Apandisit sorununu nasıl anlarız?
 
Özel Fuar Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Ömer Oktay Öksüz apandisit hakkında önemli bilgiler verdi.  Dr. Öksüz apandisitin nasıl anlaşıldığına dair bilinmeyenleri anlattı.
 
Apandisitte acilin önemine değinen Öksüz, “acildeki kasıt 6 - 8 saat veya en geç 24 saat içinde tedavi edilmesi gereken durumlar vardır. Bunun anlamı şudur; Eğer bu süre içinde tedavi edilmezse ölüm riski yüzde 1 veya binde 1’den yüzde 20 yüzde 30’a kadar çıkar. Dolayısıyla bu tip işlemlerde hemen hekime getirilmesi ve gerekli tedaviyi hastanın alması lazım” dedi.
 
“Apandisitte aciliyet çok önemli”
 
Öksüz, “Oysa acil tedavi edilmesi gereken hastalıklar olduğu halde hasta sahiplerinin bu tedaviyi kabul etmeyerek evlerine götürdüğünü görüyoruz. Bu tamamen yanlış. Bunlardan en önemlisi apandisit. Hasta 6-8 saat içinde gelirse yüzde 1 ölüm riskiyle ameliyat olur. Hemen ameliyat olması lazım, çünkü ilaçla tedavi söz konusu değil. Bu acil durumlarda apandisit varsa tek tedavi derhal ameliyattır. 24 saat içinde ameliyat olması tavsiye edilir” diye konuştu.
 
Karın ağrıları geçmiyorsa mutlaka doktora gidin
 
Bir insanın apandisit olduğunun nasıl anlayabileceğini de aktaran Dr. Öksüz şöyle konuştu: “6 - 8 saat içerisinde karın ağrıları geçmiyorsa mutlaka bir cerraha görünmesi lazımdır. Böyle durumda cerrah hastanın apandis mi değil mi olduğunun teşhisini koymaya çalışır. Apandisit ve başlangıç ise yapılacak tedavi bir günlük antibiyotik tedavisidir. Delinmiş dış apandisitte ise ölüm riski yüzde 30’lardadır. Tedavi minimum 5 gün antibiyotik tedavisidir. Dolayısıyla hem tedavi daha pahalıdır, hem de ölüm riski çok hızlıdır. Yani 24 saatten sonraki süreçlerde ölüm riski yüzde 50’lere doğru yükselir. Eğer apandisit delinir ve apseye dönüşürse ve apsede tedavi edilirse hayatı kurtulur. Böyle durumların ikinci seansında ise apandisit alınır. Apseye giderse bütün bakteri de kana karıştırırsa ölümle sonuçlanır. Bunlar 3 - 5 gün içinde olan durumlardır. Bu sebeple en ideali apandisit tanısı konduktan sonra hemen ameliyat etmektir. Bölgenin apse olması bir nevi vücudun iltihabı sınırlandırılmasıdır. Fakat bunda da en kısa zamanda ameliyat edilmelidir. Yapılmazsa bu da ölüme götürür. Eğer bakteri vücut tarafından sınırlandırılamaz, vücut apandisin çevresinde bariyer oluşturamaz ise apse kana karışır ve kişiyi öldürür. Bunu tedavisi çok zordur çok pahalıdır.”
 
“Karın içi apse dolmuş bir kızla karşılaştık”
 
Hastanın apandisit tanısı aldığı zaman tecrübeli bir hekime gitmesi ve apandisit ameliyatı olması gerektiğini kaydeden Öksüz, “Mesela burada böyle bir durumla karşı karşıya kaldık. Bir hafta boyunca karın içinde apse dolmuş bir kız geldi. Neyse ki hemen teşhisi ettik ve ameliyata aldık. Apsesini boşalttık ve bir hafta içinde antibiyotik tedavisi verdik, iyileştirdik. 13 - 14 yaşında bir kız çocuğuydu bu. Buna rağmen iltihaplanma oldu. Bu noktada ölme riski vardı ama eski tecrübelerimizle çaresine baktık” şeklinde konuştu.
 
“24 saati geçirirseniz başarı oranı düşer”
 
Geçmişe ilişkin de hatırlatmalarda bulunan Öksüz, “Eskiden bazen hasta gelirdi ve tetkikler yapılırken hastayı kaybederdik. Bu yıllar öncesinin bir yöntemiydi ama şimdi kan tahlili birkaç saat içinde çıkıyor. 1 - 2 gün nerede, birkaç saat nerede. Biz onu beklerken hasta kaybettiğimiz bile oldu. Şimdi artık daha gelişmiş yöntemler kullanıyoruz. Örneğin bu kadar başarılı antibiyotikler yoktu, onun içinde apandisit eşittir ameliyat demektir. Apandisitin ileri hali akut karındır. Bu karın zarında iltihaplanmadır. Bunun sebebi apandisit de olabilir, mide delinmesi de olabilir, safra kesesindeki iltihabın safra kesesinin içinden dışına akması da olabilir, pankreas iltihabı da olabilir veya kalın bağırsakta bir tümör olup akar. Genel anlamda biz bunların hepsini akut karın diyoruz. Yani bıçaklanma ve kurşunlamanın dışında acil tedavi gerektiren haller bunlardır. Başladığı zaman 6 - 8 saat içinde ameliyat edildiği zaman kurtulma şansı yüzde 99’dur. 24 saati geçtikten sonra başarı hızla düşer, maliyet hızlı yükselir. Yani bir iki günlük antibiyotik tedavisi ile kurtulacak bir hasta bazen 20 gün 30 gün antibakteriyel tedaviye sokar. Bu durumların hepsi genel cerrahinin konusudur” dedi.
 
Avrupa’da sorun yaşamadan aldırılıyor
 
Öksüz, “Avrupa'da insanlar hiçbir sorun olmadan da apandisitini aldırabiliyor. Bunun sebebi de şudur; mesela Avrupalı 3 aylık bir Afrika turuna çıkıyor. Orada bir sorun yaşarsınız nasıl ameliyat olacaksınız. Afrika'nın durumu ortadayken bu yüzden geziye çıkmadan önce apandisitini aldırıyor veya en ufak ağrıda hallediyorlar. Çünkü apandisitin ameliyatla tedavisi çok kolay ama komplikasyonları ölüme kadar götüreceği için bu şüphede kalmaktansa her ağrıda soru işareti bırakacaksa aldırmak daha uygun diye düşünüyorum” diye konuştu.
 
“Apandisitin aldırılması sorun değildir”
 
“Şimdi bizde çok yaygın olarak parazit enfeksiyonu var” diyen Öksüz sözlerini, “Mesela bunlardan birisi solucan. Yani enfeksiyonlarla daha içli dışlı yaşıyoruz. Buna bağlı olarak belki bizim karın ağrılarımız onlara göre daha fazla ama doğru bir olay diyebilirim. Apandis ameliyatı olmanın hiçbir komplikasyonu yok yani oraya bağlı bir rahatsızlık olmayacaktır. Apandisit yaratılışı olarak şöyledir; ağzımızdan bakteri girdiği zaman bademciklerimiz o bakteriyi alır. Apandisitte karındaki bağırsakların bağışıklık sisteminin organıdır. Yani ağızda bademcik nasılsa karında da öyledir. Dolayısıyla bademciklerimizde de eğer mikrop yerleşir ve tedaviye rağmen ayrılmazsa orada apse oluşur. Çözüm nedir? Bademciğin alınmasıdır. İşte apandisitte de aynı yöntem uygulanıyor. Eğer orada kalın bağırsaklardaki bakteriler orada bir yerde bir alarm veriyor ve o noktada eğer temizlenmiyorsa ilerleyen bir zaman içinde onu almak gerekiyor” ifadeleri ile noktaladı.
 
 
 
 
Editör: Haber Merkezi