DİNAR, YENİDEN ALTIN ŞEHİR OLMALIDIR

Her kent için kültürel, fiziksel ve tarihsel objeler önemlidir. Tarihin mirası olan değerler korunurken, bir yandan da yeni kültür ve sanat objeleriyle kentler daha da güzelleştirilmeli, geliştirilmeli ve yarınları kucaklamalıdır.

Bu cümleden hareketle dönüp; Dinar’ın yakın geçmişine bakmak ve yerel yönetimin Dinar’ın fiziki yapısı ve kültürel gelişimine katkısına ve önemine dikkatlerinizi çekmek istiyorum.

19.Yüzyılın son çeyreğine; Geyikler Nahiyesi’nin idari merkezi olarak, küçük bir kasaba nitelikleriyle giren Dinar’ın kaderini, İzmir-Aydın Şimendifer Hattı’nın 1889 yılında Dinar’a ulaşması değiştirir. Bu tarihten itibaren Dinar’ın fiziki, ekonomik ve sosyal hayatında büyük bir değişme ve gelişme görülür. Bu değişim cumhuriyetin ilanından sonra, cumhuriyetin coşkusuyla daha da artar ve Dinar, 1930-1980 yılları arasında altın bir çağı yaşar.

Rahmetli eğitimci şair Mustafa Menderes Hoca (Mustafa Çağlaşan), Dinar’ın bu dönemdeki -zenginlik, mutluluk, ahenk ve tabi güzelliğine” izafeten hep “Altın Şehir Dinar” ifadesini kullanmıştır. Altın Şehir Dinar ve bunu hazırlayan şartları araştırırken; 1930-1980 yılları arasında dört dönem belediye başkanlığı yapan rahmetli Bayram Ali Veziroğlu’nun Altın Şehir Dinar’ın mimarı olduğunu gördüm.

O dönemi yaşayan büyüklerimizden dinlediklerimden hareketle “kentini yaratan adam” diyebileceğimiz, Bayram Ali Veziroğlu, döneminde pek çok projeye imza atmıştır. Bunlardan sadece bugün ilçemizin aynası olan Suçıkan Parkı, Santral parkı, Cumhuriyet Meydanı’nı, bugünkü Belediye İş Merkezi’nin bulunduğu yerde bulunan ve 1 Ekim 1995 depreminde yıkılan çok görkemli Belediye Hizmet Binası’nı ve Dinar Hidroelektrik Santrali’ni saymam bile; rahmetli Bayram Ali Veziroğlu’nun hakkını teslim etmemize yetecektir.

Bayram Ali Veziroğlu dönemi, öncesi ve sonrası; az ya da çok hizmetleriyle Dinar belediye başkanları, bugün hepimizin özlemini duyduğu “Altın Şehir Dinar”ın oluşmasında etkili olmuştur. Bu dönem; Dinar’ın fiziki, sosyal, kültürel ve ekonomik bakımından civar ilçe ve illere göre bir cazibe merkezi olmasını sağlamıştır. Bu yıllar Dinarlının huzur, mutluluk, refah içinde yaşadığı yıllardır.

Yerel yönetimin başında bulunan ufku geniş, işini bilen, ilçesine kendini adayan ve halkına model olan insanlar fiziki değişimi, kültürel değişimi sağlamışlar; fiziki ve kültürel gelişim ve değişim ekonomik ve sosyal gelişimin motoru, itici gücü olmuştur.

1 Ekim 1995 depremi ile altın bir çağı tamamen kaybeden; fiziki bakımdan yıkılan, ekonomik gücünü yitiren, sosyal yaşamının değerlerini ve yaşamının heyecanını kaybeden, kültürel değerleri tahribata uğrayarak yozlaşan Dinar’ın bugün geldiği nokta; ümit vericidir.

Yarınlara ümitle bakmamızda; üst üste iki kez belediye başkanlığını kazanan ve insan odaklı hizmetlerle, Dinar’ın kaybolmaya yüz tutmuş değer yargılarını ve yerel kültürünü yükseltmekle işe başlayan Belediye Başkanımız Saffet Acar’ın hizmetleri etkili olmaktadır.

Uluslararası Dinar Marsyas Kültür, Sanat ve Müzik Festivali başta olmak üzere, belediyemizin yerel ve kültürel değerlerimize önem vermiş olması, başarıyla uyguladığı yol çalışmalarıyla sağladığı fiziki değişim ve iyileştirme, çok önemli bir proje ile taçlanmak üzeredir.

Belediyemiz Web Sitesi’ndeki Videolardan izlediğim “Dinar Kentsel Tasarım Projesi” inşallah Dinar’ın yeniden Altın Şehir olma düşünün, itici gücü ve lokomotifi olacaktır. Dinar’ı kent aydınlığına ulaştıracak olan Cumhuriyet Meydanı, Hükümet Konağı Meydanı ve bu meydanların uzantısı olacak olan Lise Bulvar Yol Projesi, Süleyman Demirel Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’nden bir proje ekibi tarafından projelendirilmektedir. Bu proje gerçekleştirildiğinde Dinar’ın çehresinde önemli bir değişim ve gelişim yaşanacaktır.

Türkiye ve Dinar yeni bir demokrasi sınavı vererek, bir genel seçimi daha olgunluk içinde tamamlamıştır. Dinar sen, ben; senin partin, benim partim anlayışından çok çekmiştir. Dinar için düşünülen her proje, nefisler aşılarak, demokratik bir olgunluk içinde desteklenmelidir. Sayın Belediye başkanı Saffet Acar’ın başlattığı ve Dinar’ın değişim sürecinde önemli bir yenilik olacak projeler ketum kalmamalıdır.

Her kurum, her sivil toplum kuruluşu, her siyasi oluşum ve her Dinarlı bu projelere geleceğimiz adına, yeniden altın şehir Dinar adına destek vermelidir. Unutulmamalıdır ki, fiziki ve kültürel gelişme, sosyal ve ekonomik gelişimin önünü açacaktır. Bunun için, birlik, beraberlik ve ahenk ilk şarttır. Bu şarta uymak hepimizin görevidir.

Saygılarımla…