ÖDEVLER; ANNE VE BABAYA DEĞİL, ÇOCUĞA VERİLİYOR

Okullar başladı. Yeni eğitim öğretim döneminin tüm öğrencilere, meslektaşlarıma, idarecilere, anne ve babalara hayırlı olmasını; hepimiz için kazasız, verimli, başarılı, huzurlu ve güzel bir eğitim öğretim dönemi diliyorum…

Okulların başlamasıyla evlerimizde de bir telaştır başlıyor, doğal olarak.

Telaşların başında elbette çocuklarımızın okul eşyaları ve okula geliş gidişlerinin çözülmesi geliyor.

Bir diğer heyecan da “çocuklarımıza verilen ödevler…”

Ödevsiz (görevsiz) bir eğitim olur mu?.. Kestirip atayım, “olmaz…”

Sınıfta öğrenilen konuların tekrar edilip pekiştirilmesi, konuların öğrenilip öğrenilmediğinin denetlenmesi, ödevlerin en temel amacı.

Ödev, öğrencilerin sorumluluk almalarını, çocukta sorumluluk ve görev bilinci gelişmesini, ayrıca amaçlanan bir konuda araştırma, inceleme, sonuç çıkarma alışkanlığı kazanabilmelerini sağlamayı hedefler.

Aile açısından bakacak olursak, “ev ödevleri anne-babalara çocukların okul hayatıyla ilgilenmeleri için fırsat vermektedir.” (Ulutaş ve Dinçer)

Buradan da şu sonuç çıkıyor:

Ödevin bu amaçları gerçekleştirmesi için ödevleri çocuklar yapmalı. Umutmayalım, “Ödev, anne-babaya değil, çocuklara veriliyor…”

Geçtiğimiz günlerde bir araştırma yayınlandı, gelişim psikolojisi alanındaki önemli bilimsel dergilerden Developmental Psychology’de. Bu araştırmaya göre Finlandiya’da, çocukların okul başarısı üzerinde annelerinin ödevlerle ilgili tutum ve davranışlarının rolü incelendi. 2 bin çocuk ve annesi üzerinde yapılan araştırmanın sonuçlarına göre ödevlere daha çok yardım eden annelerin çocuklarının okul başarılarının daha yavaş ilerlediği görüldü.

Bu araştırmadan çıkan sonucun özeti şu:

“Tek başına ödevini yapamaz” diye düşünüp çocuğunu ödevlerini yapması konusunda zorlayan anneler dikkat etmeli. Okul başarısı yüksek olan ve ‘O sorumluluğunu bilir, kendi başına yerine getirir’ diye düşünen, ödevleri de sadece kontrol eden annelere sahip çocukların okul başarısının, ileriki yıllarda daha da arttığı bulunmuştur. Özellikle ilkokul 1. sınıftaki düşük okul başarısı, annelerin çocuğun kendi başına ödevlerini yapabilme becerisine dair olumsuz düşünceler geliştirmesine ve ödevlerde daha aktif olarak yardım etmesine yol açmaktadır.” (E.Durgel Jagtap)

Çocuk birinci sınıfta da olsa, beşinci sınıfta da olsa, lise çağında da olsa ödevini kendisi yapmalı, anne ve babalar olarak elimizi kalem alıp onun yazılarını yazmamalı, onun araştırmasını yapmamalı, matematik problemlerini kendi elimizle çözmemeli, onun yerine resim yapmamalı vs. hasılı onun görev ve sorumluluğu olan ödevi bizzat yapmamalıyız.

Anne ve babalar olarak ne yapabiliriz?

Önce, çocuğumuzun ev ödevlerini sağlıklı bir şekilde yapabilmeleri için uygun ortam hazırlamalıyız. Ödev zamanları için çocuğumuzla birlikte ders çalışma programları yapmalıyız.

Çocuğumuza, ödevlerde takıldığı nokta varsa rehberlik yapabiliriz, nasıl yapacağını anlatarak ona yol gösterebiliriz, gerekirse sorumluluğu ve son kararı ona vermek koşuluyla birlikte çalışılabilir ancak ödevle ilgili tüm görev ve inisiyatifi üzerimize alarak ödevi bizzat yapmak doğru değildir.

Ödevler yapıldıktan sonra, kontrol edilebilir ve yanlış ve eksik yapılan hususlar konusunda çocuğa ipucu verilerek düzeltme imkanı verilebilir.

Çocuğa hiçbir zaman “ödevini yap, dersini yap” şeklinde aşırı ısrar ve dayatma yapılmamalı, planlı bir şekilde ödevini tamamlayan çocuğa abartılı ve sürekli olmamak kaydıyla belli aralıklarla sözlü veya başka şekillerde pekiştirme (güzel söz, odasına yıldız asma, puan tablosuna puan yazma, ödül vb. çocuğun hoşlanacağı şeyler)  verilebilir.

Çocuğunuz az da olsa, eksik de olsa, ödevini yapmalı ama mutlaka kendisi yapmalı, kendi çabasıyla yapmalı, ödev kendi ürünü, kendi alınteri olmalı…

Eminim ki öğretmen arkadaşlar da ödevini bizzat kendi çabasıyla yapan çocuklarımıza, ödevleri eksik de olsa, yanlış da olsa “kendileri yaptığı için” ve “zamanla düzelecek” umuduyla gereken değeri göstereceklerdir.

Küçük bir hatırlatma da kendimize yapalım: “Çocuklarımıza yaşına ve seviyesine uygun, abartısız, güçleri yeten, evdeki bütün dinlenme ve oyun zamanlarını almayan, severek ve isteyerek yapacakları, aşırı yorucu ve bıktırıcı olmayan ev ödevleri verelim, işin tadını kaçırmayalım… Olmaz mı?..

Kalın sağlıcakla…

——————

Editör: Haber Merkezi