SUÇ-CUK…

Dünyaca tanınmış Bir gazeteci:

 “Güç odak­la­rı­nın bir yer­ler­de ört­bas et­me­ye ça­lış­tık­la­rı şey ha­ber, ge­ri­si rek­lam­dı­r” demekle ha­be­rin ne olduğunu tarif etmiş…

Haber yapmak için, araştırmak so­ru sor­mak da, bizim işimiz.

Ce­vap ver­mek ya da ver­me­mek muhataba kal­mış!

Ama biz inatçıyız, cevap alıncaya kadar sor­ma­ya de­vam ede­riz.

Mu­ha­ta­bı­mız öz kar­de­şi­miz bi­le ol­sa, top­lum ya­ra­rı­nın bu­lun­du­ğu ko­nu­lar­da üs­tü­ne gi­de­riz.

Çün­kü “gü­ç”­e de­ğil, hal­kın ha­ber al­ma hak­kı­na hiz­met ede­riz.

Doğ­ru bil­di­ği­miz bu yol­da, yıllardır yüzlerce teh­dit ve teh­li­ke­ye rağ­men yıl­ma­dan iler­le­riz.

Uzun süredir sucuk değil de, suç-cuk (suç işleyip cuk yapanlar) imalatçılarını yazdık.

Dili peltek, kulağı sağır olasıca Baron efendi, “artık yazamaz” deyince “hastir” deyip tekrar başlamak mecburiyetinde kaldık.

Şöyle:

İBRAHİM.D. sucukları var..

İmalatçının 2 satış dükkanı var, tekerlekli..

İki kamyonun arkasını dükkan haline getirmiş, pazar pazar dolaşıp çoğunluğu kelle etinden yapılmış sucuğu yüzde 100 dana etinden mamul diye etiket koyarak satıyor…

Bu halkı kandırmak, sahtecilik yapmak değil midir?

Adama, kelle eti kullanıyor musun diye sorunca; “Beni tehdit mi ediyorsun” diyor, dallama…

“Hayır, kullanmıyorum…” diyemiyor…

Kullanıyor, çünkü; kendisine mal satan şahıs saklamıyor, mertçe “evet bu firmaya da, kelle eti, de mekanik kıymada satıyorum..” diyor…

Ayrıca bu dallama, şehir dışındaki çok müşterisine kargolarla sucuk gönderiyor, ne fatura var, ne de kayıt!

Vergi kaçakçısı, düzenbaz dallama…

******

MUSTAFA C. Bu adamın maliyeye kaydı bile yok!

İçinde mekanik kıyma, çıkma et, iç yağ olan fason sucuğu B. işletmesinde yaptırıyor. Bu utanmaz da; yüzde 100 dana-sığır eti, etiketiyle kilosu 12-14 liradan haftada 15 ton sucuk satıyor…

Ticaret oda kaydı, “yap-satcı” yani inşaatçı…

İzmir, Uşak, Kütahya, Gediz’de S.Gıda’ya ve Afyon merkeze sucuk satıyor.

Kayıtsız, sahte sucuktan gelen paralarla ceylan derisi koltukta oturuyor..

****** 

OSMAN A. Bu adam da, köyleri dolaşıyor nerede hastalıklı hayvan var onları topluyor, baronun mezbahasında çoğunlukla gece kesiliyor…

Damgasız etler, ucuz fiyatla bir kısmı iç piyasaya diğer kısmı Ankara’da ki, yemek fabrikalarına gidiyor..

Mezbahacı ve tefeci baron’da bu işe ortak…

Ambulans tabir edilen hastalıklı hayvanlarla ilgili ne fatura var, ne de defter kaydı…

Bütün mezbahalarda sese, harekete duyarlı kamera olmasına rağmen, Türk kafasının bulamayacağı formül var mı?

Baron, perde arkasında ne dolaplar döndürüyor…

Ve.. 5 kişinin Baron’un mezbahasında hastalıklı hayvanları kestik diye beyanları var…

Daha önemlisi, bir kasabın kameraya aldığı kaydı bile var!

******

ALİOSMAN O. diye bir adam var. İki marka sucuk yapıyor; Egem.. ve De. markasıyla…

Mekanik kıyma, kelle eti, en ucuz iç yağ, kullanılmayacak ne kadar ete benzeyen şey varsa, bunlardan mamul sahte sucuğu: yüzde 100 dana etiketli sucuk diye  ucuz fiyata piyasaya sürüyor, vatandaşı kandırıyor, zehirliyor..

Kıçı-başı kayıt dışı,

Domuz besleyen adam, hikayesi derin..

*******  

Dolmacı Ergün efendi yükü yükledi..

Şuhut için hazırlıkta…

Çakma sucukları fason olarak orada dolduracak!

Hayırlı işler, Ergün efendi…

 

Editör: Haber Merkezi