Siyasetle iş hayatındaki başarı çok benzerlik taşır..
Temel, Dursun ve İdris üç arkadaş ekip olup bir apartman yapmaya karar verirler.
Temel çimentoları, Dursun kum ve tuğlaları, İdris demirleri alacaktır.
Heyecanla, iyi niyetle inşaata başlarlar.
İnşaat tam bitecekken bi deprem olur ve apartman yıkılır.
Dursun başlar ağlamaya: “gitti bütün paralarım, gitti kumlarım, tuğlalarım, ocağım söndü, ocağım..”
Diğer tarafta İdris, gözyaşları içinde “gitti paracıklarım, gitti tonlarca demirlerim, ocağım battı, ocağım..”
Temel çekilir kenara “Allahtan çimentoyu tam koymamışım yoksa bende ağlayacaktım bunlar gibi..”
Niyet halis, ekip iyi..
İyi de, işin içine birinin fesatlığı girince, hem kendine hem iyi niyetli olanlara zarar veriyor…
İş hayatında olduğu gibi siyasette de, sonuç aynı olur…
Ak Parti’yi yazının sonuna bıraktım…
CHP’den başlayalım…
Milletvekili Burcu Köksal, köy, belde, ilçe Afyon’u karış karış dolaşıyor, halkın içinde siyaset yapıyor.
Parti il ve merkez ilçe teşkilatından hiç kimse, milletvekilleriyle birlikte gezip halkı dinlemiyor..
Milletvekilliği seçimlerinin ikisinde de, tek kişilik ordu gibi çalışıp kazanan kim oldu?
Burcu Köksal…
İl teşkilatı ile milletvekili arasında soğuk rüzgar estiği açıkça görülüyor..
Buradan şu anlam çıkabilir: il yönetimi ve merkez ilçe yönetiminin ileriye dönük hesapları mı var?
*********
MHP teşkilatı, seçim sonrası toparlanamadı.
Genel Merkezdeki çekişmenin yansımaları teşkilatlarda hissedilir derecede görünmeye başladı.
Öte yandan, MHP teşkilatı ülke politikası üzerinden siyaset yapıyor.
Tüm ulusal televizyon kanalları, gazeteler zaten ülke politikasını tartışırken, il yönetiminin kent bazında siyaset yapmaması dikkat çekiyor.
**********
Ak Parti’ye gelince…
Sandıklı’da hayır sever işadamı Murat Cem Turan tarafından tamamlanan AKÜ’ye ait öğretim binası 2 yıldır atıl durumda idi…
Murat Cem Turan söz verdiği inşaatı zamanında bitirdi ve açılış kurdelesi törenle kesildi.
Bu binanın öğrenime açılabilmesi için 750 bin liraya daha ihtiyaç vardı.
İlçe Başkanı Ahmet Saylık ve Belediye Başkanı Mustafa Çöl, Ankara’ya Zekeriya Aslan’ın yanına giderek ödenek çıkartılması için yardım istediler. Zekeriya Aslan’ın uğraşı ve çabasıyla kısa sürede ödenek Sandıklı’ya gönderildi. Bima eğitime hazır duruma geldi.
Sandıklı halkı, eğitime açılacak okulun 4 yıllık bir okul olmasını umutla bekliyordu.
Bakan Eroğlu, Milletvekili Özkaya ve Özkal’a Sandıklı için önceliğin; 4 yıllık bir yüksekokul açılması, öğrenci yurdu yapılması ve adliye binasının yeniden inşası olduğu her görüşmede dile getirildi.
Bu konular için birkaç defa Ankara’ya gidilip siyasilerle görüşüldü.
Bundan 15 gün önce Başkan Mustafa Çöl, Akharım Başkanı Ünsal’la birlikte Ankara’ya gittiğinde Zekeriya Aslan’a ilçenin beklentilerini dile getirdi.
Zekeriya Aslan, Balkan Çöl’le birlikte YÖK Genel sekreteri Bolvadinli hemşerimiz Süleyman Necati Akçeşme’yi ziyaret ettiler. Akçeşme, elinden geleni hızla yapacağını bu arada Bakan Eroğlu’nun da, YÖK başkanına rica etmesinin faydalı olacağını belirtti.
Ve çok kısa sürede netice alındı, 4 yıllık yüksek okul açılması kararı çıktı…
Gelişmenin, doğrusu ve özü budur…
Buradaki başarı nasıl elde edildi?
Ekip çalışmasıyla…
Başarı;
Bakan Eroğlu’nun, Zekeriya Aslan’ın, Ali Özkaya’nın, Hatice Özkal’ın, Süleyman Necati Akçeşme’nin, Rektör Mustafa Solak’ın, Ahmet Saylık’ın, Mustafa Çöl’ün, Kaymakam Faik Arıcan’ın ve parti teşkilatınındır…
Her kim, bu başarıyı tek başına sahiplenirse, yukarıdaki inşaat işinde bahsettiğim Temel’le aynı düşünceye sahip demektir…
Öte yandan..
Sandıklı İGM üyeleri Mehmet Öztopbaş ile Mevlüt Özaydın birlikte hareket ederek Mehmet Utsal İGM üyesi değilmiş gibi tavır içinde oldukları iddia ediliyor. Oysa Mehmet Utsal, tabandan geliyor ve daha tecrübeli olmasına rağmen ekip dışı bırakılmaya çalışıldığı söyleniyor. Öztopbaş ekip olmak istiyor ve Sandıklı’ya hizmet etmek istiyorsa birlikteliği sağlamalı…
Sandıklı’yla ilgili yazılacaklar çok birikti…
Bundan sonra, konulara değinmekte fayda var sanıyorum…
