MİKRO MİLLİYETÇİLİK YÜZÜNDEN SANDIKLISPOR’U DA KAYBETMEYELİM
 
 
Hakan Şükür,
 
Aykut Kocaman,
 
Oğuz Çetin,
 
Turhan Sofuoğlu,
 
Tuncay Şanlı,
 
Bülent Uygun
 
ve Fenerbahçeli Deli Nezihi’yi Türk futboluna armağan etmiş olan, adı “futbolcu fabrikası”na çıkmış Sakaryaspor.
 
Veya, 1992-93 sezonunda genç hocaları Güvenç Kurtar ile önce 3. Lig’den iki yılda 1. Lig’e yükselen Ömeroviç, Osman, Kuzmanovski, Mirkovic, Yalçın, Sefer, Bülent, Tuncay, Faruk, Saffet, Ergün’lü efsane kadrosu ile Kocaelispor.
 
Şu anda bu iki güzide şehrin, iki köklü kulübü neredeyse kapanma riski ile karşı karşıya.
 
Nedeni ise malum; maddi sıkıntılar ve kötü yönetim.
 
* * *
 
Bir zamanlar adını futbol vasıtası ile sıkça duyduğumuz bu şehirlerin kaderi neredeyse bizim ilimizle aynı.
 
Futbola tutkulu, fakat futbol kulübü yönetmeyi bilmeyen tüm şehirlerin başına gelenler birbirinin kopyası sanki.
 
Kimisi süper ligde, kimisi 1. ligde, kimisi, 3 ligde, kimisi amatör ligde. Ligi statüsü önemli değil, maharet bu gemiyi yüzdürebilmekte. Maalesef bu işi herkes başaramıyor. Her nedense başaramadığını da kabul eden de yok. “Hata nerede” diyen, sağlam bir yapı kurmaya gayret gösteren de olmuyor.
 
* * *
 
Halbuki sorun da basit, çözüm de.
 
Günümüzde futbol endüstrinin artık tek bir kuralı var; taşıma su ile değirmen dönmez, güçlü bir mali ve finansal yapınız olmak zorunda.
 
Bu işi yapacaksanız, ya arkanızda güçlü bir Büyükşehir Belediyesi olacak, yahut çok güçlü bir sponsor yada kamu kuruluşu sizi finanse edecek.
 
Ne kadar para, o kadar futbol yani.
 
Yoksa bir sıçrar, iki sıçrar, üçüncüde düşersiniz. Tıpkı bizim düştüğümüz gibi.
 
Şimdi bunları niye yazdım?
 
Malum Afyonkarahisarspor bu tip sorunlardan ötürü, sağlıklı bir mali yapısı olmadığı için bir sıçradı, iki sıçradı ve en sonunda düştü.
 
Düşmeseydi kurtulabilir miydi? Bence çok zordu. Çünkü 3 milyon liraya varan borcu ile kimse bu kulübün yönetimine talip olmak istemiyordu.
 
Bu nedenle günü kurtarsın diye yapılan yardımlarla son günlerini yaşadı ve sonuçta kapandı.
Aslında bu bizim il olarak batırdığımız 3. futbol kulübümüzdü. İlk önce Afyonspor, daha sonra Yeni Afyonspor ve en sonunda Afyonkarahisarspor’u önce batırıp, sonra kümeye düşürmüş, sonra kapısına kilit vurmuştuk.
 
Batırdıkça batırdık yani. Bu kafayla gidersek yeni alacağımız takımları da batıracağımız ise bu günden belli. Medyum olmaya gerek yok.
 
* * *
 
Peki ne yapabiliriz? Ne yapmalıyız? Bu işi beceremiyoruz diye futboldan, spordan mı vaz geçeceğiz.
 
Kesinlikle vaz geçmemeliyiz. İnat etmeli, doğru proje ve doğru kadroları oluşturarak, geçmişten dersler çıkartarak, yeni ve temiz bir sayfa açarak bu işin üstüne gitmeliyiz.
 
* * *
 
Bu nedenle Afyon Belediye Başkanı Burhanettin Çoban’ın, -kendisine yardım talebinde bulunan- Sandıklıspor eski yönetimine yaptığı teklifle gündeme gelen ve Sandıklısporun isim ve yönetim değişikliği ile Afyon Sandıklıspor olması projesini önemsiyorum.
 
* * *
 
Burada hedefin PTT 1. Lig olması gerektiğine inandığım, bu kulübün mali yapısı için Afjet’in desteğinin şart olduğunu işaret etmek için geçtiğimiz hafta yazılar yazdım. Yazdığım yazılarda 1461 Trabzon takımını işaret etmemin tek sebebi, hedefin ve sponsorun önemi ile ilgili idi. Esasında elin 1461 Trabzon takımına para verip yolu kısadan geçeceğimiz yerde, kendi takımımız olan Sandıklıspor ile pekala bu hedefe varabiliriz.
 
Yalnız burada önemli bir sorun var. O da şu: Sandıklıspor şu anda hem maddi anlamda, hem de puan anlamında iyi bir durumda değil.
 
Şu anda 3. lig 1. grupta 18 takım arasında mücadele eden ilimizin profesyonel liglerdeki tek temsilcisi Sandıklıspor şu ana kadar oynamış olduğu 22 maç sonucunda 22 puanla sondan 4. sırada. Yani küme düşme hattının tam üstünde. Kendi altındaki takımlarla arasında ise çok az puan farkı bulunmakta.
 
Kulübün şu anki hali nerdeyse geçen yıl küme düşen Afyonkarahisarspor ile aynı durumda. Yönetim krizi var, mali kriz var, kadro yetersiz, teknik adam sürekli değişiyor ve takım can çekişiyor.
 
* * *
 
Belki Sandıklılar kızacak ama bu yapı ile gidilirse belki bu yıl yaklaşan yerel seçim nedeni ile Belediye Başkanı İsmail Elibol bir şekilde bu takımı ligde tutmayı başarabilecek ama önümüzdeki yıllarda bu kulübün ligde kalması çok kolay değil.
 
Nedeni ise şu. Profesyonel liglerin en zoru 3. lig. Çünkü tüm masraflarınız 1. lig ile neredeyse aynı ama gelirleriniz 1. ligin 5’te biri kadar bile yok. Ayrıca 3. lige o kadar çok takım olduğu için size tanıtım açısından da çok büyük faydalar sağlayamıyor.
 
Bu nedenle ya yukarı çıkmayı hedeflemeniz lazım, yada amatör liglere geri dönmeyi göze almanız lazım.
 
“Takımızı Afyon’a vermeyiz, kendi imkanlarımızla küme düşeriz” türü şovenist ve mikro milliyetçi bir tavır maalesef ne Sandıklı ilçemize nede Afyonkarahisar’a bir fayda kazandırır.
 
Aklın yolu mikro milliyetçilik gibi çağdışı ve akıldışı bir yaklaşımın esiri olmayıp, birlikte güzel bir proje ile Afyon Sandıklıspor projesini hayata geçirip, ilk önce bu takımı tüm ilin sahiplenmesi ile kümede tutup, elbirliği ile önümüzdeki yıllarda PTT 1. ligde göreceğimiz, Afyon’a ve Sandıklı’ya yakışan güçlü bir kulüp yapısını inşa etmektir.
 
İlçe milliyetçiliği ile, siyasileri baskı alarak Sandıklıspor’u bir yük olarak taşımak hiçbir kimseye yarar sağlamaz.
 
Gelin, Sandıklı’nın ileri gelenleri, Afyon ilinin ileri gelenleri, Sayın Valimizin önderliğinde bu projeyi başlatalım.
 
Afjet’in sponsor olduğu, yönetiminde Sandıklı ve Afyon iş dünyasının saygın isimlerinin olduğu bir Afyon Sandıklıspor kulübü, hem Sandıklı halkının, hem de Afyon spor kamuoyunun özlemini çektiği 1. lig hedefi ve vizyonu ile geçmişteki tecrübelerimizi unutmayarak hayata geçirelim.
 
Sandıklıspor her yıl düşme kalma sıkıntısı yaşamasın. Afyon spor kamuoyu ise profesyonel liglerin heyecanından uzaklaşmasın.
 
Bu hafta sonu Pazar günü saat 13:30’da Sandıklısporumuzun kendi evinde Ankara Demirspor ile çok önemli bir maçı ve ondan sonra hepsi birbirinden önemli 11 maçı daha var.
 
* * *
 
Gelin ili ile ilçesi ile Afyonkarahisar futboluna sahip çıkalım.
 
Bizim gücümüz PTT 1. ligde mücadele etmeye, 3. ligdeki bir kulübümüzü 2 yıl üst üste şampiyon yapıp o lige yükseltmeye yeter.
 
Yeter ki inanalım ve kendimizi oraya layık görelim.
Editör: Haber Merkezi