DİNAR VE YENİ İSTASYON CADDESİ

İzmir-Aydın Şimendifer hattının 1889 tarihinde Geyikler Nahiyesi’nin idari merkezi olan Dinar kasabasına ulaşması, Dinar’ın kaderini değiştirmiş ve gelişmesinin lokomotifi olmuştur.

Hicri 1310, Miladi 1892 yılında Geyikler Nahiyesi’ne Nahiye Müdürü olarak atanan Mustafa Şevket Bey, O zaman küçük bir kasaba olan Dinar’da çok ciddi değişikliklere ve hizmetlere imza atmıştır. Bu hizmetlerin en önemlisi İstasyondan Ulu camiye doğru uzanan araba yolunu, Denizli Sarayköy arasındaki demiryolu hattını yapan firmaya atlı, arabalı, ya da yayan yürünebilecek bir yol haline getirtmesidir.

O zaman üç mahallesi(Üçlerce, Tekke ve Camikebir mahalleleri) bulunan Dinar kasabasının Ulu Cami’den İstasyon yönünde her hangi bir yerleşimi yoktur, bomboş arazidir. Dolayısı ile o zamana kadar Dinar Kasabası’nın doğru dürüst bir caddesi de yoktur. Bu anlamda istasyondan kasaba merkezine doğru açılan bu cadde, Dinar’ın ilk caddesidir. Dinar’ın gelişimi işte bu tarihlerden sonra, bu cadde üzerinde sağlı sollu yapılan yeni binalarla şekillenmiştir. O tarihten günümüze kadar pek çok belediye başkanı tarafından iyileştirilen İstasyon yolu, bugün tarihinin en ciddi değişimini ve modernleşmeyi yaşamaktadır.

 

Bir yerin gelişmesinde; ekonomik, fiziki, kültürel gelişim ve nüfus artışı birbirini tamamlayan, hatta birbirini kamçılayan unsurlardır. Nüfusun artması, fiziki gelişimi; fiziki gelişim, ekonomik canlılığı, kültürel gelişim de kentleşmenin alt yapısını oluşturur.

 

Aydın İzmir Şimendifer hattının son istasyonu olan Dinar Garı, fiziki gelişimi; fiziki gelişim göç alınmasını ve ekonomik gelişimi; ekonomik gelişim, sosyal yaşantıyı ve kasabanın kültür hayatını etkilemiştir. Dolayısıyla o tarihte istasyon yolunun açılması ve iyileştirilmesi Dinar’ın altın bir çağa yürümesinde ve gelişmesinde etkili olmuştur.

 

1 Ekim 1995 Depremi ile altın çağını tamamen yitiren, ekonomik ve sosyal travmalar yaşayan Dinar, aradan geçen bu yirmi yıl içinde ağır ağır yaralarını sarmanın, ekonomik, sosyal ve kültürel yönden yeniden doğrulup ayağa kalkmanın mücadelesini vermiştir. Bu gün gelinen nokta özlemini çektiğimiz eski Dinar olmamakla birlikte; Dinar’ın ağır ağır toparlandığı ve yeniden Altın Şehir olma yolunda ümit verici gelişmeleri yaşadığı bir gerçektir. Geçmiş dönemde, yani 1940’lı yıllarda olduğu gibi bugün de kendini ve kentini yaratmaya; yani kentini ve kendini değiştirmeye, kalkındırmaya, kültürel ve eğitim düzeyini yükseltmeye çalışanların sayısı az değildir.

 

İlçemizin yayla buğdayı gibi içten özlü insanlarının yeniden hak ettiğimiz yere gelebilmemiz için besledikleri iyi dilek, güzel duygu ve çabalara; yerel yönetimin yani Dinar Belediyesi’nin fiziki, sosyal ve kültürel gelişimi sağlamak içi yaptığı çalışmalar, Dinar’ın güzel yarınları için ümit kaynağı olmaktadır.

 

Bu cümleden olmak üzere Dinar Belediyesi’nin başlattığı, İstasyondan başlayarak Hükümet Konağı’na, oradan Cumhuriyet Meydanına ulaşacak olan beş kademeli “Modern Kent Yolu projesi” bittiğinde Dinar’ın fiziki çehresi değişecektir. 1892’li yıllarda olduğu gibi, istasyon yolunun, şehir merkezindeki hükümet önü ve cumhuriyet meydanı projeleri ile yeni ve çağdaş bir görünüm alması, Dinar’ın öncelikle fiziki görünümünü daha kentsel bir yapıya kavuşturacaktır. Bu fiziki yapı Dinar’ın sosyal, kültürel hayatına yeniden canlılık kazandıracak, bu canlılık ekonomik gelişime alt yapı olacaktır.

 

İlk etabı bitmiş olan, tamamı bittiğinde de Dinar’ın kentleşmesine çok önemli katkı sağlayacak olan bu projeyi gerçekleştirmek için azimle çalışan belediye başkanımız Saffet Acar’ı, ekibini ve emeği geçen herkesi yürekten kutluyorum. 10.01.2016

 

Raif ÖZTÜRK