Çakma sucukçunun iki tarafında da yüzü vardı...
Önden bakıyorsun, yüz...
Arkadan bakıyorsun, yüz...
İkiyüzlü kısacası...
Arkasını döndüğünde sanki yüzünü dönmüş gibi diyelim...
Yüzünü döndüğünde de o arkası aslında...
Ya da tersi...
Bu nedenle giderken geliyormuş gibi yapabiliyordu...
Ya da gelirken sanki gidiyormuş gibi...
İnsanlar anlayamıyorlardı: “Valla seni anlayamıyoruz ikiyüzlü... Şimdi bu önün mü, arkan mı?.. Gerçek yüzün hangisi, hiç belli değil hani” diyorlardı...
Geçenlerde trafik polisi durdurmuş, şaşırmış:“Beyefendi gidiyor musun, geliyor musun anlamadım doğrusu!..”
O, “İzmir pazarına gidiyoruz” demiş...
Sanki, Ceylaner ve Ergün ikilisi gibi…
Koltuğa oturduklarında Ceylaner arkayı kontrol ediyor, Ergün direksiyonda yol alıyor…
İki uyanık!
Gerektiğinde, bir yüzleri kıblede...
Öbür yüzleriyse hilede...
Bir yüzleri dindar...
Öbür yüzleri kindar...
Ön yüzüne bak, ağır siklet...
Öbür yüzünü çevir, tam felaket...
Diyelim ki bir yüzü çakma sucuk yaparken, bakmışsınız öte yüzü nasıl da pazarlıyor...
Geçenlerde, önyüzdekinin sahte sucuk imalathanesine gelip “Sahte sucukla Afyon’un adını batıracaksın..” diyen vatandaşla tartışmaya başladılar..
Arka yüzdeki, zeytinyağı gibi üste çıktı geveledi, meye başladı…
Mekana gelen misafire yumruk atmaya çalışan ikiyüzlülerde hiç mi, hiç utanma, yok…
Bir yüzün hem ödü patlıyor, hem “Şuhut’taki yeni fabrika için para lazım..”deyip, ucuz kahramanlık yapıyor…
Diğer yüz; bugüne kadar çakma sucukçuluktan kazandığı, hayal bile etmediği parayı inşaata yatırmış, Afyon’un sayılı “yap-sat”çısı olmuş, muhtemelen “Ne olursa olsun, yeter ki kabası biten 5 katlı 20 daireli inşaatım bitsin..”düşünüyordur..
Vergi vermeyen, insan sağlığını hiçe sayan, ikiyüzlüler…
Sizi gidi, ikiyüzlüler sizi..
Sonunda köşeye sıkıştınız…
Gıda denetim, ensenizde…
Maliye’de yakında peşinizde…
Şimdi sormak gereksiz sizlere; “Ortak olduğunuza göre yönünüz hangi yöne?, Şuhut OSB’ye mi?”
Ancak…
Nereye giderseniz gidin, hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır!
