SÜRPRİZ!.. 

Sandıklı Belediyesi’nin teknik adamıydı.

Becerikli, açmadığı kapı yoktu..

Her yeni seçilen başkan onu önce pasif göreve alır, işler arapsaçına dönünce hemen aktif göreve getirirdi.

Bu dönem eskisi gibi olmadı, Başkan Çöl onu atadığı mezarlıktan geri çağırmadı..

Sürpriz ne?

Ahmet Yılmaz, erken emekliliğini istedi ve emekli oldu..

Sandıklı Meslek Yüksek Okulu son sınıfında.. Bu dönem mezun olacak..

SÖZDE DİNDARLAR…

Camiler sabah namazlarında boş, ama ortalık dindar kaynıyor.

Sabah ezanıyla müminleri camilere namaz kılmaya müezzinler mi çağırıyor?

Hayır.. Allah çağırtıyor.

Peki.. Bunca mümin bu çağrıya uyup niçin namaz kılmıyor?

Mesela, devlet büyüklerinden biri filan sabah filan camiye gidip namaz kılacak dense ne olur?..

Sözde dindarlar, büyüğümüz bizi görsün diye camiyi tıklım tıklım doldurmazlar mı?

Maalesef etrafımızda gerçek dindar az, sözde dindar çok…

Haa.. Dine bağlılık, sadece abdest alıp namaz kılmakla bitmiyor.

İnsanın gerçek veya sözde dindar olduğu daha ziyade; para, maddî menfaat, ikbal karşısındaki durumundan ve tutumundan anlaşılıyor.

Sözde dindar, haram yiyip beş vakit namaza beş vakit daha katsa, gerçek dindar mı oluyor? Hayır…

İnançlı müminler; yalan söylemez, emanete hıyanet etmez..

İnançlı insan, haram, kara, kirli, gayr-i meşru servet edinmez.

İnançlı insan meskeni, yazlığı, arabası, hayat tarzı ile övünmez, övünenler sözde dindar olanlardır.

Gerçek dindar, halkın kendisine inanarak verdiği emanete zarar vermez, verilmesine aracı olup cebini doldurmaz…