KENDİ GÖRÜYOR
Sağır sultan bile duydu.
AK Parti’nin kırmızı çizgisi, Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan.
Hiçbir şartta, Reis’in adı pazarlık konusu yapılmıyor.
Bana göre bundan daha doğal bir şey de yok.
14 yıldır iktidarda olan ve bu iktidarın büyük bir çoğunluğunda partisinin genel başkanı ve başbakanı olan Sayın Recep Tayyip Erdoğan.
E o kadar hakkı olsun.
Bugün Cumhurbaşkanı.
Kurduğu partisi O’nun her şeyi olması kadar doğal bir şey de yok.
Ben de olsam, siz de olsanız Sayın Erdoğan’dan farklı davranabilir miydiniz?
Yazımızın girişinde AK Parti’nin hiç bir şekilde görüşmelere getirilmesine müsaade etmeyeceği isim Cumhurbaşkanıdır.
Herkes bunu biliyor ve çoğu insan da benim gibi hoşgörüyle karşılıyordur.
AK Parti demek, Sayın Recep Tayyip Erdoğan demektir desem abartı olur mu?
Bir çoğunuza göre olmaz diyeceksiniz.
Sivil bir cumhurbaşkanı da, siyasetin, ekonominin, yani her şeyin içinde olması da normal bir durum.
Haliyle muhalefet partileriyle sürtüşmeler olacak.
Lafı fazla dolaştırmayayım.
Cumhurbaşkanlığı makamı, Sayın Erdoğan’a yapılan hakaret iddialarını yargıya taşıdı.
Önümüzdeki günlerde yargı konu hakkındaki kararını verir.
Gelelim, kırmızı çizgi ile bazı şeylerin karıştırılması ihtimaline.
Bir grup AK Parti’li, ana muhalefet partisi genel başkanı için suç duyurusunda bulunmuş.
Haydaaaa!
Ne bu şimdi?
Gerçekten soruyorum.
Ankara’da Sayın Ali Özkaya gibi AK Parti’nin bir çok başarılı avukatları var.
Zaten, süreç devam ediyor.
Ama gelin görün ki, suç duyurusu rüzgarı esmeye başladı.
Sebepsiz, zamansız bir durum diye yorumladığımı belirtmek isterim.
Şunu da ifade etmek isterim ki, Reis hep kendi işini kendi görmüştür.
Böyle basınlık görüntülere hiç mi hiç gerek yoktur.
Şimdi ister misiniz?
Karşı taraf ta suç duyurusu kampanyası başlatsın.
Durun beyler, bayanlar durun.
Ülkemizin birlik ve dirliğe ihtiyacı olduğu şu günlerde böyle ufak tefek mevzularla kafaları karıştırmayın.
Reis, kendi işini kendi görür. Zaten öyle olmasaydı, 14 yıldır zirvede olur muydu?
-------------------------------------------------
ENVER DENİZ’İN
SON GÜN TESPİTİ
Enver çoktandır tanırım. MHP’nin güçlü isimlerinden. Bir dönem de belediye başkan yardımcılığı görevinde bulunmuştu.
Sanal dünyada küçük bir yazı paylaşmış.
Hiç dokunmadan ben de sizlerle paylaşmak istiyorum.
Partisi MHP için küçük bir analiz diye düşünüyorum. Takdir partililerin, yorum partililerin.
İşte Enver Deniz Beyin o yorumları.
“Afyon MHP teşkilatında neler oluyor, geçte olsa değişimden yana tavır koyanlar ve aynı zamanda genel başkana geçmiş olsun ziyaretleri, sağlık nedeni için ancak ilin bu güne kadar gizli tavır koyduğu ne gelini nede damadı küstürmek istemediğini duyduk ve görüntüde bu şekilde idi.ayrıca tabana hakim olduğunu söyleyen gösteren ve başarısızlıklarda payı olan arkadaşların fikirlerini öğrenemedik.gene de delegenin hakimi oluruz bizim için fark etmez mi diyorlar.Öyle olursa vay Afyonun haline”
-------------------------------------------
BİR KEZ DAHA SORMAK İSTERİM.
HAVA YOLUYLA OTELLERİMİZE KAÇ TANE TURİST GELDİ?,
Zafer Havalimanının daha işler hale getirilmesi için kafa yoruluyor.
Havalimanı konusunda yazdıklarımız bir hayli yol olur.
Neden Afyon’da yani Afyon topraklarında kurulmadı diye kendi kendimize çok söylendik, kızdır, yağdık gürledik.
Ne yaparsın, birkaç kilometre ile havalimanını komşumuz Kütahyalılara kaptırdık.
Her neyse, senin benim kavgası bitti.
Zaten herkes gördü ki, uçağı dolduran, yani para kazandıran Afyonlular.
Kütahya ile Uşaklıları toplasanız Afyon yolcusu kadar etmiyor.
Gurbetçilerimizin bu havalimanını kullanması için çalışmalar yapılacak imiş.
Şahsen bildiğim kadarı ile gurbetçilerimizin çoğu kendi özel araçlarıyla geliyor.
Bana kalırsa gurbetçilerimizden daha çok, havalimanın sayesinde Avrupa’dan ya da dünyanın her yerinde kaç tane turist getirebiliriz bunun çalışması yapılmalı.
Hani bir zamanlar hep bir ağızdan ne deniliyordu?
-Havalimanımız olsa termal otellerimiz turist kaynar.
Hani nerede turistler.
Al havalimanı kaç yıldır var.
O havalimanında şimdiye kadar otellerimize kaç tane turist geldi, siz ondan haber verin.
--------------------------------------
O RESMİ ARACI KİM KULLANDI
BUNU ÖĞRENMEK HERKESİN HAKKI
Bir hafta kadar oluyor.
Hafta sonu resmi bir araç, Antalya’daki üniversiteye gelmiş ve sürücüsü sınava girmiş.
Konu basından patladı.
İnternet sitelerinde boy boy yayınlandı. Hatta AK Parti’nin Salı toplantılarında İl Başkanı Sayın İbrahim Yurdunuseven’e de soruldu.
Bu konudaki beyanı dünkü yazılarım içinde aktardım.,
-78 milyonun hakkı yeniliyor tezi hakim.
Herkes tepki gösteriyor, herkes tavrını ortaya koyuyor.
Eyvallah!
Ya sonuç?
O aracın kime ait olduğu, kimden izin alarak Pazar günü özel iş için yola çıktığı belli değil.
Şahsen, bu konudaki açıklamayı bekliyorum.
Sadece ben mi?
İlgili ilgisiz herkes merak ediyor.
Temennim, yapanın yanına kar kalmamasıdır…
-------------------------------------
ŞUHUT BELEDİYESİ VE
SELÇUK ÇATALKAYA
Selçuk Çatalkaya.
Genç, genç olduğu kadar işini en iyi yapmaya çalışan bir kardeşimiz.
Şu anda Şuhut Belediyesi’nin Basın Biriminin sorumlusu.
Kendisini tanıdığımdan bu yana efendiliği, nezaketini koruyan herkese iyi olan bir kardeşimiz.
Allah için, Şuhut belediyesindeki çalışmaları da herkes tarafından takdir görüyor.
İşi sadece haber yazıp servis etmek değil.
Hem Şuhut belediyesinin hem de partisinin toplantı, organizasyon, söyleşi ve toplantılarını organize ediyor.
Selçuk Çatalkaya kardeşimiz iyi çalışıyor. Demek oluyor ki, ekibi de iyi, Başkanı da.
Bu arada, atalarımızın bir sözünü buradan aktarmadan geçemeyeceğim.
Bu kadar çalışkan birini eleştirmek isteyenler de çoktur.
Ne demiş atalarımız.
-Meyve veren ağaç taşlanır.
Bu arada küçük bir notum var.
Kafaya takma Selçuk kardeşim daha çok gençsin. Baksana bana, yaş olmuş 56. Meslekte 30 yılı çok aşmışız,hala taş atanlar var.
-------------------------
BELEDİYE, KAPISININ
ÖNÜNÜ EN SONA BIRAKTI
Terzi kendi söküğünü dikemez ya da mum dibine ışık vermez sözlerini bilirsiniz.
Nereden çıktı demeyin.
Belediye yanında hummalı bir çalışma var.
Asfalt ekipleri harıl harıl çalışıyor.
Belediye hizmet binasının çevresi asfaltlanıyor.
Helal olsun.
Belediye bu yıl yüzlerce kilometre yolu asfaltlamıştır.
En son kendi kapısının önünü asfaltlıyor.
Yazımızın girişinde ata sözlerinden örnek verdik.
Daha ne diyelim…