Türk Ocakları Derneği Dinar Şubesi’nden Anlamlı Gece
Türk Ocakları Dinar Şubesi tarafından 24 EYLÜL 2014 Çarşamba günü akşamı Dinar Ticaret ve Sanayi Odası Konferans Salonu’nda “TÜRKMENELİ KAN AĞLIYOR; NERDESİN?” konulu ve çok anlamlı bir gece düzenlendi.
Türk Ocakları Burdur Şubesi Yönetim Kurulu Üyelerinden Yrd.Doç.Dr. Mustafa Kılınç. Prof.Dr. Erdal Kandüzler, Yrd. Doç.Dr. Barboros Serdar Erdoğan, Okutman Himmet Büke Makü ve Dinarlı hemşehrimiz Doç.Dr. Esra Dalkıran ve eşi Yrd. Doç.Dr Oğuzhan Dalkıran’ın da katılım ve katkılarıyla gerçekleşen gece saygı duruşu ve istiklal marşının okunmasıyla başladı.
Dinar Türk Ocakları Şube başkanı Diş Hekimi Ogün Sezen’in açılış konuşmasından sonra, Türk Ocakları Burdur Şube Başkanı Mustafa Kılınç Türk Ocaklarının tarihteki misyonunu anlatan bir konuşma yaptı. Kılınç konuşmasını “bizi Dinar’da misafir eden, bu heyacanlı havayı yaşatan Dinar Türk Ocakları mensuplarına ve siz katılımcılara teşekkür ediyoruz ve siz Dinarlıları içtenlikle kutluyoruz,” diye bitirdi. Daha sonra türkülerin efendisi Esat Kabaklı Hoca’nın “Kerkük Türküsü” Türkmenlere yapılan zulmü belgeleyen video eşliğinde hüzün içinde dinlendi ve izlendi.
Gecenin sunuculuğunu yapan Emekli Öğretmen Dede Cihan’ın şiirsel sunumu ile DİYAŞ-DER üyesi şairler vatan, millet ve Türkmeneli temalı şiirlerini okumak için sahneye çıktı. Şair Mehmet Özcan, Rıfat Yiğit, Mustafa Koca, Refik Kaplan, Abdurrahman Ertürk, Mehmet Aslan ve Raif Öztürk şiir okurken bazen coşkulu, bazen da çok hüzünlü ve duygusal anlar yaşandı.
Dinar Yazarlar-Şairler Kültür Derneği Başkanı Raif Öztürk şiirini okumadan önce kısa bir konuşma yaptı. “Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Kuruluş Felsefesi”ne inanan ve o felsefeyi yaşatmak ortak paydasında buluşan Dinarlı yazar ve şairler olarak Türk Ocakları Dinar Şubesi’nin bu anlamlı etkinliğine destek vermekten onur duyuyoruz, diyerek katılımcılara hoş geldiniz” dedi. “Ben ve yaşıtlarım ortaokul sıralarında Dinar’ın dışında bir Türkiye’nin, Türkiye’nin dışında da başka ülkelerin olduğunu, bu ülkelerde de bizim dışımızda çok sayıda Türk yaşadığını ve bunların ya esir, ya da zulüm altında olduklarını öğrendik. O gün bu gün esir ve mazlum Türkleri özgür ve mutlu yaşıyor görmek arzumuzdu. Esir ve mazlum Türklerin yüzünü güldürmek, onlara destek olmak ülkümüzdü. Ne yazık ki gün günü arattı, ne mazlum Türklerin yüzü güldü, ne de bizlerin. Ben ve benim yaşıtım Türk Milliyetçileri biz bir 1974 yılında Kıbrıs Türklerinin feryadına koşan Rahmetli Bülent Ecevit ve Necmettin Erbakan Hoca’nın Kıbrıs harekât emrini vermesiyle güldük, sevinebildik. Bir de 1991-1992’lerde Sovyetler Birliğinin dağılması ile sevindik. Bizim hiçbir dahlimiz olmadan, Allah’ın lütfüyle beş yeni Türk devleti kuruldu.
Esir Türk, Mazlum Türkmenler her zaman gönül yaramız oldu. Irak ve Suriye Türkmenleri bizden koparıldıkları tarihten beri artarak zulüm ve mezalim yaşadı. Bugün ise tamamen sahipsiz. Yıllar önce yazdığım “Kerküklü Bacınızdan” isimli şiirimde bir Kerküklü Türkmen kızın sitemi vardı. Bugün Kerkük elden gidiyor. Türkmenler sahipsiz. Bu şiirime bir mısra ekleyerek okumak istiyorum İman tazeleyerek Türkmeneline sahip çıkmamız gerektiği inancıyla hepinizi selamlıyorum”   diyerek konuşmasını bitirdi.
Daha sonra Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Öğretim görevlisi ve Burdur Türk Ocağı yönetim kurulu üyesi Himmet Büke Makü “Ortadoğu’da oynan oyun, IŞİD gerçeği ve Türkmen kardeşlerimizin durumu” konulu bir sunum gerçekleştirildi. Katılımcılar tarafından ilgiyle dinlenen konuşmacı Ortadoğu’yu dünden bugüne dini, etnik ve sosyal yapı bakımından analiz etti,. Bu bölgede her zaman Türk ve Türkmen unsurunun bulunduğunu, burada devamlı olarak Türk devletlerinin kurulduğunu söyleyen Büke; “oynanan oyunun temelinde petrol var. Buradaki petrol yataklarını sömürmek isteyen Batının güçlü devletleri mezhep kavgaları yaratarak, Arap’ı Arap’a, Türk’ü Türk’e vurduruyor. Vuranda vurulanda Allah, Allah diyor. IŞİD terör örgütü de bu oyunun bir parçası, taşeronu… Arkasında emperyalist güçler, petrol yataklarını ellerinde tutmak isteyen sözde medeni devletler var. Yalnız burada en mazlum olan Türkmenler. Herkesin bir hamisi olduğu halde Türkmen kardeşlerimizin yok ve Türkmenler tüm etnik gurupların hedefi… Türkiye de insanlık aleminin güçlü devletler de Türkmenleri kaderleri ile baş başa bırakmış durumda. Biz bu mazlum kardeşlerimize zaman geçirmeden sahip çıkmalıyız. Yoksa arkadaşımızın biraz önce şiirinde ifade ettiği gibi “Kerkük düşer ise düşer Türkiye”… Saygılarımla…” diye sunumunu bitirdi.
Daha sonra “ANILARLA DİNAR” kitabı ve yazarı Ahmet Hamdi Şengür tanıtıldı ve katılımcılara bu kitap yazarı tarafından imzalanarak hediye edildi. Program günün anısına plaket töreni ile son buldu.
Editör: Haber Merkezi