İLK AŞAMA BİTTİ…

Kamu görevlilerinden milletvekili aday adayı olacakların istifa süresi dün sonlandı.

Bundan 45 gün önce, Bakan Veysel Eroğlu’nun İzmir’den aday olabileceğini yazdığımda, “hayal görüyor” diyenler çıkmıştı..

Ak Parti il başkanı Yurdunuseven kongre sonrası basın toplantısında “sürpriz gelişmeler olabilir..” diye ilk işareti vermişti..

Dünkü basın toplantısında, bu konuyla ilgili sorulara “genel merkezin takdiridir, karar mercii orasıdır.”demekle, olabilirliği güçlendirdi.

Nitekim; bakanlığa bağlı DSİ genel müdürü Akif Özkaldı’nın aday adaylığı için görevinden ayrılması ile konu netlik kazandı.

Bakan Veysel Eroğlu’nun, İzmir adaylığı kesinleşti…

Siyaset böyledir. Millete hizmet için İzmir veya Afyon olmuş fark etmez..

Bakan Eroğlu’nun yerine gelebilecek Akif Özkaldı’da Afyonludur, hizmete kalan yerden devam edeceği muhakkaktır...

Öte yandan; EPDK üyesi Fazlı Şenel’de çok birikimli ve bürokraside geniş çevresi olan bir hizmet adamıdır…

Ak Parti’nin listesi, istifalarla şekillenmeye başlamış görünmektedir.

Tahmine göre: listenin ilk sırasına merkez adayı, ikinci sırasına Bolvadin bölgesi adayı, üçüncü sıraya Sandıklı-Dinar bölgesi adayı (2 ve 3 ncü sıra yer değiştirebilir), dördüncü sıraya yine merkez adayı, beşinci sıraya da, bayan kontenjanından bilinen isim olabilir…

İsimleri de, siz koyarsanız liste şekillenmiş olur…

****** 

Ak parti’nin listesi yukarıdaki şekilde oluşursa bürokrasiden oluşan bir kadro ortaya çıkıyor..

Vatandaşın, “içimizden biri “ hasreti yine askıda kalıyor…

*******

Bu arada; aday adayı olması merakla beklenen eski milletvekili Kamu Denetçisi, Ombudsman Zekeriya Aslan’ın, görevinden ayrılmaması çok siyasi rahatlattı.

Siyasi ve bürokratik tecrübesi olan Aslan, herkes gibi genel merkeze gidip milletvekili adaylığı için talepte bulunmadı.

Denildiğine göre “siyasette kapı aşındırarak görev istenmez, görev verilmesi beklenir” düşüncesine sahipti.

Genel merkezin, bölgeden gelen yoğun talep karşısında Aslan’ın adaylığına sıcak bakmasına karşı, bulunduğu kuruma 800 aday arasından TBMM’ince seçildiği nedeniyle onay istenen siyasi üst makamın son dakika kararıyla beklemesi için tavsiyede bulunduğu öğrenildi.

KOLTUK MUHAREBESİ...

 ‘‘Ben hiç böyle bir muharebe adı duymadım...’’ diyebilirsiniz...

Doğrusunu isterseniz ben de duymamıştım...

Ancak; dün biten aday adaylığı sürecinde muharebe yaşandığını duydum hatta bazı gelişmeleri uzaktan izledim.

Aslında bu muharebenin bir tarafı, yaptığı şeyin ‘‘koltuk muharebesi’’ olduğu görüntüsüyle,  elindeki en büyük silah olan kara çalmayı gıyabında kullanarak   aday adayı olmamasını istiyor..

Bu şerefli-haysiyetli bir muharebe değil..

Çünkü; göğüs göğse çarpışmıyor, kalleşçe arkadan vuruyor…

Bazı basın mensuplarının, bir takım olayları bildiği halde ‘‘ellememe’’ huyları var…

Basın “Ellemeyince”…

 “Ellemedikleri”…

“Ellenmedikleri” için kendilerini kalenin tek sahibi gibi görüyor...

Muhtemelen o bazı basın mensupları o zatların ‘‘Ellendikleri’’ takdirde hemen  bozulduklarını ve tehlikeli olduklarını bildikleri için “ellememektedir..”

Nitekim ‘‘ellemedikleri’’ için binbir defa teşekkür edenlerin, sıkı sıkı ‘‘Ellemeyin’’ diye tembih ettiklerini biliyoruz...

Demem o ki: kalleşçe muharebe edenlerin “ellenme” zamanı geldi…

Selam olsun: sadrazama, damat paşaya sümbüle, dümbüle…