Kırkgöz Projesi / Neden Kırkgöz?
Doğu Roma (Bizans) İmparatorluğu döneminde yapılmış, XVI. yüzyılda Kanuni Sultan Süleyman'ın Bağdat seferine hazırlık olmak üzere yapılan yol onarımı sırasında Mimar Sinan tarafından onarılmış ve boyu uzatılmıştır. Köprü 375 m. Uzunluğunda, 64 gözlüdür. Bolvadin yönündeki 175 m.lik bölümü ile 22 gözünü Mimar Sinan yapmıştır. Köprünün dört gözü Kurtuluş savaşı sırasında Yunan ordusu tarafından dinamitlenmiştir. Bu gözler sonradan Türk askerleri tarafından yenilenmiştir. Osmanlı döneminde köprünün yatağı üzerine bir de namazgâh eklenmiştir. Köprüden namazgaha girilen kapı üzerindeki beyaz mermer kitabeye bununla ilgili iki satırlık bir yazı yazılmıştır. Bugün bu kitabe Afyonkarahisar Müzesi'ndedir. Kanuni Sultan Süleyman ordusu ile bu köprüden iki kez geçmiştir.
Yukarıda sıralandığı gibi Kırkgöz köprüsü, tarihi geçmişi ve işlevselliği ile gelecek nesillere bırakılabilecek en önemli tarihi ve kültürel miraslardan birisidir. Kentler, ulusal ve uluslar arası ölçekte diğer şehirlerle rekabet halindedirler. Dolayısıyla Kırkgöz projesi, Bolvadin ve çevresine hem ekonomik hem de kültürel anlamda değer katabilecektir. Daha önceki yıllarda Afyonkarahisar ili merkezinde yapılan “Akarçay Projesi” akarçay havzasının sadece ıslahını kapsamış ve halkın dinlenme ve eğlenme amaçlı kullanabileceği sosyal bir proje hüviyeti kazanmıştır. Halbuki Kırkgöz projesiyle tarih yeniden canlanacak ve hem tarihi doku hem de Eber gölü yeni bir ivmeyle toplumun kullanımına sunulabilecektir.  
Bolvadin ilçesi sınırları içerisinde yapılması planlanan Kırkgöz Doğa Parkı ve Eber Müzesi projesi, Bölgesel bir mesire ve dinlenme yeri hüviyeti kazanacak aynı zamanda oluşturulması planlanan “Eber Müzesi” ile de önemli bir tarihi ve kültürel turizm uğrak yeri olacaktır.
Projenin Çıktısı Ne Olacaktır ?
 Kırkgöz projesi ve Eber Müzesi, kent ruhunun oluşumuna zemin hazırlayacaktır. Bir nevi konumlandırma projesi olan bu çalışma, şehri oluşturan aktörlerin yeniden revizasyonunu ve kullanılabilirliğini ortaya çıkarmaya dönük inovatif bir yaklaşımı kapsamaktadır. Günümüzde şehirlerin refah ve mutluluğu için ön şart, şehri oluşturan aktörlerin kontrollü bir biçimde projelendirmesini gerektirir. İlerleyen dönemlerde festival vb organizasyonlarda da bu alan yoğun bir biçimde kullanılabilecek ve şehrin ekonomik değerine katkı yapacaktır.
Projenin Paydaşları Kimler Olacaktır ?
 Kırkgöz projesi ve Eber müzesi, Afyonkarahisar ili için örnek bir doğa turizm alanı olacaktır. Afyonkarahisar iline 2013 yılında toplam 576.148 adet turizm amaçlı kişi giriş yapmıştır. Dolayısıyla gelen kişilerin % 10 'unun tarih ve kültürel amacı olduğunu düşünürsek, 57.614 kişinin bu alanı ziyaret etmesi beklenmektedir. Üniversitemizde toplam 30.000; ilçemizde de 4.000 yükseköğretim ve de 10.000 orta öğretim öğrencisinin olduğu düşünüldüğünde, projenin uygulanması sonucundaki yararlanıcı paydaş sayısı çok daha yüksek bir değer alabilecektir. Paydaşlar; yurt içi ve dışı ziyaretçiler, kültür müdürlüğü, valilik, kaymakamlık, üniversite, milli eğitim ve diğer sivil toplum kuruluşları ve yerel halk olarak özetlenebilir.
Bölgeye Katkısı ?
 Bilindiği gibi Afyonkarahisar ili işsizlik oranı açısından % 5,1 ile Türkiye ortalamasının altındadır. Bunun yanında hizmet sektörünün payı, ülkemizde hızla artmaktadır. Yapılması planlanan projeyle güvenlik, temizlik, çevre, tarihi ve kültürel alanda uzmanlar istihdam edilecektir. Bu kadronun şehrin sosyo-kültürel yapısına da değer katacağına şüphe yoktur. İlave olarak, Afyonkarahisar ilinin kentsel imajına da değer katacaktır. Günümüzde turizm sektörü ile ülke ekonomisi birbirine paralel bir gelişim göstermektedir. İlgili ülke ekonomisi turizm gelirleriyle dolaylı olarak gelişirken; kent ekonomisi ise turizmden doğrudan ve daha fazla fayda sağlamaktadır. Bunun yanında bilindiği gibi günümüzde kentsel dönüşümün temel amacı sadece yenilenme değil aynı zamanda yeni mekanlar oluştururken, bunların yeni cazibe merkezleri olmasına ve turizm sektörüne katkı sağlamasına öncelik verilmesidir.
Sonuç ;
Bolvadin yeni bir gelişim ve değişim içerisindedir. Geçmiş dönemlerde “insanın üzerine çöken bir şehir” hüviyetine sahip olan ilçemizin “insanı kendine çeken bir mekan” olması, sadece fiziki yapıların yeterliliğiyle sağlanamaz. Tarihi ve turizm potansiyeli taşıyan dokuların revizasyonu, şehrin sürdürülebilir kalkınmasında önemli roller üstlenecektir.
Editör: Haber Merkezi