REKTÖR HOCA..
 
Dün akşam saatlerinde Afyon Adliyesinde Rektör Mustafa Solak’ın Fetö yapılanması ile ilgili ifadesine başvurulduğu iddia edildi.
 
İddia doğruysa: bu konu çok önem taşıyor.
 
Devletin Fetö soruşturmasında ayırım yapmadan hareket ettiğini gösteriyor.
 
Ayyuka çıkan kollama, koruma sözleri de, bu durumla çürümüş oluyor..
 
Adalete, polise güvenin..
 
Devlet her şeyi en ince noktasına kadar biliyor..
 
Devletimize güvenin..
 
İSRAF..
 
Küçüktüm, rahmetli ninem pirinç ayıklıyordu.
 
Bir pirinç tanesi yere düştü. Ninem eğildi, aramaya başladı.
 
Sağa bakıyor, sola bakıyor, bulmaya çalışıyordu.
 
Çocukluk işte, ”Aman nine, bir pirinç tanesi için bu kadar çaba harcamaya, yorulmaya değer mi?”
 
Rahmetli ilk defa sertleşti bana karşı, öfkeyle doğruldu, “Sen oturduğun yerden ahkam kesiyorsun, hiç pirinç üretilirken gördün mü? İnsanlar ne kadar zorluk çekiyorlar. Bir pirinç tanesinde kaç insanin göz nuru, alın teri, emeği, çilesi var biliyor musun?”
 
Utancımdan kıpkırmızı olmuştum.
 
Aradan yıllar geçti.
 
Alain’in bir kitabını okuyordum, birden irkildim. Ninemi hatırladım.
 
Alain, “Bir insan yerde bir iğne görüp de eğilip almazsa, bütün uygarlığa karşı ihanet etmiş olur Bir iğnenin üretiminde binlerce insanin alın teri, göz nuru, el emeği vardır” diyordu.
 
Uzun yıllar önce Stockholm'e gitmiştim.
 
Bir otele indim. Sabahleyin, traş olmak için lavaboya gittiğimde, aynanın yanında ilginç bir not gördüm.
 
“Lütfen traştan sonra jiletinizi çöpe atmayın, yanda bir kutu var oraya bırakın, bir tek jiletle dahi olsa, İsveç çelik sanayisine yardımcı olun” diyordu.
 
Çelik eşya denince akla İsveç çeliği gelir. Birçok eşya üzerinde “İsveç çeliğinden yapılmıştır” diye yazardı.
 
İste o ülke, kullanılmış bir tek jiletin bile çöpe gitmesini istemiyor, ona sahip çıkıyor, gelen turistlere rica yollu uyarıda bulunuyordu.
 
İsviçre'de zaman zaman, belli periyotlarda radyolar, televizyonlar bir haberi duyurur: 'Şu tarihte, su saatte, elemanlarımız gelecek. Siz lütfen hazırlığınızı yapın. Okumadığınız, ilgilenmediğiniz, kullanmadığınız ne kadar kitap, dergi, gazete varsa, kağıt, ambalaj, kutu varsa, bir ilaç prospektüsü dahi olsa, kapının önüne koyun. İsviçre'nin kalkınmasına yardımcı olun. Fazla ağaç ziyanına engel olun.”

Gelişmiş ülkelerde israf böyle önleniyor.

****** 

Hayat akil almaz incelikte ipliklerle örülmüştür.Her şey o kadar birbirine bağlıdır ki, İlkokul okuma kitabımızdaki bir sözü hiç unutmadım.
“Bir mıh bir nalı kurtarır.
Bir nal bir atı, bir at bir komutanı,
Bir komutan bir orduyu,
Bir ordu bir ülkeyi kurtarır” diyordu..
 
*********  
 
Müslüman bir ülkede günde milyonlarca nimet, ekmek çöpe atılıyor..
 
Çocuklarımıza israfın getirebileceği zararları anlatarak büyütelim.
 
İsrafın, dinen yasak olduğunu öğretelim...