Cumhuriyet Halk Partisi İl Yönetim Kurulu Üyesi Vedat Sever, CHP İl Başkanlığı tarafından düzenlenen haftalık basın toplantısında konuştu. Sever, bundan sonraki dönemde liyakat ve laiklik ilkelerinin öne çıkacağını kaydetti.
Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanlığı tarafından haftalık basın toplantısı düzenlendi. Toplantıya CHP İl Saymanı Ömer Bıçak, CHP İl Yönetim Kurulu Üyeleri Vedat Sever ve Ramazan Kirez katıldı. Toplantıda konuşan CHP İl Yönetim Kurulu Üyesi Vedat Sever, şu vurguları yaptı:
Uludere ve Beştüşşebab bölgelerinde çıkan çatışmalarda 8 askerimiz şehit olmuş, 18 askerimiz yaralanmıştır. Geçtiğimiz günlerde Çay'ın Karacaören beldesi nüfusuna kayıtlı, Piyade Uzman Çavuş Mehmet Esen, Hakkari'nin Çukurca ilçesi kırsalında PKK'lılarca yapılan hain saldırı sorucu şehit düşmüştür. Şehitlerimize Allah'tan rahmet, kederli ailesine ve milletimize başsağlığı dileriz.
Afyonkarahisar'a 2016 yılı içinde bu acı 12'nci kez şehit düştüğünü bilmeliyiz.
Ülkemiz çok zor bir dönemden geçmektedir. Buna 15 Temmuz darbe girişimi de eklenince ülkemiz tam bir kaos yaşamaktadır. Bunları söylemek istemem ama, ortada bir gerçek var. İnsanlar şaşkınlık içindeler, ne yapacağını bilemiyorlar. Açığa alınmalar ve tutuklamalar, özel ve kamu alanında tam bir tedirginlik yaratmıştır. Devlet memurları, her an soruşturmaya uğrama korkusuyla işini yapamamakta, bu ise devletin işleyişini oldukça yavaşlatmaktadır. Bir an önce bu duruma son verilmelidir. Güven ortamı sağlanmalıdır.
Yenikapı'da yapılan 7 Ağustos Demokrasi ve Şehitler Mitingi, devletin tam kadro ve tüm siyasi liderlerinin katılımı ile birlik ve beraberlik anlamında tüm dünyaya güçlü bir mesaj verilmiştir. 20 Temmuz 1974 Kıbrıs Barış Harekatı'ndan sonra 2'nci defa ülkenin tüm güçleri bir araya gelmişlerdir. Siyasi partilerin tüm liderleri, ülkeye ve tüm dünyaya birlik ve beraberlik mesajları vermişlerdir, Ayrıca CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ülkenin bu badireden çıkışını, bir manifesto ile açıklamıştır.
Yenikapı mitinginde Kılıçdaroğlu’nun milyonların önünde söz verdiği 12 madde şöyle:
Camiye, kışlaya ve adliyeye siyaseti sokmayalım.
Siyasette uzlaşma kültürünü geliştirelim ve siyasette ortak aklı egemen kılalım.
Siyasette öz eleştiriden kaçınmayalım ve geçmişi iyi analiz edelim, tarihin tekerrürünü önleyelim.
Devletin inşasında liyakati esas alalım. İşi ehline verelim.
Her koşulda demokrasiye sonuna kadar sahip çıkalım. Ne darbe, ne dikta yaşasın tam demokrasi diyelim. Türkiye’yi darbe hukukundan arındıralım.
Cumhuriyet’imizin kurucu değerlerine sahip çıkalım ve derinleştirerek tahkim edelim.
Parlamenter sistemimizi güçlendirelim, bugün milletvekillerinin soru önergelerine dahi cevap verilmemektedir.
Medyanın özgürlüğünü sonuna kadar savunalım.
Yargının bağımsızlığını ve tarafsızlığını anayasal güvence altına alalım.
Din ve vicdan özgürlüğünün güvencesi olan “laikliği” hep birlikte savunalım
Eğitim sistemini tek tipçi bir anlayıştan çıkarıp, aklın öngördüğü bilimsel esaslara dayandıralım.Çocuklarımız fikri hür, irfanı hür ve vicdanı hür yetişmeli, dünyayı sorgulamalı.
Balyoz, Ergenekon, Casusluk davalarında FETÖ Örgütünün mağdur ettiği insanların itibarları iade edilmeli...
Yenikapı Mitingi ile eş zamanlı olarak ilimizde aynı günün akşamında bir miting yapılmış, CHP İl Başkanımız Kemal Demirkırkan da bu mitingde yaptığı konuşmada önemli mesajlar vermiştir. Laiklik ve liyakat, bundan sonraki dönemde önem kazanmaktadır. Suriyelilere memurluğa alımlarda öncelik tanınması iddiası, huzursuzluğa neden olmakta, güvensizlik ortamı oluşturmaktadır.
2010 yılında KPSS sorularının birilerine verildiği iddiası, ortalığı karıştırmıştı. 279 bin 889 kişinin girdiği sınavda 120 soruda 100 ve üzeri net yapan kişiler arasında 324 evli çift vardı. Bu adaylar arasından 250'den fazlası adres olarak cemaate bağlı okullar ve dershaneleri göstermişti. 250'si de adres olarak askeri lojmanları göstermişti. Tepkiler çoğalınca soruşturma başladı. CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, 'Bu soruların tamamını gören tek kişi var: Mustafa Asil' demiştir. Bu açıklamanın ardından Mustafa Asil TÜBİTAK bursuyla doktora için Kanada'ya, sonra da da Yeni Zelanda'ya gönderildi. MİT'in ve Devlet Denetleme Kurulu'nun soruşturmalarının üzerinden bunca zaman geçmesine rağmen bir sonuç alınamadı. Soruşturmada bir sonuç alınamamasını sağlayan güçle, 279 bin 889 kişinin hakkına giren çete arasında bir bağlantı var mıdır?
Ülkemizin acilen normal yaşamına ve işleyişine dönmesi gerekir. Bunun için Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin çalışması, ülkemizi yönetenlerin ayrımcı ve çatışmacı söylemlerden kaçınmaları gerekir. Zira bu durum, Türkiye düşmanlarına güç ve zaman kazandırmaktadır. Artık şehit haberleri duymak istemiyoruz. Mutlu, huzurlu ve güvenli bir Türkiye istiyoruz.
Editör: Haber Merkezi
