Toptaş: Sultan zalim olursa..

CHP Afyonkarahisar Milletvekili ve İçişleri Komisyonu Üyesi Ahmet Toptaş Hakimler ve Savcılar Kanunundaki değişiklikle ilgili TBMM Genel Kurulunda konuşma yaptı.

Toptaş; “Sultan zalim olursa hangi yasayı uygularsanız uygulayın zaten yurttaş zulüm altındadır.”dedi.

Milletvekili Ahmet Toptaş yaptığı konuşmada ; “Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce Meclisi saygılarımla selamlıyorum. Sayın Başkan, 655 sıra sayılı Kanun Teklifi üzerinde Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum.Hakimler ve Savcılar Kanunu'nda yapılan değişikliklerdeki iyileştirmelere aynen katıldığımızı belirtmek istiyorum. Gerçekten hâkimler ve savcıların görev yapmalarını kolaylaştıracak, ekonomik koşullarını iyileştirecek iyileştirmelerin yapılmasına uzun süredir ihtiyaç vardı. Ancak Hükûmet bu ihtiyacı HSYK seçimlerinin öncesinde, arifesinde gündeme getirerek sanki hâkim ve savcılara bir para teklifiyle seçimlerde iradelerini sakata uğratma gibi bir girişimde bulundu. Bunu da doğru bulmadığımı belirtmek isterim.Hâkimlik mesleği çok zor bir iştir arkadaşlar. Hâkimlik birikim ister, kendisine güven ister, vicdan ister. Hele Türkiye'de, hele AKP iktidarının iktidar olduğu bir dönemde hâkimlik yapmak çok zordur. Yurttaş, güçsüz yurttaş gücünü yargıdan alır. Hâkim güçsüz yurttaşın gücüdür, sığınacağı yerdir. Özellikle idareyle olan hukuksal davalarında, hukuksal problemlerinde idareye karşı bütün gücü bağımsız yargıdır. Ancak Cumhurbaşkanının kendi beğenmediği biçimde karar veren hâkimleri bile vatan haini ilan edebildiği bir ülkede hâkimlik yapmanın ne kadar zor olduğunu anlamak çok zor değildir.” Dedi.

AKP'nin kendi taleplerine uygun bir yargı sistemi oluşturmak isitiyor.

Konuşmasına devam eden CHP’li Toptaş; “Şimdi hâkimler ve savcılarımızla ilgili maaş düzenlemesinde "Yetmez ama evet." diyebileceğimiz bir iyileştirme yapıyorsunuz ama adliyede görev yapanlar sadece hâkimler ve savcılar değildir. Burada zabıt kâtipleri, mübaşirler, yazı işleri müdürleri, icra memur ve müdürleri, cezaevlerinde cezaevi müdürleri, infaz koruma memurları, cezaevi öğretmenleri; bunların tümünün adliye personeli olduğunu düşünürseniz, bunların daha çok zor koşullarda görev yaptığını düşünürseniz, sadece hâkimler ve savcıların maaşlarında iyileştirmeye giderseniz diğerlerini mağdur etmiş olursunuz, hâkimleri, savcıları da tatmin etmemiş olursunuz. Çünkü kendisiyle birlikte çalışan insanların mağdur olduğu bir sistemi, mağdur edildiği bir sistemi hâkim ve savcılar da içine sindirerek kabul etmezler, edemezler.Değerli arkadaşlar, AKP her dönemde yaşadığımız gibi, toplumun ihtiyaçlarına göre yasa yapma değil, kendi gereksinmelerine ihtiyaç duyduğu zaman yasa yapma tekniğini sürekli uygular hâle gelmiştir. Bu yasa nereden çıkmıştır? Yani şimdi Yargıtay’daki üye sayısını 516'ya, neredeyse 2 katından fazlaya, Danıştay’daki üye sayısını da 2 katından fazlaya çıkararak ne yapmak istemektedir?Şimdi, bu teklifin gerekçesinde genel geçer sözler tekrar edilmekle birlikte diyor ki: "Türkiye'nin muhtaç olduğu şey Yargıtay ve Danıştay’ımızı içtihat mahkemesine döndürecek yapılanmayı sağlamaktır." Yani bu gerekçeyle Yargıtay üyeleri sayısını önce 250'den 387'ye, sonra da 387'den 516'ya çıkarıyor, yine, Danıştay üyelerini de hemen hemen 2 katına çıkarıyor ama değerli arkadaşlar, elimde bir başka tasarı var, Sayın Başbakanın, şimdiki Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan'ın 8/11/2007 tarihli bir tasarısı. Bu tasarının gerekçesinde de yine, hukukun üstünlüğü ve içtihat birliğinin gerçekleştirilmesinde Yargıtay’ın içtihat mahkemesi olması gerektiği gerekçesiyle Yargıtay üye sayısının 250'den 150'ye indirilmesini, daire sayısının da indirilmesini istiyor. Yani aynı gerekçeyle önce Yargıtay’ın üye sayısını azaltmayı düşünüyorsunuz, daire sayısını azaltmayı düşünüyorsunuz, yine aynı gerekçeyle bu kez Yargıtay’ın üye sayısını ve daire sayısını 2'ye katlıyorsunuz, Danıştay’ın üye sayısını ve daire sayısını 2'ye katlıyorsunuz. Bunu hangi akılla, hangi mantıkla, hangi vicdanla izah edeceksiniz? Bunun bir izahı yoktur arkadaşlar. Bunun izahı AKP'nin kendi taleplerine uygun bir yargı sistemi oluşturmasıdır, kendi yolsuzluklarını, kendi haksızlıklarını, kendi kusurlarını kapatmak için kendisine biat eden yargıçları bir tarafta toplayacak, onları karar mekanizmasının başına geçirecek ve kendini kurtarmaya çalışacaktır.Şimdi, Sayın Cumhurbaşkanı diyor ki: "Bir zalim sultanın emrindeki hangi yasayı uygularsanız uygulayın yurttaş zulüm altındadır." Sultan zalim olursa hangi yasayı uygularsanız uygulayın zaten yurttaş zulüm altındadır, bu zulümü de bu yurttaş kıracaktır.Saygılarımı sunuyorum.”dedi.

Editör: Haber Merkezi