RABİN OĞLU FETULLAH !

1986 yılında Almanya’ya gitmek için Emniyet’e verdiği pasaport istek formunda annesinin adını ’’RABİN’’ olarak beyan etmişti. Edirneli Şükrüpaşazadelerin kızı ’’REFİA’’ olarak bilinen annesinin adını ’’RABİN’’ olarak yazması hiç de garip değildir. Bu ailenin Seferad Yahudisi olduğunu Dr. Mustafa Peköz araştırmasında söylemektedir. Gizli (kripto) Yahudiler, Müslümanları aldatmak için, Müslüman-Türk ismi almakta, takıyye yapmaktadırlar. Simon Zwi’nin Şemsi Efendi olması gibi. Babasının babası da Van taraflarından bir Ermeni aileye mensuptur. Hatta, dedesinin ve babasının ’’Öyle bir evlat yetiştirelim ki, Müslümanları kendi dinleriyle vursun.’’ dedikleri de söylenmektedir. Papa’ya yazdığı mektubun sonunda da, ’’Rabin oğlu Fetullah’’ yazılıdır. Yahudilikte soy, anneden geçer. Fetullah, Yahudilerin nezdinde Yahudidir. Lakin, rahmetli büyüğümüz Aytunç Altındal, 15 yıl kadar önce, canlı yayında, onun ’’PAPA’NIN KARDİNALİ’’ olduğunu söylemişti. Bu videolar, hâlâ You Tube’da durmaktadır. Baştan ’’Fetullah’’ olan adına sonradan ’’h’’ harfi ilave ettirmiş, ’’Fethullah’’ olmuştur. 1970’li yıllarda, İzmir-Hisar Camii imamı iken CIA Ortadoğu Masası Şefi Graham Fuller ile iki defa görüştü. Daha sonra, CIA Balkan Masası Şefi George Fidas’la görüşmeleri oldu. Türkiye’de Nato’nun kurdurduğu ’’Komünizmle Mücadele Derneği’’nin kurucuları arasında yer aldı. Bir müddet sonra, Kasım Gülek tarafından Amerika’daki MOON Tarikatı ile tanıştırıldı. 1975 yılında yine Kasım Gülek tavassutuyle MASON Localarına girdi. Zaten, dikkatli bakıldığında FETÖ yapılanmasının, MOON Tarikatına, Mason Localarına, Vatikan’ın tetikçisi OPUS DEİ denilen oluşuma benzediği görülür. Ne gariptir ki, yine bu yıllarda Mehmet Şevket Eygi ile birlikte ’’Yeni İstiklal’’ gazetesini çıkarmış, burada köşe yazarlığı da yapmıştır. Bir yazısında; ’’Asrın halifesi, Kral Faysal’dır. Onun sakalında bir kıl olabilsem, bu benim için en büyük şereftir.’’ dediğinden, M. Şevket Eygi tarafından kovulmuştur. Kral Faysal, Osmanlının yıkılması için İngilizlerle işbirliği yapan 3 Arap aileden birisinin lideridir. Diğerleri de Suud ailesi ve Şerif Hüseyin’dir. 12 Eylül 1980 ihtilalinde Çanakkale Merkez vaizi olarak atanan ve irtica suçundan ’’güyâ’’ aranmakta olan Fetullah, bu sırada Amerikan Büyükelçiliği ve Gladyocu-Rafizi, Yahudi generallerle birlikteydi. İşsiz kaldığı bir dönemde, Manisa müftüsünden iş istemişti. Müftü Efendi de imamsız bir camide vaaz verip, namaz kıldırmasını uygun görmüştü. Bir Cuma vaazı sırasında, ’’ Sahip olamadınız bu kitaba. Benden başka sahip çıkan yok, attınız bu kitabı hayatınızdan.’’ diyerek elindeki Kur’an-ı Kerim’i fırlatıp attı. Halkın şikayeti üzerine Manisa Akıl Hastalıkları Hastanesinde 2 ay tedavi gördü. Olaya talebesi Prof. Ahmet Keleş şahittir. Mutezile, Selefi-Vehhabi, Mezhepsiz, tam bir Muhammed Abduh hayranı ve takipçisi olan Fettullahın gayr-i meşru bir kızı olduğu da yazılıp, söyleniyor. Google’a ’’Serap Başak Çil’’ yazarsanız, okuyabilirsiniz. Amerikan Senatosundaki Ermeni ve Yahudi senatörlere, Lobilere, aynı zamanda kiliselere milyonlarca dolar yardım eden Fetullah, bu paraları himmet, hizmet diye Müslümanlardan topladı. Bugüne nasıl gelindi?! İngiltere ve Amerika,Yahudiler ve Masonlar önce Türkiye’de İslamiyeti itibarsızlaştırdılar. Hakiki İslam Alimleri ya asıldı, ya hapsedildi, konuşturulmadılar. Türk milleti İslama aç hale getirildi. Allah demek, Kur’an okumak, Ezan okumak yasaklandı. Yahudi, Sabetayist, gayr-i müslim Prof. ler Üniversiteleri işgal ettiler. Müslüman-Türk milleti baskı-zulüm altında kaldı. 3000 cami satıldı. Osmanlı Arşivi hurda kağıt olarak satıldı. Bu da yetmedi! Müslüman-Türk milletinin hayrına birazcık gayret eden Menderes asıldı. Kim tarafından?! Menderes, ’’hırsız ve diktatördür’’ diyerek halkımızı kandıran Amerika ve NATO tarafından. 12 Eylülde yine Amerika’nın Çocukları ihtilal yaptılar. Sağcı -Solcu diye Türk gençlerini önce ikiye bölen ve böldürten Amerika, emrindeki paşalara bu gençleri astırttı ve işkence ettirdi. İşte, Müslümanlar böyle ezilir, horlanırken, böyle ümitsiz bir durumda iken yine Amerika, çakma bir alim, sahte bir Mehdiyi ortaya sürdü. Müslümanlar, İslamiyyet için çalıştıklarını zannederek, İslam galip gelecek ümidi ile Fetullaha bağlandılar. Hakikatleri göremediler. Neticesini de hep beraber yaşadık. Amerika, taktik değiştirerek daha önce yaptırdığı ’’ İslam karşıtı, laik darbeler’’ yerine bu defa darbeyi ’’HOCA’’ isimli bir yahudiye, İslam adına yaptırmayı tercih etti. Başarsaydı, tüm Ehl-i Sünnet Vel-Cemaat Müslümanlar yok edilecek, sapık İslam görüşleriyle tüm dünya Müslümanları ’’Sahte Halife’’ tarafından Amerika adına yönetilecekti. Papalığın Asya kıtasını Hristiyanlaştırma projesi olan ’’DİNLERARASI DİYALOG’’ da daha kolay tahakkuk edecekti. Rahmetli Seyyid Kâmrân İNAN, bakanlık yaptığı yıllarda şöyle demişti: ’’TÜRKİYE HAİNİ EN ÇOK OLAN ÜLKEDİR:’’ Amma velakin, bu hain, salak, geri zekalı angutları rahmetli Necip Hablemitoğlu’nun, rahmetli Eşref Bitlis Paşamızın, rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu ağabeyimizin ’’ahh’’ ları çarptı. Paralarını toplayıp kesmedikleri kurbanların ’’ahh’’ ları tuttu. ’’Hristiyan ve yahudiler de Cennete girecekler. İslamiyyeti öğrenmek, uzun ve zor. Hristiyan olarak kalabilir ve böylece Namaz borcundan da kurtulabilirsiniz. Üç dinin birleşmesi lazım.’’ diyerek Allahın gazabını çektiler. Türkiye, Müslüman-Türk milleti ipten döndü. Ama DİKKAT!!! Lütfen dikkat !!! Amerika, İngiltere, Almanya, İsrail, Fransa, Yahudi Baronlar, masonlar bizi asla, ama asla rahat bırakmayacaklar. Türkiye ve Türk milleti üzerindeki menfur emelleri bitmiş değil, asla bitmeyecek. Düşmanlarımız çok zengin, çok zeki, çok kalabalık ve son derece kalleş, sinsi !!! Bu darbede de üst akıl onlardı !!! Fettoş ise bir piyon, bir hain. Ümmet-i Muhammedin evlatlarının hayatlarını, istikballerini, ahiretlerini kararttı. Aileleri mahvetti. ’’FİTNE’’ oldu, Fitne çıkardı. Allahü Teala Müslüman-Türk milletinin Muini olsun, muhafaza buyursun! AMİN..