Kozmetiklerdeki gizli tehlike güzelleşirken hastalanıyoruz
 
Güzelleşmek için kullandığımız kozmetiklerin sağlığımız için büyük tehlike oluşturduğunun farkında mıyız ?
 Günümüzde makyaj malzemeleri kullanımı çocuk denecek yaşta başlamaktadır. Genç kızlarımız güzelleşmek için kullandıkları malzemeler ile kendilerine zarar vermeye neredeyse çocuk yaşta başlamaktadırlar. Özellikle ucuz fiyata satılan , denetimsiz ürünler tehlikenin boyutunu daha da arttırmaktadır.Kullanılan kozmetiklerle günde vücudumuza beşyüzün üzerinde zararlı kimyasal madde aldığımızın farkında mıyız ? Güzelleşmek uğruna gizli ve büyük bir tehlike ile karşı karşıyayız. Bu kimyasal maddeler alerjiden hormon bozukluğuna, doğurganlık sorunlarından kansere kadar birçok rahatsızlığa neden olabilmektedirler.
     Kozmetik ürünler denildiğinde vücuda uygulanan her türlü ürün akla gelmelidir. Ruj, makyaj malzemesi, oje, saç boyası, şampuan, el sabunu, deodorant, güneş kremi ve el losyonları da kozmetik ürünler arasında yer alır. Kozmetik ürünler incelendiğinde içlerinde bir çok kimyasallar olduğu görülmektedir.Rujda , deodorantta  ve saç spreyinde yirminin üzerinde kimyasal vardır. Yapılan bilimsel çalışmalar kullanmış olduğumuz kozmetik ürünler ile vücudumuza yılda 2 kilonun üzerinde toksin aldığımızı göstermektedir. Deodorant ; göz farı gibi kozmetiklerde ağır metaller mevcuttur ve bunlar ilerleyen yıllarda önemli ve kalıcı sağlık problemlerinden sorumlu maddelerdir. Alzheimer ; kanser, Otoimmun hastalıklar  vb.
     Kullandığımız kozmetik ürünler hemen gözde sulanma, kızarıklık, deride hassasiyet gibi allerjik reaksiyon oluşturduğu gibi ,daha tehlikeli olanı yavaş yavaş vucüdumuza birikerek ciddi sağlık problemlerine yol açmalarıdır.Bu ürünlerin zararlı etkileri bir süre sonra ortaya çıkmaktadır. Vücudun temizleme kapasitesi üzerinde toksin alınırsa bunlar vücudda birikerek hastalık oluştururlar. Toksin birikimine bağlı olarak , uyku bozuklukları , kronik yorgunluk , yaygın kas ağrıları , sinirlilik, konsantrasyon bozuklukları veya hafıza kayıpları , astım , kanser, otoimmun rahatsızlıklar görülebilir.
 
             Kozmetik ürünleri kullanırkan içeriğini iyi incelememiz , kimyasal maddelerden çok doğal ürünlerden üretilmiş olanlarını tercih etmemiz önemlidir. Kısaca kural şu olmalıdır ;
 
            Yiyemeyeceğiniz hiç bir ürünü cildinize sürmeyiniz.
 
 
Diethanolamine (DEA) ve triethanolamine (TEA), genellikle nemlendiricilerde bulunur ,tek başlarına kanser yapıcı özellik göstermezler. Ancak, nitrit içeren ürünlerle bir araya geldiğinde kanser yapıcı olabilirler.
 
Formaldehit, tırnak cilası, şampuan, sabun ve deri kremlerinde yer alır. Bu yüksek tahriş edici ajan, deriden emildikten sonra alerjik reaksiyonlara, baş ağrısına ve hatta astıma neden olabilir. İçerik listesinde sıklıkla adı “formalin” diye ifade edilir. Japonya ve İsviçre’ de kozmetik amaçlı kullanımı yasaklanmıştır.
 
Propylene Glycol (PEG), güneş kremleri, ruj ve banyo malzemelerinde yer alır. Endüstride anti-freeze olarak kullanılan maddenin içeriğinde de yer alır. Nemlendirici özelliği nedeniyle ürünlerin kurumasını önlemek amacıyla kullanılır. Ancak karaciğer ve böbrek üzerinde zararlıdır, deri ve gözü tahriş eder. Yüksek miktarda alındığında merkezi sinir sisteminde  sorunlara yol açmaktadır. Bunun yerine gliserinli veya sorbitollü ürünler tercih edilebilir.
 
Sodium Lauryl Sulfate (SLS), banyo köpüklerinde, diş macunlarında, şampuanlarda ve losyonlarda bulunur. Gerçekte bir makina yağıdır. Bu deterjanın beyine, kalbe ve karaciğere kolaylıkla girdiği ve bağışıklık sistemini bozduğu gösterilmiştir. Gözde tahrişe, deride döküntülere ve alerjik reaksiyonlara neden olur.
 
Talk, makyaj ve vücut pudralarında bulunur. İşleme esnasında bir dizi eser minerallerden arındırılırken asbest ile benzer özellikte olan küçük lifler ayrılmaz. Akciğer hastalıkları yapabileceği ve eğer genital bölgede kullanılırsa başta kısırlık olmak üzere üreme bozuklukları yapabileceği bilinmektedir. Yumurtalık kanseri ile ilişkilendirilmiştir.Mineral yağ, makyaj temizleme solüsyonları, ruj ve losyonlarda yer alır. Petrol türevi olan bu madde gözeneklerin tıkanmasından kansere kadar birçok durum ile ilişkilendirilir. Yoğunluğu, derinin nefes almasını engeller.
 
Methyl Methacrylate, tırnak bakım ürünlerinde bulunur. Mantar enfeksiyonlarına ve tırnakta deformitelere neden olur. Uzun süreli maruz kalınmalarda, göz, deri ve akciğerleri tahriş edici eder, böbrek ve karaciğer fonksiyonlarını bozar ve üreme problemlerine yol açar.
 
Fitalatlar, tırnak cilası, saç spreyi ve losyonlar içinde bulunur ve kremsi, ipeksi dokuyu sağlarken plastiğe de esnekliği kazandırır. Bazı fitalatların kanserojen olduğu, karaciğer, akciğer ve üreme organları üzerinde zararlı etkilerinin olduğu bilimsel çalışmalarla gösterilmiştir. Aynı zamanda doğmamış erkek çocuklarının cinsiyet gelişiminde de olumsuz etkileri vardır. Kozmetiklerde bulunan iki fitalatın (dibutyl ve diethylhexyl), Avrupa Birliği ülkelerinde kullanımı yasaklanmıştır.
 
Parabenler, raf ömrünü uzatıcı olarak kullanılır. Makyaj temizleme losyonlarında bulunur. Kozmetik ürünlerinde propylparaben, methylparaben ve buthylparaben birlikte kullanır. Vücutta östrojeni taklit eden madde olarak bilinir. Hormonal etkileri artıran kimyasal maddelerin kullanılması, özellikle öströjen hormonuyla artan göğüs kanserinin yaygınlaşmasına sebep olmuştur. Göğüs dokusundaki yoğun yağ oranı, vücuttaki toksik maddelerin burada yoğunlaşmasına ve göğüs kanserinin en yaygın kanser çeşidi olmasına sebep olmaktadır. Erkek üreme fonksiyonlarında da olumsuz yan etkiler vardır.
 
Triklosan, diş macunlarında, sabunlarda, şampuanlarda ve ev temizlik ürünlerinde kullanılır. Bu kimyasal, son derece karsinojen olup çok az bir miktarı bile vücuda alındığında soğuk terlemeler ve dolaşım sorunları gelişebilir.
 
Alüminyum, deodorantlarda yer alır. Meme kanseri gelişimine neden olabilir.