Bilindiği gibi FETÖ terör örgütüne yönelik operasyonlarda Afyon Kocatepe Üniversitesi’nden birçok öğretim görevlisi ve personel açığa alındı.
Tutuklananların çoğunluğu AKÜ hastanesi doktor ve personeliydi..
FETÖ örgüt mensubu doktor ve idarecilerin hastaneyi ne hale getirdiklerini haberlerde okumuşsunuzdur.
Hastane koridorlarının, hasta odalarının, bakımsız ve hijyenik olmadığını fotoğraflar kanıtlıyor..
FETÖ örgütü, AKÜ Tıp Fakültesi Hastanesi’nde örgütlenmeden başka bir işe bakmamış..
İnsan sağlığını hiçe sayan, hastaneyi kendi kurallarıyla yöneten, himmetçi anlayışa sahip, vicdanını kaybetmiş FETÖ elemanlarının, hastaneyi yıkmadıklarına şükredelim..
Rektör Mustafa Solak, “bölge hastanesi”diye övünçle bahsettiği hastaneyi hiç gezmedi mi? Bu içler acısı yaşamı görmedi mi? Hasta odalarındaki bozuk yataklar, yırtık çarşaf ve battaniyeler gözüne batmadı mı?
Yıllardır devam ettiği anlaşılan FETÖ örgütlenmesinden hiç haberi olmadı mı?
Yoksa; örgütlenmeye dair talimatı FETÖ’yü ziyaret edip, elini öptüğünde mi aldı?
Düşünün ki; FETÖ terör örgütü üniversitenin her yerini örümcek ağı gibi sarıyor, Rektör Hoca’nın haberi olmuyor?
“Haberim, bilgim olmadı” derse, durum daha vahimdir!
Rektörlük görevini layıkıyla yapmamış demektir..
Kurumlar, başlarındaki yöneticinin başarısı veya başarısızlığı ile anılır..
FETÖ ağıyla sarılmış bir kuruma başarılı demek mümkün olamayacağına göre, Rektör Solak iyi bir idareci değildir, başarılı olamamıştır..
AKÜ’de halen FETÖ operasyonları devam ediyorsa, Rektör Solak’ın istifasını sunması gerekmez mi?
Muhtemelen; kamuoyunun görüşü de, bu yöndedir..
KARGA…
Kiliseye bir papaz atanmış.
Gelir gelmez ilk işi eski çanı değiştirmek, bayrağı asmak olmuş.
Çan çalmak için geldiğinde bakmış karganın biri hem bayrağa hem çana pislemiş.
Ne yapsın, bayrağı yıkayıp asmış, çanı da temizlemiş..
Ertesi günü çan çalmaya geldiğinde aynı manzarayla karşılaşmasın mı?
Papaz kargayı yakalamaya karar vermiş.
Fakat ne yaptıysa bir türlü yakalayamamış.
Demiş ki, bir bilene sorayım, birilerine olayı anlatmış ve sormuş ben bu kargayı nasıl yakalarım?
Vatandaş kolay demiş; “bir parça peynir, peynirin yanına da bir kadeh rakı koy, yakalarsın.”
Papaz; “nasıl olur mu öyle şey!..” demiş.
Vatandaş izah etmiş: “karga peyniri yiyecek sonuçta susayacak, rakıyı su diye içecek ve sarhoş olacak.”
Papazın aklına yatmış vatandaşın anlattığını harfiyen yapmış.
Papaz çan çalmak için geldiğinde bakmış, karga yerde yatıyor.
Kargayı tutmuş;
"Ulan" demiş "sana milliyetçi desem bayrağa pislemezsin, Hristiyan desem kilisenin çanına pislemezsin, Müslüman desem rakı içmezsin, söyle Len, söyle sen nesin?"
Karga kekeleyerek:
“Ben FETÖ’cüyüm..”
Editör: Haber Merkezi
