STK TOPLANTISINDAN NOTLAR...
 
Geçtiğimiz hafta Sivil Toplum Örgütlerinin Referandum konusunda bilgilendirilmeleri amacıyla düzenlenen toplantıdaydık.
Toplantıda bizleri bilgilendirecek olan heyet üyeleri belirtilen saatten epey geç gelmelerine rağmen, özellikle iki üyenin gayet doyurucu bilgiler aktarması, bu gecikmeyi telafi etti.
Düşündüğümüzden daha uzun sürdü toplantı.
Çakmak Marble Otelin salonunda STK temsilcileri için ayrılan koltukların bir kısmı boş kaldı.
Bu boşluk fazladan gelecek olan kişiler düşünülerek mi boş kalan koltuklardı, yoksa çağırılıpta gelmeyenlerden dolayı mı bu görüntü oluştu bunu bilemiyoruz ama, bildiğimiz ve rahatsız olduğumuz şey otelin ses sistemiydi.
İşçi tulumu içerisinde gayet şık giyinmiş olan bir beyefendi sürekli koşuşturdu ama, maalesef toplantıda zaman zaman bu sıkıntıdan dolayı serzenişlerin önüne geçemedi.
Böyle bir ses sistemi Afyonkarahisar’ın vergi ve emlak rekortmeninin oteline yakışmıyor.
Demek ki satın almak yeterli olmuyor...
İşletmelerin en iyi şekilde işletilmesi içinde profesyonel bir ekip gerekiyor.
Dileriz Mehmet Çakmak yeni aldığı Anemon Otelde bu tür aksaklıkların olmaması için daha profesyonel düşünür.
//
Gelelim toplantıda ifade edilen bazı sözlere...
Tüm katılımcıların ortak bir şekilde üzerinde hem fikir oldukları husus, bu referandumla yapılmak istenilen Anayasa değişikliğinin en önemli kazanımı ‘Devletin yenilenmesi’ hususudur.
Cumhurbaşkanlığı Makamının bundan sonra sembolik olmayacağını, icracı olacağını ifade edildi.
Recep Tayyip Erdoğan’dan önce belki bu tanımlama doğru olabilirdi, ama şimdi Cumhurbaşkanlığı Makamının hiçte sembolik olmadığı, tam bir icra Makamı halinde olduğunda hemen herkesin hemfikir olduğu aşikardır.
Şimdi bu Anayasa değişikliği ile fiili durumun, yasal hale getirilmesi amaçlanmaktadır.
Mevcut duruma kimsenin bir itirazı olmadığına göre, bu durumun Anayasa ile netleştirilmesine CHP ve diğerleri neden karşı çıkmaktadırlar, bunu da anlamakta zorlanıyorum.
//
Toplantıda altı çizilen hususlardan birisi de, HAYIR oyu verecek olanlar ile ilgili olarak bir süre önce Cumhurbaşkanımız ile bazı kişilerin söyledikleri sözlere ilişkindi.
HAYIR oyu verecek olanları PKK’lılar ile, FETÖ’cüler ile aynı kefeye koyan tarzdaki açıklamaların AK Partinin tabanında bile rahatsızlık yarattığının altı çizildi, Afyonkarahisar’lı Sivil Toplum Temsilcileri tarafından.
Gerçekten de bu hemen herkesi rahatsız eden bir yaklaşımdı.
Bunu gören Cumhurbaşkanımız ve diğer kişiler zaten kısa bir süre sonra söyledikleri sözleri bu manada söylemediklerini açıkladılar.
Toplantıdaki konuşmacılarda bu konuda net ifadelerde bulundular;
Ne HAYIR diyen vatan hainidir,
Ne EVET diyen Milletini satmıştır
//
‘KRİPTOLARA DİKKAT EDİN’ UYARISI
14 Temmuz ile 16 Temmuz arasındaki Devletin birbirinden çok farklı olduğunu ifade eden konuşmacılar, Devletin 15 Temmuz’da herşeyin farkına vardığını, 15 Temmuz’un bir milat olduğunu söylediler.
Ve bunları söyledikten sonra da bundan sonra 15 Temmuz’ların yaşanmaması için bu Anayasa değişikliğinin şart olduğunu vurguladılar.
Ve bir vurgulama daha yaptı gelen misafir konuşmacılar;
Fiziksel imaj olarak bizden görünüyorlar, ama aslında onlar birer kriptodur. Bunlara dikkat edin.’
Ayakta alkışlanacak bir söz.
Demek ki Ankara’dan, İstanbul’dan gelenler bile Afyonkarahisar’daki durumu gayet iyi görebiliyorlar, bilebiliyorlar.
Peki neden aslen Afyonkarahisar’lı olanlar, Afyonkarahisar’da yaşayanlar;
Dışarıdan gelipte buranın ekmeğini yeyip, suyunu içen ama hem Afyonkarahisar’a, hem de Devletimize ihanet içerisinde olan kripto FETÖ cüleri neden bilemiyorlar?
Ya da biliyorlarsa neden halen daha onların dümen suyundalar?
Ankara’dan, İstanbul’dan gelenler bile bu kripto FETÖcülerden böyle bir toplantıda bahsedip, bu konuya dikkat çekiyorlarsa, bu kriptocuların tehlike arz eden durumları var demektir.
//
‘AİLE KURMAK FECAAT’ !
Toplantının en ilginç sözlerini söyleyen kişi Ayhan Ogan idi.
Aslen Kayseri’li...
Birçok vakıf ve dernekte görev alan bir kişi.
2008 yılında ‘ortak akıl hareketi’ni kuran, Türkiye Gönüllü Teşekküller Vakfı Genel Sekreterliği görevinde üç dönem Genel Sekreterlik yapan, 2010 yılında 498 STK desteği ile ‘Sivil Dayanışma Platformu’nu kuran, 2011 yılında 279 aydın, gazeteci ve kanaat önderinin iştirakiyle ‘Yeni Anayasa Platformu’nu kuran renkli bir kişi...
Ayhan bey toplantıya iki ayrı cümlesiyle damga vurdu diyebilirim.
Bunlardan birincisi 18 yaşındaki gençlere seçilme hakkının verilmesi ile ilgiliydi.
18 yaşındaki gençlere evlenme hakkı veriyorsun. Aile kuruyor. Bundan daha büyük bir fecaat varmı? Evlenme hakkı veriyorsun da, neden Milletvekili olma hakkı vermiyorsun...
Bu cümleyi duyunca yüzüne baktım Ayhan beyin...
Bizlerin birşey demesine fırsat kalmadan yanında oturan Sabah Gazetesi Yazarı Meryem hanım ikaz etti, Ayhan beyde cümlesini düzeltti...
Ayhan beyin ikinci damga vuran cümlesi de Meclisteki ‘dinozorlara’ yönelikti...
Dinazor’ sözcüğü bana değil, kendisine ait.
Şöyle dedi Ayhan bey;
Hep dinazorlar Mecliste oturuyordu. Seçilme yaşını 25’e düştü, Meclis 7 yaş gençleşti. Şimdi seçilme yaşı 18’e inince Meclis 7 yaş daha gençleşecek. Eskiler tutunamazlar artık...
Meclisteki bazı Milletvekillerine yaşlı demek başka şeydir, ‘Dinazor’ demek ise başka şey.
Bunun yorumunu AK Partililere bırakıyorum.
//
BİRLİKTİR’İN SORUSUNU ANCAK ALİ ÖZKAYA CEVAPLAYABİLİR
Birde bizim Afyonkarahisar’lılardan toplantıya damga vuranlardan bahsedelim.
Birincisi M. Emin Birliktir.
CHP’lilerin yaptığı propağandanın halk arasında bazı soru işaretlerine neden olduğundan bahsetti ve bu konuda konuşmacıların görüşünü sordu.
Birliktir şunu sordu;
‘Recep Tayyip Erdoğan ileride bu görevden ayrıldıktan sonra, yerine gelecek olan kişi Hitler gibi biri olursa... O zaman ne olacak? Anayasa’da yazdığı şekilde bu kiyi 2 dönem değilde, seçime bir süre kala kendisini ve Meclisi fesh edip yeniden seçime giderse ve böylelikle 2 yerine 4 dönem bu görevde kalacak olursa ne olacak?’ Dedi.
Açıkcası bu soruya o konuşmacıların hiç birisi tam cevap veremedi.
‘Millet seçerse öyle bir adamı yapılabilecek bir şey yoktur’ şeklinde anlaşıldı verilen cevap...
//
İkinci damga vuran ise Muharrem Uslu idi.
Muharrem Uslu’yu tanırız.
Bir ara CHP’de ismi geçmişti, bir arada DYP’de...
Referanduma 60 gün kala yapılan bu toplantıda net bir şekilde ‘Ülkenin EVET diyeceğine inanıyorum’ tespitinde bulundu. Bazı katılımcıların tebessümü içerisinde sözlerini tamamladı.
Toplantıya katılan herkes kendi fikrini beyan ederken, Muharrem Uslu’nun tüm ülke adına beyanda bulunması, bu söyleminin kendisinin net bir tespiti mi, yoksa çoluk çocuğu ile ilgili tayin terfi işleri nedeniyle mi yapıldığı sorusunu sordurttu.
 
 
Editör: Haber Merkezi