KARDEŞİZ DER SAPLARIZ O HANÇERİ SİNELERİNE

 Ey Anadolu İncileri; Tükler, Kürtler, Araplar, Zazalar, Lazlar, Çerkezler, Gürcüler, Boşnaklar, Arnavutlar, Romanlar, Makedonlar, Hemşinliler, Pomaklar, Rumlar, Süryaniler, Ermeniler, Yahudiler, Yezidiler, Keldaniler, Bahailer, Nasturiler, Sudanlılar, Lehler, Malakanlar...

 Kardeşlik, barış ve mutluluk ifadelerini kullanırken duyduğumuz hazzı tarif etmek mümkün değil. Gerçekleri yaşamanın doğrularla nefes almanın peşine düşmek yerine fitneyi özleyen zihniyete yazıklar olsun. Yazıklar olsun hani barış deyip de sırtından bıçaklayan kanlı ellere. Toprak ruhlu Anadolu, yetiştirdiğin barışı bozmak isteyen kafirlere dur deme zamanı. Hayır şiddete! Dur diyeceksen de barışla deme zamanı. Kaç yüz yıl barışla yaşamadınız mı siz. Kim kandırdı bizi de birbirimizden kaçar hale geldik. Edirne cansın, Trabzon cansın, Hakkari cansın, sizler bizlere atalarımızdan mirassınız. Bilemediğimiz tümcelerden düşmanlık kitabı yazdılar. Ve zorla kulaklara fısıldadılar. Hani yok biz birbirimize küsmeyiz dedik ya, işte o zaman vurdular tokadı yüzümüze. Uyuştu beyinler o arada sıkıldı kurşunlar. Hedefini bilmeyen mermiler, yönünü kaybetmiş pusulalar ve sonunda gözyaşı. Yine küsmedik zaten. Niye küselim ki biz kardeşiz. Çanakkale de verilen canların torunlarıyız. Düşmanı bozguna uğratan Anadolu kahramanlarıyız. Süslü hikayelerin değil Osmanlı gerçeğinin neferleriyiz. Kim demiş bölünecek bu ülke.

Hançerler inse kalplere,

Bahşedilen zevkler verilse sinelere,

Kudretler gelse üzerimize,

Kardeşiz der saplarız o hançeri sinelerine.

  Sakin ol lütfen kaynayan kanına dur de bir defa. Ve düşün kirli emelleri birbirimize düşüren o cehennem zebanilerini. Gönlümüzde derin izler bırakılacak acılar yaşadık. Ne büyük ağıtlar yakıldı arşı titreten.  Bir bütün oldu Anadolu ağladı çoğu zaman şehidine. Türk'de, Kürt'de Laz'da Çerkez'de tüm ırklar ağladı. Sanma sen farklısın Iğdır yaşadığın acıya ağlayan bir Afyonlu kardeşin var. Sanma sen yalnızsın Siirt, başarılarına sevinen bir İzmir var. Kaç asır beraber yaşadık. Aynı havayı soluduk ve aynı türküleri dinledik. O kadar asır kardeşçe yaşayan birliğimizi dağıtmaya çalışanlara karşı dur deme zamanı gelmedi mi? Kalpler kırıldı, belkide içimizden çıkan Kabil oldu. Kim isterdi böyle olmasını. Dur denildi yapmayın, vurmayın, kıymayın kardeşliğinize. İş işten geçmişti bilanço ağırdı binler şehit verildi. Ve ağladı, dur yapma diyenler ve şehit verenler.  Gözyaşları döken milyonlar döküldü sokaklara. Biz kardeşiz dediler arşı yaran sesleriyle. Bu cevap korkuttu karanlık yüzleri. Şeytani emelleri, pis fikirleri tutmamıştı. Karşılarında dimdik duran Anadolu kardeşliğini gördüler. Baktı olmayacak değişik muhtelif güçlerden yardım istediler. Türkiye'nin damarlarına nüfus ettiler. Gayeleri belliydi , şeytanı sevindirmek. Peki sen ne yaptım Anadolu bu  şeytanlara karşı Allah'a sığınıp dua ettin. Yaradan sana öyle bir sabır verdi ki yıllarca kardeşliğini korudun. Yine kötü zihniyetler peşini  bırakmayabilir. Bugün olduğu gibi yarında Fıratlar şehit edilebilir. Sabır etmek ve barış için çalışma gayesinden asla vazgeçmeyeceğiz. Yollarımıza döşenen mayınlara basmadan kardeşçe yaşamayı ülkümüz  sayacağız. O Türk'müş, Bu Kürt'müş, Şu Laz'mış demeyeceğiz. Türkiye olacağız. Haydi barışalım demekte yok. Çünkü biz hiçbir zaman küsmedik ki. Sadece Kabiller çıktı içimizden. Bunları da Allah'ın yardımı ve kardeşliğimizle temizleyeceğiz. Unutmayız hepimiz Anadolu incileriyiz.

Sanma ki yıkıldık,

Sanma ki çöktük,

Biz sadece başka baharlar için,

Yaprağımızı döktük.