardan beri “faiz indirin” diyor, dinleyen yok, “dövizinizi bozdurun derslerini verelim” diyor dolar bir türlü düşmüyor. Dün Cumhurbaşkanı tıpkı 2010’da ve 2016’da aynı salonda verdiği emirler gibi artan işsizliği azaltmak için TOBB üyelerine  “Hepiniz birer kişi çalıştırsanız  işsizlik sorunu çözülür” diyerek emir verdi. Benim daha pratik bir önerim var. Patronlardan bize fayda yok. Atamayı bekleyen yüzbinlerce öğretmen, üniversite mezununun atamasına başlayın.
Ülkedeki krizi önlemeye çalışan zekice bir adımla beyaz eşya, kotra, yat ve gemilerin mazot ücretlerini de içeren ÖTV indirimini başlattı. Yalnız bu indirim kısa süreli olacak. Nisan sonuna kadar 3 aylık bir indirim. Nisanda ne var. Referandum. Referanduma kadar indirim. Sonra yeniden fazlasıyla bindirirler. CHP olarak seçim rüşvetlerine karşıyız. Halkımızın bu tür aleni ve çok açık rüşvetlerle kandırılamayacağını biliyoruz. CHP milletvekillerimiz halkın yararını düşünerek Grup Başkanvekili Özgür Özel ve Zonguldak Milletvekili Ünal Demirtaş vasıtasıyla, hükümetin  Nisan ayı sonuna kadar %0 olarak belirlediği ÖTV indiriminin  2017 yılı boyunca sürmesi için kanun teklifi verdi.
Editör: Haber Merkezi