Acil Hasta Sevki

Sevgili dostlar, her doktor, her hemşire velhasıl her sağlık çalışanı hastasının biran önce iyileşmesini ister…

En kısa sürede eski sağlıklı günlerine kavuşmasını ister…

Bende buna yürekten inanıyorum ve katılıyorum…

Allah ne eksik etsin, ne de muhtaç!

Şu zorlu günlerimizde, virüsün şekilden şekle mutasyona uğrayarak toplum sağlığını tehdit ettiği şu zorlu günlerimizde Allah doktorlar başta olmak üzere tüm sağlık çalışanlarını başımızdan eksik etmesin…

Sağlık çalışanlarımıza duacıyız…

Ancak bazen acil sağlık hizmetlerinde sıkıntılar yaşanmaktadır,

Hangi sağlık kuruluşuna sevki konusunda tereddütler olmaktadır...

Sevgili dostlar şimdi sizlerle Sağlık Bakanlığı Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğünün “acil hasta nakil ve sevk esaslarına ilişkin olarak” 14 Haziran 2010 tarihinde yayınlamış olduğu genelgeyi paylaşacağım.

Genelge aynen şu şekilde;

“En küçük gecikme telafisi mümkün olmayan olumsuz sonuçlar doğurabileceğinden zamanında hızlı ve doğru yapılan tıbbi müdahale hayati önem taşımaktadır.

Bu nedenle, acil tıbbi müdahaleyi gerektiren durumlarda hastanın uygun bir sağlık kuruluşuna gecikmeye sebebiyet vermeksizin ulaştırılması, hastanın getirildiği sağlık kuruluşunca da gereken acil müdahalelerin öncelikle ve ön şartsız yapılması ve hastaların gerektiğinde ileri tetkik ve tedaviyi sağlayabilecek diğer sağlık kurumlarına uygun şartlarda nakledilmeleri, acil sağlık hizmetlerinin etkin bir şekilde sunumu bakımından büyük önem arz etmektedir.”

Burada benim üzerinde durmak istediğim konu; “Uygun bir sağlık kuruluşuna gecikmeye sebebiyet vermeksizin ulaştırılması” ibaresidir,

Gayet net ve açık!

Acil durumlarda dakikaların, hatta saniyelerin çok önemli önemli olduğu, bu nedenle en yakın sağlık kuruluşunun tercih edilmesi gerektiği söyleniyor…

Sevgili dostlar, Isparta’da görev yaptığım yıllarda Dinardan beni tanıyan, bilen dostlarım hep ararlardı…

Hastamızı Afyon’a sevk ediyorlar, uzak mesafe, ne olursun yardımcı olun ve Isparta’ya sevk etsinler diye ararlardı…

Bende elimden geldiğince Isparta’da tanıdığımız, bildiğimiz doktor dostlarımızla ve ilgili yöneticilerimizle irtibata geçip Dinarlı hemşerilerimize yardımcı olmaya çalışırdım…

60 kilometre Isparta varken, neden 120 kilometre mesafeye Afyon’a sevk,

Mantığım almıyor!

En acil olanlar bile Afyon’a sevk edilmek isteniyor…

Bizim dediğimize uymuyorsan “sorumluluğu üzerime alıyorum” diye imza at hastanı al ve nereye götürmek istiyorsan oraya götür…

Vermeyince Mabut Neylesin Sultan Mahmut misali…

Ambülansta yok, destekte yok!

Sevgili dostlar, son yıllarda öyle bir anlayış gelişti ki ilin performansı düşmesin diye hiçbir doktor hastasını başka bir vilayete göndermek istemiyor…

Yazılı bir genelge yok, ama uygulama öyle…

Bunun en son örneği Dinar’da perdeci esnafı olan Ali Yılmaz kardeşimiz oldu…

Şekeri 400’e çıkan Ali Bey Dinar Devlet Hastanesi acil servisine götürüldü,

Hemen orada şekerini düşürmek için gereken müdahale yapıldı, ancak o anda beyne pıhtı attı. Maalesef bu durum o anda tam olarak fark edilemedi. Sonra hastayı Afyon’a sev etmeye kalktılar. Rica, minnet sonucu en yakın teşekküllü hastane olan Isparta Şehir Hastanesine sevki yapıldı,

Şuan yoğun bakımında yatıyor…

Isparta’daki doktorların söylediği; “Bu hasta bize çok geç sevk edildi. Daha önceden gelseydi çok iyi olurdu” şeklinde…

Dualarımız Ali Yılmaz kardeşimiz için, Allah onu eşine çocuklarına bağışlasın…

Sevgili dostlar, bu durum sadece Dinar’ın değil,

Dazkırı, Başmakçı gibi bağlı olduğu iline uzak olan tüm ilçelerin sorunudur,

Yani tüm Türkiye’nin sorunudur…

Kronik bir sorun!

Buradan Kamu Hastaneleri Genel Müdürü saygıdeğer hocamız Doç. Dr. Avni Uygar Seyhan Beyden istirhamım,

Bu konuda bir araştırma yaptırması ve mağduriyetin giderilmesidir…

Önce sağlık, sonra kolaylık dileklerimle…