Demirkırkan: "AKP, faiz ve faizcinin dostu"

Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanı Kemal Demirkırkan, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin faiz ve faizcilerin dostu olduğunu söyledi

Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanı Kemal Demirkırkan, CHP İl Binası'nda düzenlediği haftalık basın toplantısında gündemdeki konuları değerlendirdi. "Başkanlık gelirse terör biter" diyen partinin aslında kendinin bittiğini belirten Demirkırkan, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin faiz lobisinin yararına adımlar attığını kaydetti. 
CHP İl Sekreteri Kamil Göçen ve CHP İl Yönetim Kurulu Üyesi Ramazan Kirez'in de hazır bulunduğu basın toplantısında CHP İl Başkanı Kemal Demirkırkan, şu vurguları yaptı:

Hükümet sözcüsü ve Başbakan yardımcısı sayın Numan Kurtulmuş yaptığı açıklamada Başkanlık sistemiyle birlikte “Daha güçlü bir hükümet modeliyle, daha seri karar alan bir yürütme modeliyle terörün de üstesinden daha rahat gelinebileceği fikriyle bir kampanya yürütülecek. Referadumda evet oyundan sonra bu terör örgütleri sesi çıkmayacak hale gelir” demiş.
Bu ne biçin bir açıklamadır. Bu teröre teslim olduklarının önemli bir göstergesidir.
15 yıldır bu ülkeyi koalisyonsuz, meclis çoğunluğunu elinde tutan ve her istediğini yapabilecek güçle yöneten AKP hükümetidir. İstediğini milletvekili, istediğini bakan yapmıştır. Bir Başbakanı görevden alıp, diğerini atamıştır. Devlet kademesini, kamu kurum ve kuruluşlarını istediği gibi dizayn etmiştir. İstediği kanunu çıkartmıştır. Basını, medyayı, üniversiteleri, sivil toplum örgütlerini, yargıyı susturmuştur. Hangi sorun çözülmüştür? Peki siz 15 yılda bu işi neden yapamadınız. Neyiniz eksikti de başkanlık gelince her şey tamam olacak. 
Anayasa referandumu sonrası kabul edilmesi durumunda 2019 yılında yürürlüğe girecek. Ülkenin bekası diye tutturanlara, Başkanlık geçerse terör bitecek diyenlere soruyorum. 2019 yılına kadar bu ülke ne olacak? Madem başkanlık gelince terör hemen bitecek o zaman Başkanlık sisteminin yürürlüğe girmesi için neden 2019 bekleyeceğiz. Sizce bu işte bir terslik, bit yeniği yok mu?
15 yıldır ülkeyi yöneten bir parti “başkanlık gelmezse Türkiye bölünür” “Başkanlık gelirse Terör biter” diyorsa o parti bitmiştir. 7 Haziran seçimleri öncesi sorun yokken, terör olayları nadirken AKP kaybedince, 1 Kasım seçimlerine kadar ülke birden kan gölüne dönmüştü. 15 yıldır her şeyi yapma gücünüze rağmen neden durdurmadınız. Numan Kurtulmuş “Şu anda terör varsa EVET çıksın diye var” demek istiyor herhalde. 12 Eylül darbecisi Kenan Evren’e 12 Eylül öncesi terörü neden durdurmadınız? Diye sorulduğunda “ şartların olgunlaşmasını bekledik” demesi ile bu yaşananlar arasında bir paralellik var mıdır?
AKP İl Başkanı sayın Yurdunuseven “Cumhuriyetimiz 1923’te temelleri atılmış ve inşallah ebediyete kadar devam edecek bir sistem ve rejimdir.” demiş. Bu sözleri duyduğuma gerçekten çok sevindim. Ancak AKP’nin önce kendi içinde ağız birliği etmesi lazım. “Demokrasi benim için amaç değil, araçtır. Demokrasi bir tramvaydır istediğimiz durağa gelince ineriz”  diyen bir Cumhurbaşkanı’na mı, “Osmanlı’nın 90 yıllık reklam arası sona erdi”  diyen AKP Balıkesir Milletvekili Tülay Babuçşu’ya mı, daha 2 gün önce Referandum sonrası evet çıkması halinde “100 yıllık prangadan kurtuluyoruz” diyen AKP Erzurum Milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu’na mı inanalım, yoksa sayın Yurdunuseven’e mi? Takiyye yapmayı bırakın siz önce Cumhuriyetle ne sorunuzu var onu söyleyin.
Bu referandum açıkça bir rejim değişikliğidir. UIu önder Mustafa Kemal Atatürk tarafından 1923 yılında temelleri atılan bu Cumhuriyetin ve parlamenter demokratik sistemin değiştirilmesine asla izin vermeyeceğiz. Bu öneriyi zorla ülke gündemine getirenlerin tümünü pişman edeceğiz. Bunu yaparken Anadolu topraklarında her dinden, her mezhepten, her etnik gruptan insanın özgürce ve refah içinde yaşayabileceğine inanan herkesi Atatürkçüleri, Demokratları, Liberalleri, Laikleri, Muhafazakarları, solcuları, sağcıları, dindarları yanımızda göreceğimize hiç kuşkum yok.
Biz halkımıza; 
Tek kişinin aklı değil, ortak akıl istiyoruz. Bunun için hayır diyeceğiz.
Zengin bir Türkiye istiyoruz, işsizliğin, yoksulluğun olmadığı bir Türkiye istiyoruz. Bunun için hayır diyeceğiz. 
Terörsüz bir Türkiye istiyoruz diyeceğiz. Bunun için hayır verin diyeceğiz. 
Yetki verdikleriniz bugüne kadar ne istediler, de yapamadılar. Bunun için hayır diyeceğiz. 
Ortak aklı egemen kılmak için hayır diyelim, diyeceğiz.
Faizi düşürmek için mücadele ettiğini savunan AKP döneminde, faize, yatırımların iki katına yakın kaynak aktarıldı. Faiz ödemelerinin toplamı 707 milyar TL. Türkiye Serbest Muhasebeci, Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği (TÜRMOB) tarafından hazırlanan 2003-2016 Faiz Raporu, sürekli faiz lobisinden söz eden, faizi düşürmek için mücadele ettiğini savunan AKP hükümetleri döneminde yapılan faiz ödemelerinin toplamı 707 milyar TL’ye ulaşırken, Türkiye dünyada borçlanmaya en yüksek faizi ödeyen ikinci ülke oldu. AKP döneminde faize 707 milyar TL ayrılırken, yatırımlara ayrılan kaynak ise 450 milyar TL oldu. Bu tablo, kamuoyuna sürekli söylediklerinin tersine, “Faiz ve Faizcinin Dostu İktidar” oldukları gerçeğini gözler önüne seriyor.
Bireylerin, ailelerin ve şirketlerin borç ve faiz yükü ağırlaştı. Tüketici kredileri ve kredi kartları için, 9 yılda bankalara ödenen faiz miktarı, 268,6 milyar TL. 2002 yılında, şirketlerin banka - finans kurumları - faktoring şirketlerine olan borçlarının toplamı 56,2 milyar TL iken, bu tutar Ekim 2016 sonu itibariyle 28 kat artarak, 1 trilyon 584,7 milyar liraya yükselmiş durumda. TÜRMOB Raporu’nda, Bankaların 2002-2016 döneminde; tüketici kredileri, kredi kartları, taksitli ticari krediler ve reel sektöre kullandırdıkları diğer kredilerden dolayı, TOPLAM 882,2 MİLYAR TL FAİZ GELİRİ elde ettikleri belirtiliyor. AKP iktidarının arkasına sığındığı “faiz lobisi, faizle mücadele, faizleri düşürme, vb.” söylemleri gerçekleri yansıtmıyor.
Editör: Haber Merkezi