Acılı günlerden 24 yıl geçti 94 kişiyi unutmadık, unutmayacağız…

1 EKİM 1995 o acılı günlerimizden bugün tam 24 yıl geçti. Unuttuk mu? Elbette unutmadık. Unutamayız da. Nasıl unuturuz TV de TEXT tuşuna basıp 196 yazıp Türkiye’de 3.0 üstündeki tüm deprem bilgilerini görürsünüz. Şu sırsa çıkan kayıtlarda Akdeniz, Ege ve Marmara denizinde yoğun deprem kayıtlarını görürsünüz. Geçen gün Allah İstanbul’u korudu. Veriler afad adresinden alınmış. Bize 95 Dinar depremini hatırlattı. Biz zaten unutamıyoruz. Türkiye’de ve Dünyada oluşan deprem haberlerinde de 95 Dinar depremi her zaman aklımıza geliyor.

28 Eylül 1995 Önce ikindinden sonraydı sallantılar başlayınca yakın komşumuz Burdur depremini hatırlayıp acaba yine Burdur da deprem oldu da bizde sarsıntıyı duyuyoruz diye düşündük. İşinde olan, çarşıda evinden uzak olanlar kimileri koşarak evlerine gittiler. Kimileri arabalarına atlayıp kendilerini evlerinin önünde buldu. Gördüler ki evlerde zayiat yok her kes sokaklara dökülmüş merakla bekleşiyorlar. Bende o an gazeteler başbayi Yahya Şeker’in iş yerindeydim. Çalışanımız Ahmet ile Yahya’nın arabaya atladık önce 60 evlerdeki bizim sokağa gittik sonra ilerde Yahya’nın eve baktık kimsede bir şey yok Hal caddesindeki iş yerinde bekleyen Yahya ya evlerde bir şey yok dedik. O zamanlar herkesin cep telefonu yoktu. Yahya da ben öğrendim ki depremin Merkez üstü dinarmış dedi” Sonra haberciliğimizi yapmaya başladık.

Vatandaş korkmuştu Deprem birkaç kez yokladı sonra durup sakinleşti halk evlere girmiyordu her kaz mahallesinde uygun boşluklarda geçici çadır baraka kurup 3 gün dışarıda kaldı meşhur Afyon Valisi Dinara gelerek toplantılar yaptı. Hasar gören cami minareleri araçlarla yıkıldı. Vali emriyle ila edildi “Deprem bitti korkmayın herkes evine girebilir “dendi Elbette ki girenler oldu ama çoğu da girmedi. İşte o akşamın yaklaşmasıyla karanlık çökmek üzereyken birden hava da bulutlaşıp kapandı.

1 Ekim 1995 saat 17.57 gökyüzünde yüzlerce veya binlerce çeşitli kuşlar sürü olmuş bağırarak uçuyorlardı. Kimileri cık cık kimileri gak gak her kuş bağırıyordu. Aşağıda ne kadar köpek varsa sokaklara çıkmış bağırarak uluyorlardı. Acı acı uluma sesleri ortalığı çınlatıyordu. Sanki yukardan kuşlar aşağıdan köpekler bağırıyordu “İMDAD ÇABUK KAÇIN DEPREM GELİYOR “âmâ insanlar onların bu çağrısını anlamadı. Bazı yaşlılar “Hayırdır İnşallah bu kuş ve köpeklerin bağırmaları hayra alamet değildir bir afet geliyor ”demeleriyle toprak zıplamaya aşağıdan küt küt vurmaya başladı. Ya sonra bir sağ bir sol sallamasının ardından toprak çalkalamaya başlayınca binalardaki çatırdamalar korkunç sesler insanların bağrışlarını bastırdı.3-5 Katlı binalarda çöktü tek katlı binalarda.

Depremle birlikte havada kapanmış gök gürlemelerini ardından yağmur da yağmaya başladı. Bu günü hiç unutmam 3 dakika gibi bir koşmayla PTT den Ankara Anadolu Ajansına YETİŞİN DİNAR YERLE BİR OLDU diye haber verip PTT DEKİ NÖBETCİYE “ne olur Dinar için Askerlerden yardım ulaştırın “diye yalvarmıştım. Postaneden okul bahçesindeki çadırlara giderken yağmurdan ıslanmıştım. Kimin umurundaydı ıslanmak. Herkes çaba sarf ediyordu bir hayat kurtarmaya. Yıkık binaların kovuklarından bağırıyorlardı(Sessimi duyan varmıııı) cevap bekliyorlardı. Evlerdeki telefonlar çalıyordu dışarıdan duyuluyordu ama korkudan içeriye kimse girip bir Alo diyemiyordu. Seslerin en acısı yakınımızda bulunan Hasta hane yolundan geliyordu. Cankurtaranların acı sirenleri ortalığı yıkıyordu. İçindeki yaralı için herkes İNŞALLAH AĞIR DEĞİLDİR KURTULUR İNŞALLAH diye dualar ediyordu. Akşam karanlığı da çökmüş gece boyunca hemen yetişen o kahraman Askerlerimiz omuzlarında silahlarıyla sokaklarda devriye gezdi evinize girin diyen vali merkeze alındı ve Afyon Erzincan depremini yaşamış bir vali Ahmet Özyurt Afyona atanmıştı. Vali Özyurt her gün dinardaydı. Sanki Dinar valisi olmuştu. Her kesin yarasını sarmak için çaba gösteriyordu. Elbette ki zamanın büyük devlet adamı rahmetli Süleyman Demireli unutmak mümkün mü?

O Sabahı sabah yaptık üstümüze örttüğümüz çuval örtüler yağmurdan zibit gibi olmamızı belki kurtardı ama en sonunda kaybettiklerimizin isimleri açıklanmaya başlandı yürekler yandı kül oldu.94 kişiyi kaybettik. İçlerinde okumak için Dinara dışarıdan gelen öğrenciler vardı. Dışarıdan görev yapmak için gelen memurlar vardı. Dışarıdan düğüne katılmak için gelen köyden ziyarete gelen kimleri sayayım? O kaybettiğimizin isimlerini DEPREM GÜNLÜĞÜ kitabımda yayınladım 94 VATANDAŞIMIZI Kaybetmemiz unutulur mu? 24 Yıl geçse ne yazar ne çizeriz onları geri getirmeye gücümüz yok, onlar için o acı günü yazmaya devam etsem inanın bu sayfalar yetmez biz onları unutmadık unutmayacağız da.

Dinar da her cenaze defnederken asri Mezarlıkta yatan onları görüp Fatiha okuyoruz İnsanları depremler değil çürük yapılar öldürüyor, Allahım tüm Dinarlılara ve insanlara bir daha böyle acılar vermesin. (ÂMİN) Rahmetli Deprem dedemiz Işıkara ne demişti. İNSANLARI DEPREM ÖLDÜRMEZ DEMİRİ BETONU TAM VERMEDEN YAPILAN BİNALAR ÖLDÜRÜR diye tüm inşaatçıları uyarmıştı. Boşuna dememiş miydi bu sözü. Nitekim sonunda yapılan inceleme ve tutanaklar deprem dedeyi doğrulamıştı. İnşaatlardan malzeme çalanlar binaların yıkılmasına sebep olmuştu. Yeni bina yapanlar ve yaptıranlar DİNARIN DEPREM KUŞAĞINDA OLDUĞUNU UNUTMASINLAR ki ona göre inşaat yapsınlar…

Deprem binaları yapılmadan kurulan 2 katlı bahçeli deprem konutlarını iptal edenlere ne demek lazım. Şimdi 4 kat yetmemiş gibi Deprem geçti bu geçen zaman zarfında sanki Dinar deprem kuşağında değilmiş gibi BİNALARIN 6 KAT YAPILMASINA İZİN VERİLDİ. Rahmetli Cumhur Başkanımız Demirel Dinar Deprem evleri tesliminde yaptığı konuşmada “Kokmayın Devletimiz size 8 şiddetinde depreme dayanıklı ev yaptı” demişti. İnşallah diyoruz Allah o şiddetleri göstermesin diyoruz ama yakınımızda Denizlideki olan depremi nasıl hissettik yine sokaklara döküldük. TV’den İstanbul depremini duyunca yakınlarımızı aramaya başladık. Ama ulaşmak güç oldu. Şimdi yalnızca dua ediyoruz. ALLAH BİR DAHA BÖYLE AFETLER GÖSTERMESİN.1.Ekim.2019 Ulu camide okunacak mevlit ve duaya katılalım ve hep beraber Âmin diyelim.

Ayhan Kalkan Dinar