Aile ve Sosyal Destek, Hizmet İçi Eğitim Programı İlimizde Başladı.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Eğitim ve Yayın Dairesi Başkanlığı ile Aile ve Toplum Hizmetleri Genel Müdürlüğü işbirliği ile 3 grup halinde düzenlenen Aile ve Sosyal Destek Programı Hizmet İçi Eğitim Programının 2. grup çalışması Aile ve Sosyal Politikalar Bakan Yardımcısı Mehmet Ersoy ve Valimiz Aziz Yıldırım’ın katılımıyla ilimizde başladı.
 
Sandıklı May Otel’de başlayan programa Aile ve Sosyal Politikalar Bakan Yardımcısı Mehmet Ersoy ve Valimiz Aziz Yıldırım’ın yanı sıra Aile ve Toplum Hizmetleri Genel Müdürü Dr. Muhammet Örnek, Eğitim ve Yayın Dairesi Başkanı Doç. Dr. Mustafa Durmuş, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Alper Sezer,  çeşitli illerden ilimize gelen Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdür Yardımcıları ile Asdep meslek elemanları katıldı.
 
Saygı Duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşının okunmasıyla başlayan programda konuşan Valimiz Aziz Yıldırım; “Birincisi Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı denilince, ikincisi dezavantajlı gruplar denilince, üçüncü olarak eğitim denilince benim de edecek epey bir lafım var. Ama sizi burada sıkmadan isterseniz bunların her birine kısacık değinerek ben de sözlerimi bitirip mikrofonu Sayın Bakanımıza arz etmeyi düşünüyorum. Ben de 2002 yılının Eylül’üne kadar, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın bir ferdiydim, bir çalışanıydım. Öncesinde 4,5 yıl Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Genel Müdürlüğü görevini yaptım. Daha sonradan ismini 2011 yılındaki değişiklik ile Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğü şekline getirdik. ASDEP programı hakikaten benim bildiğim bir projedir. İşin aslına bakarsanız ve bunun kaynağı 2011 yılına Aile Bakanlığının kuruluşuna kadar gider. Biz daha önceden Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Genel Müdürlüğü olarak Başbakanlığa bağlı bir Genel Müdürlük şeklinde hizmet vermeye gayret ediyorduk ve o esnada bizim aklımıza şöyle bir proje gelmişti. Dedik ki, biz vakıf elemanları olarak şu anda tabi Bakanlığın bünyesinde bulunan bütün Genel Müdürlükler ayrı ayrı Genel Müdürlük idi. Biz Vakıflar olarak nasıl olsa bütün dezavantajlı ailelere girip çıkıyoruz. Biz bu ailelerin sadece yardım işine bakmayalım. Bu ailelerde belki birtakım olumsuzluklar olabilir. Belki eğitim ihtiyaçları olabilir, belki farklı alanlarda ihtiyaçlar var. Engellisi olabilir, bunun tedaviye ihtiyacı olan olabilir. Belki küçük bir destek vermek suretiyle elindeki bir takım maharetini evine gelir getirecek şekle çevirme durumda olabilir. Evin ihtiyacı olabilir, mesela çatısı akıyor olabilir. Belki birazcık inşaatında tamamlanacak yerler vardır. Çocuğunu evlendirecektir, özelliklerde köylerde yanına bir oda yapar çocuklarıyla yaşamlarını birlikte sürdürür. Aynı tencerede pişer ve birlikte yerler. Bunların nesini tespit edebiliyorsak hepsini tespit edelim. Neticede Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının görev alanları içerisinde olanlar Vakıf tarafından tespit edilecek ve ihtiyaçları karşılanacaktır. Bunun dışında olanların da sosyal yardıma ihtiyacı olabilir, engelli çocuk, genç ve yaşlısı olabilir, tedaviye muhtaç olabilir bunlarında gerekli tespitleri yapılarak vakıf mütevelli heyetinin üyeleri olan ilçelerdeki ve ildeki birimlere, kurumlarda bildirelim. Böylece bu ailelerin ihtiyaçları karşılansın. Biz bunu böyle kurguladık. Böylece projemizi hazırladık. Daha sonradan Devlet Planlama Teşkilatı ile 2011 yılından önce görüşmelerimiz vardı. Sonrasında da bu ASDEP olarak ete kemiğe büründü ve bir kimlik sahibi oldu.  Bu proje 2011 yılında kurulan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının da görev alanı içerisine konuldu. Onun için bu projenin temelinin ne demek olduğunu gayet iyi biliyorum. Hayırlı bir proje olduğunu biliyorum. İnşallah bütün dezavantajlı gruplar tespit edilerek bu işin bir haritasının çıkartılması sizler sayesinde olacaktır. Bu insanların da nelere ihtiyaçları olduklarını tespit edeceksiniz. Sonrasında da bu ihtiyaçlar devletimizin gerek Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının bünyesinde bulunan Genel Müdürlüklerin görev alanı içerisindeyse Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından, gerekse başka kurumların ve Bakanlıkların görev alanına giriyorsa o Bakanlıklar ve kurumlar tarafından karşılanacaktır. İnşallah bunlarda da sizler bir ön ve ilk adım atmış olacaksınız. Yaptığınız iş hakikaten önemli bir iştir. Hayırlı bir iştir. İbadet mesabesinde olan bir iştir. Çünkü sizin tespitleriniz ve daha sonradan o ihtiyacın karşılanması için yapılacak olan çalışmalar sonrasında ihtiyacı karşılanan kişinin ‘Allah razı olsun’ demesi size bir faydadır, Genel Müdürlüğe bir faydadır, Kuruma bir faydadır, Devlete bir faydadır. Bunu hiç unutmayın. Yani sizlerin yapacağı o güzel çalışma neticesinde bir kişi ‘Allah razı olsun’ dediği zaman, sizden başlayarak silsile yoluyla ta Cumhurbaşkanımıza kadar ‘Allah razı olsun’ duası mutlaka ulaşır. Allah indinde bu çok önemlidir, çok kıymetlidir. Sizler kıymetli insanlarsınız, yapacağınız işler çok kıymetlidir. İnşallah bu proje güzel bir şekilde başlar, güzel bir şekilde devam eder ve hayırlı neticelere ulaşır. Şu anda dezavantajlı grupların tespitleri % 95’e ulaşmıştır. Vakıflarımızın bütünleşik sistemdeki dezavantajlı grup kayıtlarına girerseniz zaten orada mutlaka bu bilgiler vardır. Ama % 5 kadar bir kaçak olabilir. Bunlar da zaten çalışmaların neticesinde ya bizim de bir komşum var, ya da tanıdığımız biri var diye mutlaka sizlere, uzman arkadaşlarımıza bildirilecektir.  Vakıflara bildirilmektedir. Belediyelerimiz bunları bilir, o yüzden tespit konusunda çok fazla zorlanmazsınız diye düşünüyorum. Ben şimdiden yapacak olduğunuz işin hayırlı bir iş olduğunu tekrar ifade etmek suretiyle, Allah hayırlı ve uğurlu etsin diyorum. Bu eğitimin de hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. Hepinize saygılar sunuyorum.“dedi.
 
Bakan Yardımcısı Mehmet Ersoy konuşmasında ise; “Böyle bir eğitim programında sizlerin bir araya gelmesine vesile olan Bakanlığımızın bütün yetkililerine canı gönülden teşekkür ediyorum. Ev sahipliği için kıymetli Valimiz, Bakanlığımızın çok kıymetli ve değerli eski bürokratı Aziz Yıldırım kardeşimize, Kaymakamımıza, Belediye Başkanımıza, içerisinde bulunduğumuz müessesemizin yetkililerine çok teşekkür ediyorum. Seminer başlangıcımızın Pazartesi gününe gelmesi hasebi ile Bakanlar Kurulu Toplantısı ile çakıştığı için aranızda olma şansı olmayan değerli Bakanımız Sayın Dr. Fatma Betül Sayan Kaya Hanımefendi’nin sevgi, saygı ve başarı dileklerini iletmemi konuşmamın başında bir görev biliyorum. Başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, 15 Temmuz Şehitlerimizi, ayrıca bu coğrafyanın vatan olması için bugüne kadar verdiğimiz bütün şehitlerimizi ve bütün kahramanlarımızı saygı, minnet ve şükranla anıyorum. Eğitim faaliyetlerinin bu haftaki programımızın başarılı geçmesini temenni ediyorum. Hepinize canı gönülden başarılar diliyorum. Tekrar hem katılımları, hem ev sahiplikleri ile bizi burada yalnız bırakmayan Değerli Valimiz Aziz Yıldırım beye, Kaymakamımıza, Belediye Başkanımıza ve değerli mesai arkadaşlarıma canı gönülden teşekkür ediyorum.”dedi.
 
Protokol konuşmalarının tamamlanmasıyla birlikte Aile ve Sosyal Destek Programı Hizmet İçi Eğitim Programının açılışı ve toplu fotoğraf çekiminin ardından hizmet içi eğitim seminerinin diğer bölümlerine geçildi.
 
Editör: Haber Merkezi