Parsak, partisi adına genel kurulda konuştu
 
Milliyetçi Hareket partisi MYK Üyesi ve Afyonkarahisar Milletvekili Mehmet Parsak, Milletvekili dokunulmazlığı konusu nedeniyle kavgalara sahne olan Anayasa Komisyonu çalışmaları arasında TBMM’de görüşülmekte olan “Kolluk Gözetim Komisyonu Kurulması”na dair kanun tasarısının ikinci bölümü ile ilgili olarak partisi adına söz alarak TBMM genel Kurulu’nda bir konuşma yaptı.
 
6-7 YILLIK TASARILARI ALELACELE GÜNDEME TAŞIYORLAR
 
Konuşmasında kolluk kuvvetlerimizin adli ve idari olmak üzere iki başlık altında değerlendirildiğini kaydeden Parsak, “Kolluk kuvvetlerimizin; polis, jandarma, Sahil Güvenlik, gümrük muhafaza, MİT, Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı, orman muhafaza, infaz koruma ve geçici köy korucusu gibi geniş geniş bir alana yayılmış olmasına rağmen kolluk kuvvetlerimizin gözetiminden sorumlu bir yapının sadece polis, jandarma ve sahil güvenlik yapılarında görev yapan personeli kapsıyor olması, kanun tasarısının ne kadar özensiz ve alelacele hazırlandığının açık bir göstergesidir” dedi.

Kanun tasarısının 24. Dönemden yani 6-7 yıl önceden kalma olduğunu da hatırlatan Mehmet Parsak, “Hükûmetin, Avrupa Birliği vize serbestisi diyaloğu sürecinin bir parçası olarak 24. Dönemden kalma kanun tasarılarını ısıtarak hızla Meclis gündemine taşıması bu tür özensizlikleri sık sık yaşamamıza neden olmaktadır” ifadelerini kullandı.
 
KOLLUK KUVVETLERİNE “PARALEL” DENETİM MEKANİZMASI
 
Avrupa Birliği normlarında yer alan gözetim uygulamasının, şeffaflık ve güvenilirlik gibi hususları amaçladığının altını çizen MHP’li Vekil, “Ancak hükümetin getirdiği kanun tasarısında ‘gözetim’ mekanizmasının yanı sıra, kolluk kuvvetlerimizle ilgili mevcut denetim mekanizmalarına paralel bir ‘denetim’ mekanizmasını da hayata geçirilmeye çalışıldığını görüyoruz. Belki de fırsattan istifade edilerek ortaya konulan bu tavır, hâli hazırda görev yapan ve tarafsızlık başta olmak üzere birçok sorunla boğuşan kolluk kuvvetlerimizin denetim mekanizmalarını zor durumda bırakmaktadır. İktidar yine kendi içerisinde çelişkiler barındıran baştan savma bir tasarıyla yüce Meclisin karşısındadır ve ne yazık ki yine yasak savmaktan öteye gidememektedir.
 
BİLİNÇLİ BİR ŞEKİLDE “ÇOK BAŞLILIK” OLUŞTURUYORLAR
 
Tasarının kabulünün, kolluk kuvvetlerimizin yaşadığı sorunları çözmek bir yana daha da karmaşık hâle getireceğini vurgulayan Mehmet Parsak, “İktidarın, yönetim sisteminde bilinçli bir ‘çok başlılık’ oluşturmaya yönelik bu tür gayretlerini Milliyetçi Hareket Partisi olarak kabul etmemiz mümkün değildir. İçişleri Bakanlığının Mülkiye Teftiş Kurulu başta olmak üzere, kolluk kuvvetlerimizin denetlenmesinden sorumlu birimlerimizin görev alanına giren bu düzenleme birçok açıdan kabul edilemez durumdadır” dedi.
 
AKP’NİN “TARAFSIZLIK” VE “ŞEFFAFLIK” ANLAYIŞI
 
Konuşmasında tasarı ile kurulması öngörülen “Kolluk Gözetim Komisyonu”nun yapısına da değinen Parsak, “Komisyonun, İçişleri Bakanlığı Müsteşarı başkanlığında, Türkiye İnsan Hakları Kurumu Başkanı, İçişleri Bakanlığı Mülkiye Teftiş Kurulu Başkanı, Adalet Bakanlığı 1. Hukuk Müşaviri, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü, Ceza İşleri Genel Müdürü ile Adalet Bakanı tarafından ceza ve ceza usulü hukuku konusunda çalışan akademisyenler ve serbest avukatlar arasından teklif edilerek Bakanlar Kurulu tarafından belirlenecek birer üyeden oluşması teklif edilmektedir. Avrupa Birliği normları açısından bağımsız ve sivil nitelikte olması gereken bir gözetim komisyonunun sadece devlet memurları ve Adalet Bakanının teklifiyle Bakanlar Kurulu tarafından belirlenecek sözde sivil üyelerden oluşması, iktidarın ‘şeffaflık’, ‘bağımsızlık’ ve ‘sivillik’ kavramlarına bakışının ibretlik bir vesikası olarak Meclis tutanaklarında yerini almış durumdadır. Anlaşılan o ki iktidar ‘sivillik’ ve ‘bağımsızlık’ kavramlarından herkese ve her şeye uzak ve fakat AKP'ye yakın olmayı anlamaktadır” sözleriyle gözetim komisyonun yapısını sert bir şekilde eleştirdi.
 
KOLLUK GÜÇLERİNE “ASLAN”, AB’YE KARŞI “KEDİ”
 
Kolluk kuvvetlerimizin birçok sorunu varken Avrupa Birliği ile vize serbestisi adına, kolluk kuvvetlerimizin gözetimine ilişkin hususların gündeme taşınmasının iktidar usulü bir işgüzarlığın sonucu olduğunu da ifade eden Parsak, “Kolluk kuvvetlerimizin özlük haklarına gelince suspus olan Hükûmet, muhalefetin bu konuda verdiği araştırma önergesi ve kanun tekliflerini zamanın akışına terk ederken, Avrupa Birliğinin âdeta talimatları doğrultusunda bu tür yasaları ne yazık ki jet hızıyla Meclise taşımaktadır. Kolluk kuvvetlerimizin ağır ve olumsuz çalışma koşullarına gelince suspus olan Hükûmet, Avrupa Birliğine vize serbestisi söz konusu olunca canlanmakta, dillenmekte ve hızlanmaktadır. Kolluk kuvvetlerimizin kariyer planlamasına, bozulan ast-üst ilişkisine gelince kılını kıpırdatmayan Hükûmet, Avrupa Birliğinin istek ve arzuları karşısında hareketlenmekte, hiçbir derde deva olmayacak, sözde düzenlemelerle âdeta göz boyamaya çalışmaktadır. Kolluk kuvvetlerimizin paralel yapıyla mücadele adı altında yerle bir edilen teşkilat düzenine gelince duyarsız davranan Hükûmet, Avrupa Birliğinin hassasiyetleri söz konusu olduğunda kulak kesilmektedir. Şehit ve gazilerimiz ile bunların yakınlarının haklarının artırılmasına, mağduriyetlerinin giderilmesine yönelik tekliflerimizi anında reddeden Hükûmet, iş kolluk kuvvetlerimizle ilgili Avrupa Birliği normlarına dayalı bir gözetim ve denetim mekanizmasına gelince iştahlanmaktadır. Terör örgütünün talepleri karşısında Oslo'da, Habur'da ve Dolmabahçe'de kuzu gibi davranan Hükûmet, kolluk kuvvetlerimizin, sendikal haklar başta olmak üzere, her türlü haklı talebi karşısında aslan kesilmektedir” diyerek geçmişten verdiği örneklerle hükümetin, güvenlik güçlerine bakışını bir kez daha ortaya koydu.
 
ABDALIN YOLDAŞLIĞI KÖYÜ GÖRENE KADAR
 
Hükümetin, Avrupa Birliği ülkelerine vizesiz seyahat adına Meclis’e adeta zorla yaptırdığı bu faaliyetlerin eksik ve yanlışlarla dolu olduğu kadar adeta nafile olduğunu da belirten Mehmet Parsak, Avrupa Birliği ülkelerinden son dönemde gelen açıklamalara dikkat çekti. Avrupa Birliği ülkelerinden gelen bu açıklamaların kamuoyundan saklanmaya çalışıldığını kaydeden MHP’li Vekil, “Vize serbestisi havucuyla Türkiye'ye mart ayında kabul ettirilen geri kabul anlaşması sonrası, Avrupa Birliği ülkeleri, iktidarın bu konudaki iştahını görünce ağız değiştirmiş, vize serbestisi için iktidarın Meclisten çıkarmak için uğraştığı 72 konunun yasalaşmasının yeterli olmayacağını, bu başlıklarla ilgili uygulamaların da değerlendirilmesinin gerektiğini, vize muafiyeti verilse bile, herhangi bir Avrupa devletinin geçiş konusundaki kapasitesinin aşılması hâlinde, vize serbestisinin yeniden tartışmaya açılabileceğini söylemeye başlamışlardır. Anadolu'da ‘Abdalın yoldaşlığı köyü görene kadar’ diye bir söz vardır. Burada da benzer bir şekilde, Avrupa Birliğinin vize serbestisi vaadi, geri kabul anlaşmasının kabulüne kadar olmuş, anlaşmanın kabulünden sonra çatlak sesler gittikçe daha fazla yükselmeye başlamıştır. İktidar, her zaman olduğu gibi, yine, kendi ifadesiyle kandırılmaya ve aldatılmaya çok yakındır” dedi.
 
İKTİDAR, EV ÖDEVİNİ TENEFFÜSTE YETİŞTİRMEYE ÇALIŞAN ÖĞRENCİ GİBİ
 
Konuşmasının sonunda iktidara, ev ödevini teneffüste yetiştirmeye çalışan öğrenci misali çalışmalar yapmaktan vazgeçerek ülke geleceğimizi ve devlet işleyişimizi olumsuz yönde etkileme ihtimali yüksek konularda hassas ve özenli davranmasını tavsiye eden Mehmet Parsak,”MHP olarak iktidarı, Türkiye Cumhuriyeti'nin devleti ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü canlarıyla kanlarıyla savunan güvenlik güçlerimizin özlük haklarını, mesleki şeref ve haysiyetlerini korumaya ve yükseltmeye yönelik çalışmaya davet ediyoruz” dedi.
 
Editör: Haber Merkezi