Parsak: “İktidar, ağır yükler getiriryor.”

 
Parsak: “İktidar, ağır yükler getiriryor.”
 
Milliyetçi Hareket Partisi MYK Üyesi ve Afyonkarahisar Milletvekili Mehmet Parsak, süratle artan işsizliğe rağmen geçtiğimiz gün Suriyeli mültecilerin Türkiye’de çalışmalarına imkan sağlayan yönetmeliğin yayınlanması ve 1 Mayıs İşçi Bayramı kapsamında bir basın açıklamasında bulundu.
 
MÜLTECİ YÖNETMELİĞİNE SERT TEPKİ
Açıklamasıyla, Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “Uluslararası Koruma Başvuru Sahibi ve Uluslararası Koruma Statüsü Sahibi Kişilerin Çalışmasına Dair Yönetmelik”I sert sözlerle eleştiren Parsak, “İşsizliğimizin ve işsizlik maaşına başvuruların zirveye ulaştığı, genç işsizlik oranımızın neredeyse %20 olduğu bir dönemde hükümet tarafından Türk gençleri yerine Suriyeli mültecilerin işsizliği ile ilgilenilmesi gerçekten şaşırtıcıdır. 3 Milyar Avro karşılığında ülkemizi mülteci cennetine çevirenler şimdi de zaten yeterince bozuk olan çalışma düzenimize bir yük daha getiriyorlar” dedi.
 
MÜLTECİLER ÇALIŞACAKSA BİZİM İŞSİZLERİMİZ NEREDEN İŞ BULACAK? Suriye’deki iç savaş nedeniyle Türkiye’ye sığınmak zorunda kalan mültecilerin elbette ortada bırakılamayacağını kaydeden Mehmet Parsak, “İtirazımız zorda kalan insanlara kapı açılması değil bu insanları ülkemizin sosyal ve ekonomik düzenini bozacak şekilde kontrolsüz bir yaklaşımla yurdun her yanına dağıtılmasınadır. Suriyeli mültecilerin yaşadığı illerde kiralar olağanüstü bir şekilde artmakta, asayiş bozulmakta ve milletimizin huzuru kaçmaktadır. Şimdi de Türkiye’de yeterince işsiz yokmuş gibi çalışma hayatına giriyorlar. İşverenler ucuza çalışan Suriyeli mültecileri tercih ederse, bizim işsizlerimiz nereden iş bulacak?” şeklinde konuştu.
 
ARTACAK İŞSİZLİĞİN, BOZULACAK ASAYİŞİN SORUMLUSU KİM?
Hükümetin Suriye politikasını da eleştiren Parsak, “Hükümet olarak Önce Suriye’deki iç savaşı körüklediler ve Esad’ın karşısında önce Özgür Suriye Ordusu’nu sonra PKK uzantısı PYD’yi desteklediler. Şimdi de IŞİD ile irtibatları konuşuluyor. Başta yaptıkları hataları daha büyük hatalarla örtmeye çalışıyorlar. Esad gitsin de kim gelirse gelin anlayışının bir sonucu olarak bugünleri yaşıyoruz. Bu terör örgütleri ülkemizde bir biri ardına canlı bomba eylemleri yapıyor, yüzlerce güvenlik görevlimiz ve vatandaşımız şehit düşüyor. Bir yandan da Avrupa Birliği ile vize serbestisi ve 3 Milyar Avro karşılığında mültecileri geri kabul anlaşması imzaladılar, ülkemiz mülteci cennetine dönüştü. Şimdi de Suriyeli mültecileri çalışma hayatımıza sokuyorlar. Artacak işsizliğin, bozulacak asayişin sorumlusu kim olacak?” dedi.
 
TAŞERON İŞÇİLERE “3 YILLIK SÖZLEŞME” DEĞİL “KADRO” SÖZÜ VERDİNİZ
Açıklamasında çalışma hayatına ilişkin değerlendirmelere de yer veren Parsak, “İşçinin emeğini, alnının teri kurumadan ödeyin” diyen bir peygamberin ümmeti olduğumuzun altını çizerek şunları söyledi: “Ülkemizdeki çalışma hayatında büyük sorunlar bulunmaktadır. Taşeron işçilik, kısa süreli ve esnek çalışma yöntemleri ile işçinin hakkı yenmektedir. Yıllardır kadrolularla aynı işi yapıp daha düşük ücret alan taşeron işçiler çok mağdur durumda. Hükümet, seçimlerden önce taşeron işçiye ‘kadro vereceğim’ diyordu şimdi sadece ‘3 yıllık sözleşme yapacağım’ diyor. Seçimlerde reklam panolarında ‘taşeron işçilere kadro’ yazıyordu, ‘üç yıllık sözleşme’ yazmıyordu. Kimse kusura bakmasın, yüzbinlerce işçimizi ilgilendiren bu konunun sonuna kadar takipçisi olacağız.”
 
ASGARİ ÜCRET KONUSUNDA DA BEKLENENİ VEREMEMİŞLERDİ
Hükümetin Asgari ücret konusunda da bekleneni veremediğini hatırlatan Parsak, “Konuyu hem işçiye hem de işverene yük getirmeden çözmek mümkündü ama şimdi herkes artan Bağkur ve SGK primlerinden dert yanıyor. Sıkışan işverenler, işçi çıkarmak durumunda kaldı. Bazı işçilerimiz biraz daha fazla ücret alacağını düşünürken işlerinden oldu. Yapıyoruz derken bozuyorlar. Suriyeli mültecilerin de çalışma hayatına girmesi ne yazık ki benzer durumları oluşturacak” dedi. 
 
1 MAYIS, “TAKSİM BAYRAMI” OLARAK KALMAMALI
Açıklaması ile 1 Mayıs İşçi Bayramı’nı da kutlayan MHP’li Vekil, “1 Mayıs ne yazık ki ‘İşçi Bayramı’ olarak değil bazı kesimlerin “Taksim Bayramı’ olarak kutlanmaktadır. Kazandığı her lokmayı alın terini silerek kazanan işçilerimizi istismar eden bu yapılar artık ellerini işçilerin üzerinden çekmelidir. İşçilerimizin kavgaya gürültüye değil daha çok ücrete ve iyileştirilmiş çalışma koşullarına ihtiyacı vardır” ifadelerini kullandı.