PKK ile Özcan ve Tekalan görüştü

FETÖ ve PKK'nın üst düzey yöneticilerinin düzenli olarak görüştüğü belirlendi. FETÖ'nün çatı iddianamesinde ifadesi yer alan bir gizli tanık, bu görüşmelere FETÖ adına örgütün ikinci adamı Mustafa Özcan ve istişare heyeti üyesi Sandıklı Ürküt Köyünden Prof.Dr.Şerif Ali Tekalan'ın katıldığını anlattı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan FETÖ çatı iddianamesine, 15 Temmuz darbe girişiminde de görülen FETÖ-PKK kirli ittifakını ortaya koyan önemli tanık ifadeleri girdi. İddianamede yer alan Arif kod adlı gizli tanık, 26 Kasım 2015'te verdiği ifadesinde, üniversite yıllarında cemaate girdiğini, vatan, millet ve din duyguları ile yaklaşıldığını, örgüte bu duygular nedeniyle hizmet ettiğini, yurtdışında da görevlendirildiğini anlattı. Yapının gerçek amacını sezdikten sonra ayrıldığını aktaran gizli tanık, başarılı çalışmaları nedeniyle ana mütevelli heyetine alındığını da ifade etti.
17 ARALIK DARBESİ MESAJINI VERMİŞLER
2013 yılının Ağustos ayında Şişli'de TUSKON merkezinde toplantı yapıldığını, bu toplantıda o dönem Başbakan olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın cemaate cephe aldığı, bitirmek için üzerlerine geleceklerinin anlatıldığını kaydetti. Arif, toplantıda söz alan Kaynak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Naci Tosun'un bizzat görüştüğünü söylediği Fetullah Gülen'in “Bizden başka kimseye güvenmeyin. Geçiş döneminde çok dikkatli olun. Ülkemizde ciddi bir yönetim boşluğu olacak. Bu dönemde dikkatli olun, yanaşmaya çalışan kimseleri kibarca reddedin" dediğini aktardı.
Emniyet'in önemli isminden çarpıcı FETÖ itirafları
Emniyet Terörle Mücadele Müdür Yardımcısı Bayram Çiftçi, itirafçı oldu her şeyi anlattı. Çiftçi, soruşturmalar hakkında bilgi verdiğini belirterek "Verdiğim bir bilgi 'Sarayın Uşakları' adlı hesaptan yayınlandı" dedi. TEM Müdür Yardımcısı, darbe gecesi için şunu söyledi: "Mesaj geldi. Askerlere yardımcı olun' denildi."15 Temmuz darbe girişimi sırasında ve ardından devam eden soruşturmada gözaltına alındığı 17 Ağustos tarihine kadar TEM Şube Müdür Yardımcısı olarak görev yapan Bayram Çiftçi, FETÖ üyeliğinden tutuklandı. Hürriyet'in haberine göre; Çiftçi ifadesinde 15 Temmuz günü, uçaklar alçak uçuş yapmaya başladığı sırada darbe olduğunu anladığını, bu sırada irtibatı bulunduğu cemaat abisi Sadık kod adlı kişiden telefonuna “TSK yönetime müdahale ediyor, askerle birlikte olun" mesajı geldiğini söyledi. Çiftçi, devam eden soruşturmalar hakkında da Sadık kod adlı kişiye bilgi verdiğini itiraf etti. Bylock adlı haberleşme sistemini kullandığı tespit edildikten sonra gözaltına alındığı, 17 Ağustos tarihine kadar TEM Şube Müdürlüğünde müdür yardımcısı olarak görev yapan Bayram Çiftçi FETÖ üyeliğinden tutuklandı. Çiftçi'nin 10 sayfalık Emniyet ifadesi özetle şöyle:Kemalettin Özdemir'in kitabını hediye ettiler “Polis Kolejinde iken bir arkadaşımın daveti üzerine farklı semtlerdeki cemaat evlerine gidip gelmeye başladım. Evlerde Fetullah Gülen'in kitaplarını okuturlar, kasetlerini dinletirlerdi. 1990'lı yıllarda abiler bizi Ege bölgesinde bir kampa götürdüler. Bu kampta evlerde olduğu gibi etkinlikler düzenlenmişti. Burada risale okumada birinci olmuştum ve o dönemin Emniyet imamı olan ve mesleki bilgimden öğrendiğim şekliyle paralel yapının kurucularından Kemalettin Özdemir'in imzalı kitabını hediye etmişlerdi.      Bylock yüklediler2010 yılına kadar, cemaatle ilişkimi kestim. İlişkimin olmadığı dönemlerde çok kötü yerlerde görevler yaptım. 2010 yılında Ankara'ya tayinim çıktı. O dönem tüm devlet kurumlarında olduğu gibi emniyette de hakim güç olan paralel yapıya ben gittim. Polis akademisinde akademisyen olan Oğuzhan Ömer Demir'in kabulüyle tekrar bu yapıyla görüşmeye başladım. Oğuzhan Ömer Demir grubun imamı idi. Daha sonra kod adını Fuat olarak bildiğim sivil bir imam ile tanıştırdılar. Fuat daha önce hiç duymadığım birim toplantısına çağırılacağımı söyledi. Basında da çıkan Bylock adlı mesajlaşma sistemini Google Play Store'dan indirmemizi, kendi aramızda buradan irtibat kuracağımı söyledi. Kurulumunu tarif etti. Ben de bu programı eşime ait olan telefona indirdim.Devlet güvenilir bulmuştuBirim sorumlusu Savaş kod adlı şahsın Kızılay'daki iş yerinde toplandık. İrtibatı Bylock aracılığı ile sağlardık. 15 Ocak 2015 tarihinde Pertek'e tayinim çıktı. Tayinim bana ve aileme şok olmuştu. Burada terörle mücadele konusunda çalışmalar yaptık. Burada özel seçilen ekibin içinde olduğumdan dolayı yapıyla bağlantım kopmuştu. Devlet tarafından güvenilir olarak değerlendiriyordum. 3 Eylül 2015 günü TEM Şube Müdürlüğüne atandım ve müdür yardımcısı olarak göreve başladım. Kullandığım Bylock programıyla Savaş benimle irtibata geçti ve görüşmelere başladık. Savaş, bir süre sonra Bylocak'un deşifre olduğunu söyleyerek Eagle adlı programı yükledik.Kripto Whatsapp ile haberleşme2016 yılı Ocak ya da Şubat ayı itibariyle sadece dini açıdan Ercan kod adlı şahısla, görevle ilgili de Sadık kod adlı şahısla görüşmeye başladık. Sadık benden TEM Şube Müdürlüğü ile ilgili ne olup bittiğini rapor etmemi istedi. Kendisi telefonuma Whatsapp amblemli ve içerikli kripto Whatsapp diyebileceğim bir program yüklemişti. Aynı zamanda bu programları geri getirmeyecek şekilde silecek olan C Cleaner adlı prgram kurmuştu.Flash diski bilgisayara yükle dediler2015 yılında Savaş bana bir tane flash disk verdi. Bunu D Bürodaki bilgisayarlara kurmamı söyledi. Teknik olarak bunun yüklenilemeyeceğini söyleyince vazgeçti. 2016 yılı içerisinde Sadık, Bylock'tan Çankaya'daki adresini gönderdi. Belirtilen adrese gittim. Kapıyı Sadık açtı. Sadık içeride bana Savaş gibi bir flash disk verdi ve o da bu flsah diski bilgisayara takmamı, üç dakika takılı kaldığında tüm bilgilerin onların eline geçeceğini söyledi. Fakat bu flash diski hiçbir bilgisayara takmadım ve onlara geri teslim etmedim.               'Askerlere yardımcı olun' mesajı 15 Temmuz günü eşimle birlikte teyzemlere misafirlikteydik. Şubede görevli komiser Tamer arayarak Genelkurmay'da bir hareketlilik olduğunu söyledi. Ailemi araç şoförümle birlikte aldım ve eve bıraktım. Genelkurmay'a doğru hareket ettik. Uçaklar bu sırada alçak uçuş yapıyordu. Darbe olduğunu anladım. Bu arada telefonuma Sadık'tan, 'TSK yönetime müdahale ediyor, askerle birlikte olun' mesajı geldi. Bu an benim için son noktaydı. Hiçbir şekilde paralel yapının talimatlarına uymama kararı aldım. Vatanım için gerekirse şehit olmayı göze aldım. Küfür ettimDarbe günü gece saatlerinde Sadık bana Eagle tabanlı Whatsapp'tan mesaj göndermiş ve bu darbenin onlarla bir alakası olmadığını yazmıştı. Ben de ona küfür ederek programı sildim. O dakikadan sonra bunlar gibi pislikleri temizlemek benim boynumun borcuydu. Deşifre olup ömür boyu cezaevinde yatacak olsam da bunlarla mücadeleme devam edecektim.KPSS soruşturmasını sorduTEM Şubede paralel yapı operasyonlarını D Büro Amirliği yapmaktadır. Ben de o bürodan sorumlu olmadığım için yapılacak operasyonlara çok vakıf değilim. Ben C büroda görev yapıyordum. Sadık her yapılan operasyonda bana görevli olduğum şubede bir hareketlilik olup olmadığını sorardı. 2010 KPSS soruşturmasını sormuştu. Ben hiçbir bilgim olmadığını söyledim. Benim orada görevli olduğum sırada İstihbarat Daire'deki casus yazılım operasyonu ve paralel yapıya müzahir okulların operasyonu yapılmıştı.           Sabah operasyon var demiştimCasus yazılımla ilgili ona bir bilgi vermedim. Okullar ile ilgili de okul adres ve isimlerini bilmediğimden sadece sabah operasyon var demiştim. Bunların yanı sıra CMK 135 tedbiri bitmiş Dilaver Azimli'nin dosyasını söylemiştim. Fiziki takipte çalışan araçların plakalarını istemişti. Kozmik odayı soruyorlardıBen de sadece bir tane aracın plakasını vermiştim. Kozmik Oda dosyasını ısrarla sordu. Bilgim olmadığını söyledim. Bana son zamanlarda Sonay isimli biri ile ilgili bilgi gelirse mutlaka kendisine iletmemi istemişti. Bu konu üzerinde çok duruyordu. Gazi Üniversitesine yönelik soruşturmayı da sormuştu. Buna da dosyanın hazır olduğunu ve savcıların yaptırmadığını, belki dosyayı Organize Şubeye devir edebileceğimizi söyledim. Sadık beni bilgi almak için çok sıkıştırıyordu.      Verdiğim bilgiler Twitter'dan yayıldı        İsim isim emniyet müdürlerini sorardı. Ben de Merasim Sokaktaki patlamadan sonra Turgut müdürün emniyetin saunasına gittiğini, bu konuyla Bülent Kantar müdür tarafından azarlandığını söylemiştim. Bu söylediklerim 'Sarayın Uşakları' adıyla açılmış paralel yapıya müzahir Twitter hesabında yayınlanmıştı. Hatta beni deşifre etmemek adına benimle ilgili de aynı hesaptan tweet atmışlardı. Bunun konusu da '10 Ekim patlamasını TEM Şubede görevli Hüseyin Özgür Gür'e yıktım diye heveslenme, sıra sana da gelecek' şeklinde idi. 17-25 Aralık'tan sonra dahil oldum          Benden TEM Şube Müdürü Hakan Duman, Erdinç Elpe, Necati Çevik gibi 17-25 Aralık sürecinden sonra gelen tüm emniyet müdürleri ile ilgili bilgi isterdi. Hakan Duman ile ilgili 'o şubeden nasıl aldırabiliriz' derdi ve bununla ilgili bilgi isterdi. 17-25 Aralık sürecinden sonra bu yapının yolsuzluk soruşturması sürecinde yaptıkları algı faaliyetleri sonrası ve aldığım tehditlerden dolayı yapıya dahil olmak zorunda kaldım. Yaralandım ama hastaneye gitmedim15 Temmuz sonrası bu malum yapıyla ilgili tüm tehditlere rağmen hiçbir tereddüdüm kalmadan canım pahasına, meslekten atılsam da ömür boyu hapis yesem de mücadele ettim. Darbe gecesi hayatım pahasına savaştım ve yararlanmama rağmen hastaneye gitmeyerek mücadeleme devam ettim. TEM'deki görevim sırasında somut olarak örgütün işine yarayacak bilgi belgeleri kesinlikle temin etmedim, bilgi vermedim. Basına düşmüş bilgileri verdim sadece."Bylock'tan aramayan haindir FETÖ'nün haberleşme ağı 'By Lock' adım adım böyle çözüldü
DÜZENLİ OLARAK GÖRÜŞÜYORLARDI
AK Parti'nin 30 Mart yerel seçimleri kazanmasının örgüt tabanındaki morali bozduğunu ifade eden gizli tanık Arif, şunları söyledi: “Bu seçimin ardında örgüt yöneticileri toplantı yapıp, yeni strateji belirlendi. Muhalefetle ilişkiler ve Kürt halkı üzerindeki hesaplanan kararlar da bu toplantıda alındı. Ülke imamları, bulunduğu ülkeye PKK üst düzey yöneticileri gelince haberi olurdu. Örgütün üst düzey yöneticileri ile PKK'nın üst düzey yöneticileri düzenli olarak görüşürdü. Bu görüşmeleri Mustafa Özcan, Şerif Ali Tekalan, ülke imamları ve kıta imamları yapıyordu. Değişik zamanlarda PKK'lı yöneticilerle bunların görüştüklerine şahit oldum."
TSK'DA UYUYAN HÜCRELERİMİZ VAR
1 Kasım seçimlerinde AK Parti'nin tek başına iktidar olması üzerine bir imamın kendilerini topladığını dile getiren Arif, “Bizim mensuplarımıza biri söverse siz de onlarla beraber sövün, kandırıldık deyin. Devlette deşifre olmamış arkadaşlarınız var, onlarla irtibatı kesin. O arkadaşlarınız sürekli cemaate sövüp deşifre olmayarak devlet içerisinde kalıyorlar" dediğini aktardı. Arif, ikinci bir emre kadar cemaat düşmanı olarak gözükmelerinin emredildiğini belirtti. Ülke imamları toplantısında da “Ümitsizliğe düşmeyin, asker içerisinde uyuyan hücrelerimiz var. Zamanı ve yeri geldiğinde harekete geçecekler. Yezit kendisini en güçlü hissettiği anda mensuplarımızca yıkılacaktır. Bu en son çaredir. Ümitsizliğe kapılmayın. Askeriyedeki mensupları deşifre etmeyin. Zulüm ne kadar çok gelirse biz o kadar hak yoldayız" denildiğini ifade etti.
FETÖ-PKK ittifakını belgeleyen itiraf
Van'da Emniyet Müdürlüğü'ne bomba yüklü araçla saldırı düzenleyen ve yaralı olarak yakalanan Şeroj kod adlı PKK'lı terörist M.O., hastanede kendi isteğiyle itirafçı oldu. M.O., "15 Temmuz günü darbe olacağı bize bildirildi, eylemleri kestik. Teşebbüs başarısız olunca eylemlere yeniden başladık" dedi.Sabah gazetesinden Okan Müderrisoğlu'nun bugünkü yazısına göre, itirafçı terörist, PKK yönetiminin, kendilerine telsizden darbe olacağını bildirdi ve eylemleri kesmeleri talimatını verdi. Talimatın Murat Karayılan'dan geldiğini belirten terörist, "16 Temmuz sabahı darbenin işlevsiz olduğunu yani püskürtüldüğünü öğrendiler. O nedenle askerlere yönelik eski notu esas alarak yeniden öldürme eylemlerine dönülmesi istendi. Yine telsiz üzerinden 15 Temmuz'da verilen notun tam tersini uygulayın denildi. Bu da en üst komutanlıktan dağıtıldı" diye konuştu. Terörist M.O'nun ifadesinden dikkat çeken başlıklar şöyle:- Bildiri, en üst karargâhtan Murat Karayılan'dan geldi.- Bildiride, askerlere saldırıların bitirilmesi, saldırıların polislere olması söylendi.- 16 Temmuz sabahı darbenin püskürtüldüğünü öğrendiler.- Telsizden, askerlere yönelik tekrar öldürme eylemlerine dönülmesi istendi.
Terör ve şiddeti tırmandırdılar
Emniyetin içindeki FETÖ kadrolarının 2014 yılından itibaren Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde bölücü terör örgütünün işini kolaylaştıran, işlemler gerçekleştirdiği İddianamede belirtildi. Hakkari'de polis aracından yola torpil atılıp patlaması sağlanarak halkın olaylara karışması amaçlandığına dikkat çekilen iddianamede, barış sürecinin bitirilmesi için Cizre'de olaylar başladığı, 2015 yılının Ocak ayının ikinci yarısında günlerce müdahale edilmeyip ölümlerin artması beklenerek örgüt için fayda sağlanılmaya çalışıldığı vurgulandı. Diyarbakır'da 6-7 Ekim 2014 Kobani olayları sırasında bir apartmanda dövülüp atılarak öldürülen Yasin Börü'nün cesedine ve olay yerine müdahalede emniyetin kasten ihmalkar ve geç davranarak olayların büyümesini beklediği de iddianamede yer aldı.
Kışanak ile Dumanlı buluşmuştu
FETÖ'nün medya organı Zaman'ın patronu firari Ekrem Dumanlı'nın, HDP'li Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak'ı Pensilvanya'nın talimatıyla ziyaret ettiği ortaya çıkmıştı. Dumanlı'nın görüşmeye belediyenin arka kapısından girdiği ortaya çıkmıştı. Görüşmenin ardından FETÖ'nün HDP'ye barajı geçmesi için medya desteği verme kararı aldığı belirlenmişti. Firari Dumanlı'nın daha önce yerden yere vurduğu Kışanak ile yaptığı sır görüşme gündeme oturmuştu. Dumanlı arka kapıdan girdiği görüşme için 'rutin bir nezaket ziyareti' açıklaması yapmıştı.
Eyleme göz yumdular
İddianamede ifadesi yer alan polis İrfan Çelik'in beyanları ise FETÖ'cü polislerin ihanetini gözler önüne serdi. FETÖ mensubu polislerin rahat yerlerde çalıştığını, kendisi bu yapının içerisinde yer almadığı için pasif ve sürgün olarak adlandırılabilecek yerlerde görevlendirildiğine dikkat çeken İrfan Çelik, “2008'de Mardin Kızıltepe'ye tayinim çıktı. İstihbaratta çalışmak istediğini amirlerime söyledim. İstihbarat şubede çalışan ve ismini Ahmet olarak bildiğim şahıs bana, 'cemaat geçmişi olmadığı için istihbaratta çalışamazsın, böyle önemli birimlere hizmet hareketi dışından kimseyi alamayız' dedi" ifadelerini kullandı.
Bağcılar İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri FETÖ evine operasyon düzenledi. Operasyonda PKK ve FETÖ üyesi teröristlerin aynı evde yakalandığı öğrenildi.Operasyon kapsamında 12 teröristin gözaltına alındığı, 2 PKK teröristin çıkarıldığı mahkemece tutuklandığı belirtildi. Bir PKK'lı ve 9 FETÖ üyesinin ise emniyetteki sorgularının sürdüğü bildirildi. Video: FETÖ evinden PKK'lı çıktı İşte FETÖ ile PKK'nın darbe anlaşması PKK'dan FETÖ mensuplarına 'destek' mesajı FETÖ'nün askerleri PKK'ya sığındı
SORUMLUSU FETÖ'CÜ
21 Nisan 2010 günü yerel halktan tanıdığı Mardin Kızıltepeli bir şahsın PKK'nın ilçelerine geldiğini ve eylem yapacağını öğrendiğini aktaran Çelik, “Konuyu ilçe emniyet müdürüne iletmek üzere yanına gittim. Fetullah Gülen yapılanmasına gönül veren hizmet hareketinin içerisinde olduğunu bildiğil emniyet müdürü bana, 'herkes işine baksın istihbarat toplanacaksa bunu bizim istihbarat ekipleri toplar, sen çeneni kapat ve nöbetine git' demesi üzerine odadan ayrıldım. Bu konuşmadan 20 saat sonra yani 22 Nisan 2010 günü ise PKK'nın ilçede yaptığı eylem sonucu bir polis memuru şehit oldu, bir polis memuru da yaralandı. İlçe emniyet müdürüne 'size haber vermiştim neden önlem almadınız, bu işin sorumlusu sizsiniz' demem üzerine bana sert tepki gösterdi. Bu olaydan sonra istihbarat büro ve ilçe emniyet müdürü tarafından gece gündüz ekip otoları ile takip edildim. Eylemle ilgili bilgi verdiğim için 'PKK'lı olduğum' bile söylendi. TEM bürodakilere yapılan terörist muamelesini BİMER'e şikayet edeceğimi söylemem üzerine bir polis memuru, 'konuyu abarttığımı, olayı büyütürsem beni öldüreceklerini, Kızıltepe'den tayinini istememi' söyledi.
APO POSTERİ BULUNDU
FETÖ'nün bölücü örgütün siyasi kanadıyla da ilişki kurduğu ve desteklediği bildirilen iddianamede, Tokat'ta bir gizli tanığın FETÖ-PKK ilişkisini anlattığı kaydedildi. gizli tanığın, Tokat'ta örgüte ait bir iş yerinde 7 Haziran genel seçimlerden önce Öcalan posteri ve PKK'ya ait amblemlerin basıldığını ifade ettiğini vurgulandı.
Yeni ŞAFAK
 
Editör: Haber Merkezi