Yılmaz, Kocatepe cumhuriyetimizin  tapusudur

Milliyetçi Hareket Partisi Afyon Milletvekili Kemalettin Yılmaz, Büyük Taarruzun başlatıldığı Kocatepe’nin sorunlarının belirlenmesinin yanı sıra Kocatepe’nin bugünü ve yarınını TBMM gündemine taşıdı.
MHP Afyon Milletvekili Kemalettin Yılmaz, Büyük Taarruzun başlatıldığı Kocatepe’nin sorunlarının belirlenmesi, bugününün ve geleceğinin araştırılması, tarihimizdeki önemine yakışır bir hale getirilmesi için idari ve kurumsal yasal düzenlemelerin yapılması amacıyla TBMM’ye verilmiş olan Meclis Araştırmasının açılması teklifi üzerine söz aldı.
Milletvekili Yılmaz yaptığı konuşmada şunları kaydetti:
“Afyonkarahisar ilimizde bulunan Büyük Taarruzun başlatıldığı Kocatepe’nin sorunlarının belirlenmesi, bugününün ve geleceğinin araştırılması, tarihimizdeki önemine yakışır bir hale getirilmesi için idari ve kurumsal yasal düzenlemelerin yapılması amacıyla Milliyetçi Hareket Partisi olarak vermiş olduğumuz Meclis Araştırması açılması teklifimiz ile ilgili grup adına söz almış bulunuyorum, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
 Kocatepe unutulmuştur
Aradan 92 yıl geçmiş olmasına rağmen Büyük Taarruz artan bir ilgi ile ulusal ve uluslararası arası alanda önemini koruyor. Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerinin atıldığı, destanların yazıldığı, varoluş mücadelemiz Kurtuluş Savaşının en önemli safhasıdır Büyük Taarruz. Başkomutan Mustafa Kemal ATATÜRK, 26 Ağustos 1922’de Büyük Taarruz’u Afyonkarahisar’ın Merkez ilçesine bağlı Büyük Kalecik kasabası sınırları içinde yer alan 1874 rakımlı Kocatepe’den başlatmış ve günümüzde de varlığını sürdüren siperden bizzat sevk ve idare etmiştir. Kocatepe’nin önemi Türkiye Cumhuriyeti tarihi açısından tartışılmazdır. Kocatepe Türk tarihinin önemli noktalarından olan Gelibolu yarımadasından farklı değildir. Ancak yıllardır Kocatepe unutulmuştur. Kocatepe’nin Büyük Taarruz için başlangıç noktası seçilmiş olması tesadüf değildir. 1874 rakımlı Kocatepe’den Yunan ordusunun işgalinde olan bütün toprakları panoramik olarak görmek mümkündür. Bugünde ordumuzun siperlerini, mevzilerini, düşman siperlerini, ateş noktalarını açıkça görebilmek mümkündür. Kocatepe’de bulunan Atatürk anıtı 1993 yılında yaptırılmış kısıtlı bir peyzaj çalışması yapılmıştır. Şu hali ile yılda bir defa 26 Ağustos tarihinde vatandaşlarımızın ziyaret edebildiği bir anıt olmaktan öteye geçmemektedir. Kocatepe’nin hak ettiği değere kavuşturulması, tarihinin tam olarak araştırılması ve gelecek nesillere aktarılması gerekmektedir. Alanda ciddi bir rekreasyon çalışması yapılması tarihi dokuya ve çevreye zarar vermeden insanların ziyaret etmesi, tarihimizin tam idrakinin sağlanması, Kültür ve Tarih Turizmi merkezi haline getirilmesi için çalışmaların yapılması gerekmektedir.
Bin yıllık kardeşliğimizin mührü ve Cumhuriyetimizin tapusu Kocatepe’dedir.
Türkiye Cumhuriyeti bugün ağır tehditlerle boğuşmakta
 Din için, namus için vatan için, özgürlük için, bayrak için şahadet şerbetini içmiş vatan evlatları koyun koyuna yatmaktadır, Bayburtlu Yüzbaşı Agâh Efendi Şehitliğinde.
 
Cumhuriyetin temelleri bu inanç bu gayret ve fedakârlık sayesinde atılmış, Milli ve Manevi değerlerle harmanlanmış, ümit ve umutla büyük hedeflere doğru yolu çizilmiş; siyasi, hukuki ve sosyal teşkilatlanmamızın sonucunda bu günlere gelinmiştir.
Gelinen bu noktada; Cumhuriyeti kuran iradenin ihmal edilmesi, ötelenmesi, dışlanması zaman zaman da yok edilmeye yönelik çalışmalar sonucu; adeta emperyalist güçlerin topla tüfekle elde edemediklerini sinsice, hazmede hazmede, hazmettire hazmettire dayatmaları sonucu Türkiye Cumhuriyeti bugün ağır tehditlerle boğuşmaktadır.
Bağımsızlık ve Şeref sembolümüz, birlik ve kardeşlik nişanemiz Ay-Yıldızlı Al Bayrağımız bugün hain furyasının hedefindedir. Türk Bayrağı belirli aralıklarla çekildiği gönlerden alçakça indirilmekte veya buna teşebbüs edilmektedir. Bu olaylar çoluk çocuk işi olmadığı gibi, tesadüfî de değildir.
-          Türk Kültürü ciddi bir yabancılaşma ve yozlaşmanın sınırındadır.
-          Tarihi şark meselesi adım adım gerçekleşmektedir. Asırlardır gündemde olan Türkleri Anadolu’dan çıkarma, İslamiyet’i küçültme terörize etme planı adım adım amacına doğru ilerlemektedir.
Türk Milleti böyle bir zillete razı olmaz
Bu hain emele payandalık ve paryalık yapan, içimizdeki siyasi ve silahlı taşeronlar ülkemizi her geçen gün büyük bir çıkmazın içine çekmektedir.
Büyük Ortadoğu Projesi Eş Başkanı ve siyasi taşeronu olan AKP üst yöneticileri ile BOP’nin silahlı taşeronu olan PKK ele ele verdiler ve;
Milli ve üniter devlet yapımıza,
Toprak bütünlüğümüze,
Milli birliğimize ve beraberliğimize çok ciddi darbeler vurmaktadırlar.
Ülkemizde ahlakın, hukukun, vicdanın, dürüstlüğün, huzur ve kardeşliğin her geçen gün erozyona uğradığını üzülerek müşahede ediyoruz.
Türk Milleti böyle bir zillete razı olmaz, katlanmaz ve inanıyorum ki katlanmayacaktır. Her zaman olduğu gibi doğruyu, iyiyi, güzeli, helali ve sevabı tercih etme erdemini gösterecektir.
Arap Baharı olmaz olsun
Türkiye çok zor bir coğrafyada yer alıyor. Etrafımızdaki etnik ve mezhebi rekabetler kan dökmeye devam etmekte, komşularımızda ciddi bir kaos hakim olmuş durumdadır.
BOP’nin gereği bugün Ortadoğu etnik, dini, ideolojik ve mezhebi farklılıkları kaşınarak, çatıştırarak dünyaya en istikrarsız alanı haline getirilmiştir. Arap Baharı diyorsunuz ya? Ne oldu? Kan gözyaşı, ölüm ise Arap Baharı olmaz olsun.
 
Dün Arap Baharının mimarı olarak övünen BOP Eş Başkanı bugünlerde de yeni Türkiye’den bahseder olmuş, kulak dolgunluğu sağlamaya çalışmaktadır.
BOP Eş Başkanının yeni Türkiye’si;
 BOP Eş Başkanının yeni Türkiye’si Türklüğün çiğneneceği, Milliyetçiliğin ayaklar altına alınacağı, bölücülerin söz sahibi ve yol gösterici olacağı bir yapıdır.
BOP Eş Başkanının yeni Türkiye’sinde; yalan, dolan, talan, yüzsüzlük, yasak, yabancılaşma, kamplaşma, sahtekârlık, münafıklık ve riyakârlık hâkim olacaktır.
BOP Eş Başkanının yeni Türkiye’si, zorbaların, eşkıyaların sözünün geçtiği; Milli Ruh ve Milli Ahlakın dumura uğratıldığı, işsizliğin, yoksulluğun, sefaletin artacağı ve masum insanlarımızın istismar edildiği bir ülkenin adıdır.
BOP Eş Başkanı sözünü ve vaadini verdiği yeni Türkiye; ermeni diasporasından özür dileyen, Kıbrıs’tan vazgeçen, Ege’yi Yunanlılara, Akdeniz’i Rum ve Siyonistlere pazarlayan isyancılara ve işgalcilere anıtlar yaptıran, hainleri baş tacı yapan adeta akıl tutulması yaşayan bir ülkenin habercisidir.
BOP Eş Başkanının yeni Türkiye’si; kadın cinayetlerinin adeta otomatiğe bağlanacağı, uyuşturucu yaşının düşeceği, suç ve suçlu sayısının tavan yapacağı, icra dairelerinin sayısının artacağı, esnafa, memura, çiftçiye, emekliye, işçiye hayat hakkı tanımayan hatta yok farz eden bir ülke gerçeğidir.
 BOP Eş Başkanının yeni Türkiye söylemi;17-25 Erdoğan’ın diktatörleşeceği, hırsız var diyenlerin dövüleceği, saat kaç diye soranların mahkûm edileceği, devlet hazinesini soyup soğana çevrileceği, hukukun resmen çiğneneceği, kanunsuzlukların resmileşeceği bir ülke manzarasıdır.
Bu kabul edilemez ve edilmeyecektir.
29 Ekim 1923 tarihi bizim için yeni Türkiye’nin miladıdır.
Türkiye’yi sahipsiz bırakmayacak
 Bu eskimeyecek yeni Türkiye’yi BOP’nin Eş Başkanı ve siyasi taşeronu 17-25 Erdoğan ve BOP’nin silahlı taşeronu PKK ve diğer çıkar çeteleri eskitemeyecektir. 92 yıl önce Kocatepe’de tavrını koyan irade buna müsaade etmeyecektir.
Türk Milleti, Cumhuriyetini kuran irade etrafında birleşip, bütünleşerek Türkiye’yi sahipsiz bırakmayacaktır.” dedi.
 
Editör: Haber Merkezi