Gün FM’de yayınlanan Basın Odası programında, Katoliklerin ruhani lideri Papa Francesco’nun 1915 olaylarının 100. yıldönümü sebebiyle Vatikan'da düzenlediği ayinde, "20. yüzyılın ilk soykırımının Ermenilere yapıldığını" söylemesi nedeniyle yeniden kamuoyunda tartışılan bu konu değerlendirildi.
Gazeteci İsmail Akar’ın hazırlayıp sunduğu Basın Odası programına Gazeteciler Ahmet Tunca ve Ertuğrul Sevim yorumlarıyla katıldılar.
“Bizim en büyük eksiğimiz lobicilik faaliyetlerimizin yetersizliğidir”
Papa’nın açıklamalarıyla birlikte Ermeni meselesinin siyasette ve kamuoyunda yeniden gündeme taşındığını kaydeden Gazeteci İsmail Akar, “Bu olayla ilgili Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘Bir kulağımızdan girer, öbüründen çıkar’ açıklamasını yaptı. Bu olaylar karşısında milletimiz tek yürek olmalıdır. Osmanlı, fethettiği bölgelerde hiçbir kimsenin diline, dinine karışmamıştır. Böyle bir kültürden geliyoruz. Ama mevcut Hükümet bu konuda gerekli politikaları oluşturamadı. Günlük politikalarla bu konu çözülmez. Ülkemizde yaşayan Ermenilerin gelir durumlarının çok iyi olduğunu biliyoruz. Demek ki Türk milleti ülkesinde yaşayan farklı milletlerden insanlara herhangi bir baskı yapmıyor ve herkes özgürce yaşayabiliyor. Bizim en büyük eksiğimiz lobicilik faaliyetlerimizin yetersizliğidir. Kendimizi yeterince anlatamıyoruz. Karşıdan gelen ataklara karşı savunmada kalıp, suya tirit açıklamalarla bunu savmaya çalışmak doğru değildir. Yurt dışında yaşayan insanlarımızın hükümetinde desteğiyle lobi faaliyetleri yapmaları ve gerçekleri anlatmaları gerekiyor” diye konuştu.
“Batıdan Türkiye’ye hayır soluk solunmadığını hepimiz biliyoruz”
Tüm milleti ilgilendiren konularla ilgili kesin savlar konulması ve milli politikalar geliştirilmesi gerektiğine işaret eden Gazeteci Ahmet Tunca, “Bunu mutlaka yapmalıyız. Yapmazsak bu konu ısıtılıp ısıtılıp sürekli önümüze çıkacaktır. 1920’lerde İngilizler 1915 olaylarını yargılayıp, soykırım yapılmadığına karar vermişlerdir. Ardından yıllar geçince bu konu yeniden gündeme geldi. Batılılar kendi üzerlerinde bulunan çuvaldızı görmüyor, bizim üzerimizdeki toplu iğneyi işaret ediyorlar. Onlar pireyi deve yapmasını çok iyi bilirler. Biz yaklaşık bin yıldır bu topraklardayız. Yıllardır Papa, batının hep öncülüğünü yapmıştır. Ağzından ülkemizle ilgili hayırlı bir sözcük çıkmasını ummak yanlıştır. Ülkemiz uzun süredir AB kapısında bekliyor. Batıdan Türkiye’ye hayır soluk solunmadığını hepimiz biliyoruz. Batılıların sarıldığı tezlerden biri de Ermenilere soykırım yapıldığı tezidir. Talat Paşa’nın hatıralarını okuyanlar gerçekleri bilirler. Biz sürekli savunmada kalarak bu konuyu sonlandıramayız, hücuma geçmeliyiz. Daha dün Hocalı’da, Karabağ’da kendileri katliam yapmadılar mı? Bunların karşısında tek vücut olalım, sağlam durabilelim” şeklinde değerlendirmede bulundu.
“Siz tutarsız olursanız olaylar bu hale gelir”
Geçmişte pek çok devletin sorun olan bölgelerde yaşayan toplulukları zorunlu göçe tabi tuttuğunu söyleyen Gazeteci Ertuğrul Sevim, “Bu kişiler daha güvenlikli bir bölgeye taşınıyordu. Bu göçlerle ilgili anılar, kitaplar, romanlar çoktur. Ermenilerin bu göç esnasında bir kısmı yol şartlarından dolayı ölmüştür. Şimdi göçün 100.yılı geldi. Bir soykırım lafıdır gidiyor. Bu olayı sanki Türkiye’nin bir açığı varmış gibi kullanmaya çalışıyorlar. Ancak olay çok açık ve nettir. Türk milleti tarih sahnesine çıktığı günden bu yana dünyada hiçbir millete soykırım yapmamıştır. Kaldı ki Osmanlı’da Ermenilere özel bir yer verildiği, sadık millet olarak nitelendirildikleri herkesin malumudur. Fakat dışarıdan beslenen Ermeni çetelerin Osmanlı’yı sıkıntıya sokmaması için bir tehcir yapılmıştır. Bu tehcir uzun yıllar geçtikten sonra batılılar tarafından soykırıma dönüştürüldü. Ancak bu konuda hata bizde. Düşmana, düşmanlık yapıyor diye kızılmaz. Bu konuyla ilgili politikalar oluşturulmamıştır. Mevcut yetkililerin açıklamalarını biliyoruz. Bu konuyla ilgili önlem alınamamıştır. Siz tutarsız olursanız olaylar bu hale gelir” diye konuştu.
Programın son bölümünde vefatının 37.yıldönümünde Afyonkarahisarlı şair, yazar ve eski milletvekili Osman Attila da anıldı.
