ÖRGÜT TARAFINDAN İŞ YAPAN ŞİRKETLERİN KAZANÇLARINDAN ÖRGÜTE %20 İLA %50 ARASINDA HİMMET ALINIYORDU
 
Örgütün Kurumsal Gelirleri Nelerdi?
Profesyonel çalışanları olmakla birlikte Fetullahçı Örgütlenmeye bağlı olarak ve örgüt mensubu şahıslarca yönetilen kurumlar, görünüşte kar amacı güden ve yüksek gelir elde eden yapılardır. Bunlar; eğitim kurumları, sağlık kuruluşları, medya organları, Koza-İpek ve Kaynak Holding ve bağlı şirketler, Bank Asya, diğer ticari şirketler olarak sıralamak mümkündür. Örgüt tarafından iş yapan şirketlerin kazançlarından % 20-50 arasında himmet parası toplanmaktadır.
//
Kamu İhaleleri
 
İhaleler örgüt için vazgeçilmezdir
Fetullahçı Terör örgütünün en önemli gelir kalemlerinden birini kamu ihaleleri ve devletin elindeki imkânlar oluşturmaktadır. İhaleler ise örgüt gelirleri için vazgeçilmezdir. Örgüt, hemen her ihaleden himmetini almaktadır. Kamu kurumları içindeki örgüt mensubu kamu görevlileri devletin ve idarelerin aldığı malı yüksek fiyata alarak ihaleye giren firmanın çok yüksek kar elde etmesini sağlamakta ve elde edilen yüksek karın bir kısmı örgüte himmet, bağış şeklinde aktarılmaktadır.
İhalelerden önce firmaların verecekleri tekliflerden haberdar oluyorlardı
 Örgüt, usulsüz dinlemelerle kimin hangi ihaleye ne bedel vereceğini önceden bilerek istedikleri şirketlerin ihaleyi kazanmasını da sağlayabilmektedir. Bu yüzden işadamları veya çevresindeki kişiler usulsüz şekilde dinlenmişlerdir. Örgüte haraç vermeyen hiç kimse kamu ihalelerinden birini kazanamamıştır. Birçok bakanlık ve kamu idaresi, genel müdürlük bu örgütün kadroları tarafından yönetildiği için ihalelerde onların istediği şirketlere veya kişilere tevdi edilmiştir.
 
Eğitim Faaliyetinden Sağlanan Gelirler
Örgütün önemli para kaynaklarından birini “özel okul, yurt ve dershane” gelirleri oluşturmaktadır. Öğrenciler dershaneye kaydedilirken dershane öğrenim ücreti alınmaktadır. Ayrıca örgütün elindeki basımevlerinin ürünleri ve kırtasiye malzemeleri, kitap ve dergileri dershanelerde öğrencilere pazarlanmaktadır. Bu satışlardan da örgüt önemli bir gelir temin etmektedir. Dershane en önemli deneme sınavlarını gazeteye abonelik şartıyla vermektedir. Öğrenciler veya ailesi Zaman Gazetesine abone olmak zorunda kalmaktadır.
Örgütün diğer birimlerinde üretilen mallar dershane, okul veya yurtlarda pazarlanarak gelir sağlanmaktadır.
Örgüt üyeleri örgütün dersanelerinde düşük ücretle çalıştırıldılar
Örgütün dershanelerde üniversiteyi bitiren gençleri az bir ücretle çalıştırılmaktadır. Başka yerde henüz iş bulamayan örgüt üyeleri dershanelerde istihdam edilerek örgüt üyelerinin hayata tutunması sağlanmaktadır.
Örgüt, okul ve dershaneler üzerinden öğrenciler ve aileleri hakkında istihbarat toplamaktadır. Aile ziyaretleri ve çocuklardan alınan haberler örgüte geniş bir bilgi sağlamaktadır.
Işık Evleri örgüte eleman yetiştirilmesi için kullanıldı
Dershaneler, okul ve yurtlar, örgüt amacı doğrultusunda çocuk ve gençlerin yetiştirildiği ve ışık evlerine seçimde kullanılan fiziki mekânlardır. Bu yerler örgütün insan kaynağı deposu olarak işlev görmektedir. Bu mekânlar öğrencilerin örgüte kazandırıldığı ve eğitimden geçirildiği yerlerdir.
Sonuç olarak, dershane, okul ve yurtlar yalnızca ders çalışılan sınava kişileri hazırlayan yerler olmayıp, örgüte hem finans hem insan kaynağı sağlayan hem de örgütün yetişmiş elemanlarının geçici istihdam yeridir. Dershanelerin özel okula dönüştürülmesini örgüt bu çok amaçlı fonksiyonu sebebiyle namus gibi görmüş ve hükümeti cebren devirme sebebi saymıştır.
 
Kamu Teşvikleri
Örgütün en önemli gelir kaynaklarından birini de kamu kurumlarının verdiği “teşvikler” oluşturmaktadır. Kamu teşviklerinin, hangi şartlarda nasıl kullandırılacağı konusunda idarelere geniş bir takdir hakkı bırakacak şekilde düzenlemeler yapılmıştır. Kamu idareleri içindeki örgüt mensupları, teşvikleri bağlı oldukları örgüt şirketleri ve organizasyonlarına veya kişilere vererek örgüte gelir sağlamaktadır. Bazı projelerin teşvikten bir değil birden fazla kez yararlandırıldığı, bir kimsenin aynı proje nedeniyle birden çok teşvik alıp almadığının denetlemediği tespit edilmiştir. Teşvik verilen proje oldukça basit ve teşviki hak etmediği halde ödeme yapılarak kamu idaresi zarara uğratılmıştır. Örgüte kamu kaynakları aktarılmak için kamu teşvik sistemi uygun bir fırsat sunmaktadır.
//
 
Gelirlerin Tahsili, Muhasebesi ve Denetimi
Örgüt, gelirlerini genellikle kaynağından elden toplamaktadır. Kaynakta elde toplama yöntemi, eskiden beri başvurulan klasik bir yöntemdir. Bu yolla kimin ne kadar yardım veya para verdiği anlaşılmadığı gibi, gelirin kullanıldığı yeri denetleme imkânı da yoktur. Gizliliği sağlamak için paranın elden toplanması örgüt için çok önemlidir. Ancak zamanla gelir miktarı arttığı için örgüt elden topladığı gelirlere ikinci bir yöntem olarak şirket geliri gösterip gelirlerini meşru kar göstererek toplamıştır. Mesela örgüt şirketleri her yıl büyümüş ve hiç nakit sıkıntısı yaşamadığı gibi kat kat sermaye büyütmüştür. Örgüt şirketlerinin malî denetimi yıllardır doğru dürüst yapılmamıştır. Mesela karı kadar bağış yapan bir şirket aynı zamanda hadsiz hesapsız büyümüş ve bu büyümenin kaynağını hiç kimse sorgulamamıştır. Gelirler şirketlere aktarılıp kar ve şirket geliri gibi meşru gösterilmiş ve tahsilat gerçeklemiştir. Özellikle karşılıksız toplanan himmet, yardım, zekât, bağış, gibi gelirler çek ve senede bağlanmış ve çek senet tahsili yoluyla da kişilerden tahsil edilmiştir.
Hassas yerlerde görev yapan devlet memurlarının himmet toplama faaliyetlerini İmam organize etmiştir
Şahıslardan alınan paralar, en küçük birim olan mahalleden, ilçe, il ve bölge koordinatörlerine doğru toplanarak ilerlemektedir. Kamu kurumlarında da her bir hücreden alınan himmet bir üst sorumluya verilerek toplanmaktadır. Devlet memurlarının (özellikle hassas görev icra edenler için) para toplama faaliyetleri ise, söz konusu kurumun o yerleşim yerindeki sorumlusu (imamı) tarafından organize edilmektedir. Her ilde, gelir ve gider kalemlerini tutan ve bunu bir üstüne rapor eden muhasipler vardır.
Örgüt kendisine bağlı serbest mali müşavirlik firmaları açmıştır
Örgütlenmenin gelir sağlayan kurum ve kuruluşlarının yönetimleri ve üyeleri, yapıya sadakatle bağlı oldukları bilinen iş adamları ya da mensuplar arasından seçilmiştir.
Örgüt, legal kuruluşları vasıtasıyla elde ettiği gelirler yanında himmet adı altında çeşitli şekillerde toplamış olduğu parayı meşru hale getirip sisteme sokmak ve çok büyük miktarlara ulaşmış meblağları sistemli bir şekilde tutmak amacıyla, profesyonel olarak bu işlerle uğraşan kendisine bağlı serbest malî müşavirlik firmaları açmıştır. Söz konusu firmalar aracılığıyla ayrıca, yurt içinde ve yurt dışındaki bağlı kurum ve kuruluşların harcamaları, bütçeleri düzenlemekte ve gerektiğinde denetlemektedir.
Mali Müşavirlik firmalarında çalışanlar titizlikle seçilmişlerdir
Örgütün muhasebesini malî müşavirlikler tutmaktadır. Nakit döngüsünün büyük miktarlara ulaştığı Fetullah GÜLEN Grubunun malî yapısı, yine anılan gruba bağlı malî müşavirlikler aracılığıyla denetlenmekte ve yürütülmektedir.
Mali müşavirlik firmalarında çalışanlar, örgütlenmenin tüm seviyelerinde görev almış, güvenilir ve çekirdekten yetişmiş şahıslardan oluşmaktadır. Bunlar, zaman zaman farklı illere atama görmektedirler. Buralarda çalışanlar para toplama işlerinde de görev almaktadırlar.
Mali müşavirlikler aracılığıyla, örgüte bağlı kurum ve kuruluşların hem muhasebeleri tutulmakta, hem de yapı içerisindeki mali denetimleri gerçekleştirilmektedir.
//
Hukuka Aykırı Yollarla Toplanan Örgüt Gelirlerinin Sisteme Sokulması
FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü, kurumsal gelirlerini sisteme sokmada herhangi bir sıkıntısı ile karşılaşmamaktadır. “Şirket, banka” gibi yasal bir zeminde kurulan kuruluşlar, elde ettikleri kazançları sisteme sokmaktadırlar. Vakıf, adı altında faaliyet gösteren kurum ve kuruluşlar için ise vakıflar için tanınan vergi muafiyetlerinden yararlanılmakta, bir kısım para “bağış” adı altında söz konusu vakıflara verilmektedir.
Toplanan himmetler örgütün güvendiği işadamlarında muhafaza edilmiştir
Örgütün, sisteme sokulması yönünde sıkıntı çektiği gelir grubu, himmet adı altında toplanan zahmetsiz ve karşılığı mal veya hizmet olmayan paralardır. Çünkü hayır sahibi şahıslardan alınan paraların doğrudan il ve ilçe sorumlusunda toplanması, hem saklanması hem de nerden bulduğunun sorulması durumunda sıkıntı yaratabilecek hususlardır. Örgüt ise bu sorunu, topladığı parayı, kendisine bağlılığı konusunda şüphe duymadığı ve güvendiği iş adamlarına vermekte bulmuştur. Toplanan paralar, belirlenen iş adamlarına verilmekte, iş adamları da bu parayı kendi parası gibi muhafaza etmektedir. Bu sayede zaten maddî durumu yerinde olan iş adamı gerektiğinde o parayı kendi parasıymış gibi bankaya yatırabilmekte, hem de örgütün o parayla ilgisi olduğuna dair resmiyete dökülebilecek bir sorun ortadan kaldırılmaktadır.
Toplanan paraların bir kısmı İstanbul’a gönderilmiştir
İş adamlarından toplanan paraların bir kısmı bulunan yerleşim yerindeki örgüt kurumlarının ihtiyaçları için harcanmakta, fazla para ise İstanbul’daki merkeze yönlendirilmektedir. Mali yönden sıkıntı yaşayan bölgeler içinse kardeş şehir ya da kardeş ülke uygulaması ile bölgeler arasında karşılıklı destek sağlanmaktadır.
Derneklerin vergiden muaf olma özelliğini de kullandılar
Örgütün şahıslardan topladığı parayı sorunsuz bir şekilde sisteme sokma yöntemlerinden biri de kamuya yararlı dernek statüsünde bulunan “Kimse Yok Mu Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği” gibi derneklerdir. Söz konusu derneklere yapılan bağışlar, vergiden muaf olduğu için şahıslar ya da kurumlar bu derneklere istedikleri miktarda para bağışlayabilmekte ve bu parayı da aynı zamanda devlete ödediği vergiden düşebilmektedirler. Derneğe yatırılan parayla da “kamusal hizmet” adı altında kolayca çalışmalar yürütülebilmektedir.
Kaynak ve Koza-İpek Holdingler örgütün paralarını akladılar
Nihayetinde biriken para ise sisteme holdingler üzerinden sokulmaktadır. Bu konuda iki büyük sermaye şirketlerinden oluşan Kaynak ve Koza-İpek Holdingler kaynağı belirsiz paranın toplanıp örgüte sermaye haline getirilmektedir. Örgütün kaynağı himmet olan paraları sisteme sokmakta kullandığı bazı yöntemler, çanta ile taşıma, yurt dışına yapılan havaleler, bir kurum hesabına para transferi, telif ödemesi, holding ve şirketlere sermaye yapılması şeklinde gerçekleşmektedir. Bavul ve çantalarla bir örgüt mensubunun yurt dışına çıkardığı para ile ilgili tanık ifadeleri bulunmakta ancak başkaca bir fiziki delil niteliği gereği tespit edilememektedir. Örgütün yurt dışına para çıkarmada kullandığı temel yöntem çantalarla kuryenin para taşımasıdır. Yurt dışında ise gelen para elde harcanıp tüketilerek sisteme sokulmaktadır. Örgütün temel olarak kullandığı yöntemlerden biri budur.

 
 
FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütünün Afyonkarahisar Jandarma İmamı Örgüt ile ilgili neler anlattı?
 
Kod adımı kendim seçtim
“Afyonkarahisar da ki sohbet hocaları ile yaptığım görüşme haricinde cemaat yapılanması içerisinde benden üst konumda bulunan Musa (Kod adlı) isimli şahısla zaman zaman Uşak ve İzmir de bir araya gelirdik. İzmir de şahısla Karşıyaka veya Çiğli ilçelerinde bulunan ofis tarzı bir evde görüşürdük. Musa (Kod adlı ) isimli şahıs benim afyon’daki şahıslarla tanıştırmadan önce bana devamlı suretle yapılanma içerisinde bir kod isim kullanmamı söylüyordu. Şahsın ısrarları sonrası kod ismimin Selahattin olmasına karar verdim.
Afyon’a atananlar bana bildirilirdi
Askeri okullardan yeni mezun olan ve diğer illerde görev yaparken afyon a ataması yapılan yapılanmaya mensup askerlerin bazılarını bilgileri Musa (Kod adlı) isimli şahıs tarafından görüşmemizde bana verilirdi. Ben de afyon a geldiğimde Ahmet Aşık isimli şahsa verirdim. Bu askerlerle göreve başladıklarında kimlerin nerede görüştüklerini ben bilmiyorum. Bunlarla Ahmet AŞIK ilgilenirdi.
Örgüt içerisinde yapılanmaya giren ve çıkanlarla ilgili bir birim vardı
Afyonkarahisar daki dini sohbetler katılan askeri personelden başka İl'e ataması yapılanları Ahmet AŞIK bana bildirir, ben de Musa (Kod adlı) isimli şahsa bildirirdim. Bildiğim kadarıyla bu yapılanma içerisinde, yapılanmaya yeni üye kazanılması, üye olup ayrılanların yeniden işlevsel hale getirilmesiyle ilgilenen bir birim vardır. Tahmin ettiğim kadarıyla Musa (Kod adlı) tayini çıkan kişileri bu birime bildiriyordur.
Hiç bir zaman telefonla iletişim sağlamazdık
Ben Afyonkarahisar a işim gereği sık sık gelirim. Buradaki pazarlama işlerimi yaptıktan sonra bazı seferlerde sohbet hocalarından Mikail BATAKÇI nın kaldığı eve giderdim. Evde sohbet hocalarından kimse varsa görüşür yoksa uşak a dönerdim. Hocalarla yaptığımız görüşmelerde bazen de bir sonraki görüşme tarihini kendi aramızda belirlerdik. Hiçbir zaman telefonla veya programlar vasıtasıyla iletişim sağlamazdık.
Jandarma’ya atanan subayı benimle tanıştırdılar
Musa (Kod adlı) isimli şahıs bana Afyonkarahisar daki sohbetlerimize katılacak olan Nadir isimli bir şahsı yönlendirdi. Bildiğim kadarıyla bu şahıs Isparta ilinde yapılanma içerisinde bulunan bir şahıstı. Ben şahsı Ahmet AŞIK ile tanıştırdım. Daha sonra nerede ne şekilde görüştüklerini bilmiyorum.
 
Musa (Kod adlı) isimli şahıs 2014 yılı yaz aylarında yaptığımız görüşmede bana bir tarih vererek o tarihte Afyonkarahisar daki kiler marketin önünde benimle bir şahsın görüşeceğini söyledi. O tarihte belirtilen yere gittiğimde isminin Fatih olduğunu hatırladığım bir şahıs yanında isminin Adem olduğu söylenen bir şahısla geldiler. Fatih bana hitaben Adem isimli şahsın Afyonkarahisar jandarma komutanlığına atanan bir subay olduğunu, zaman zaman onunla görüşmemi istedi. Adem isimli subay la tanıştıktan sonra birkaç kez dışarıda görüştük. Şahısla yaptığımız görüşmelerde ailevi sıkıntılarından, doktor tanıdığım olup olmadığından, kendi rahatsızlıklarından bahsederdi. Birkaç kez görüştükten sonra bu şahıs 2015 yılı yaz aylarından sonra hiçbir görüşmemize gelmedi.
 
//
 
Örgüt mensubu bir başka şahsın anlattıkları
 “Mehmet Ali ÇELİK isimli rütbeli asker ile görüşmelerim devam ederken beni daha önceden tanıdığım Önder AKÇİ (AKÜ’de kardiyoloğ idi. İhraç edildi) ile buluşturdu ben bu şahsın o zamana kadar cemaat yapılanması içerisinde olduğunu bilmiyordum. Önder AKÇİ isimli şahsın benim gibi görüştüğü rütbeli asker şahıslar varmış ancak bu askerlerin kim olduğunu bilmiyorum. Önder AKÇİ bana görüştüğü bir şahısla ilgilenmemi istedi ben de kabul ettim, beni ismini ... tanıtan sonrasında siz görevlilerden.... isimli şahısla tanıştıktan sonra evini 2-3 hafta da bir kez giderek kendisi ile görüşürdüm. Kendisi ile bir araya geldiğimizde eşi de evde olurdu ancak kendisini hiç görmedim. Birlikte Risale okur namaz kılar ve yanımda getirdiğim diz üstü bilgisayarımda getirdiğim ve daha önceden Fetullah Gülen in videolarını birlikte izlerdik (Haftalık sohbetlerinin olduğu bam teli). Bu sohbetlerimiz tahmini 45 dk kadar sürer normal gündelik hayattan da sohbetlerimiz olurdu. Selahattin bana Mehmet Ali ve .... birbirini bilmesin kendileri ile görüştüğünü söylemememi isterdi. Ben görüştüğüm her iki rütbeli askerden kesinlikle görevleri ile alakalı olarak bilgi talebim olmadı. .... isimli şahısla 2015 Aralık ayı ile 2016 Mayıs ayları arasında belki toplamda 5-6 kez evinde görüştüm. Kendisinden Himmet adı altında herhangi bir talebim olmadı. Zaten kendisi içine kapanık birisidir, genelde spor konularında konuşmalarımız olmuştur. Özeliyle ilgili konularda konuşmaz ketum biridir”
//
 
Örgüt içerisinde yer alan bir başka şahsın anlattıkları
 
 İl İmamı toplantılara yanında bazı kişiler ile birlikte gelirdi
“FETÖ yapılanmasına ait bu yurda, zaman zaman FETÖ/PDY Afyonkarahisar İl Hadimi (İl İmamı) olduğunu duyduğum Salih (Kod adlı) isimli şahıs gelirdi. Bu şahısla beni İlhan ÖNER tanıştırdı. Salih (Kod adlı) isimli il imamı bir kez de İsmail BİÇER isimli FETÖ yapılanmasına mensup şahısla yurda gelmişti. İl imamı yurda geldiğinde yanında tanımadığım başka kişilerde olurdu. Hep birlikte giriş katında bulunan büyük salonda toplantı yapar ayrılırlardı. Ancak ben bu toplantıların hiç birisinde bulunmadım.
Tanımadığım bir numaradan aradılar, sonra buluştuk
2015 sonlarına doğru FETÖ/PDY Afyonkarahisar il imamı Salih (Kod adlı) yurda bir gelişinde bana “Seni Hikmet isminde bir arkadaş arayacak, onun dediklerini yaparsın” şeklinde konuştu. 2-3 gün sonra beni tanımadığım bir numaradan Hikmet isimli şahıs arayarak benimle görüşmek istediğini söyledi. Hikmet’le Hisar öğrenci yurdunda görüştüğümüzde bana FETÖ yapılanmasına mensup olan Afyonkarahisar da görevli Astsubaylara cemaat sohbetleri yaptıklarını, benimde birkaç astsubaya dini konularda bilgi vermemi, o askerleri benimle tanıştıracağını söyledi. Ben tamamen dini duygularla bu teklifi kabul ettim.
Öğretmen, Veteriner... Hangi meslekten istersen var örgüt içinde
Hikmetle ilk yaptığımız telefon görüşmemizden sonra telefonla bir daha hiç görüşmedik. Her görüşmemizde bir sonraki görüşmenin yerini ve tarihini belirliyorduk.
Hikmet beni daha sonra Bolvadin de öğretmen olan Yasin (Kod adlı) Yunus Emre ASLAN, Çobanlarda veteriner olan Nail (Kod adlı) Mikail BATAKÇI ve Akif (Kod adlı) Asım KURGAN ile tanıştırdı. Bu şahıslarda Afyonkarahisar da görevli astsubayların sohbet hocasıydı.
Kod ismimi İl İmamı belirledi
Hikmet yaptığı konuşmalarda bizim askerlerden sorumlu öğretmenler olduğumuzu, kendisinin müdür yardımcısı olduğunu söylerdi. Hikmet bana bu yapılanma içerisinde Murat (Kod adlı) ismimi kullanmamı söylemişti.
Hikmetle birkaç kez görüştükten sonra beni Dinar İlçe Jandarma Komutanlığında görevli Astsubaylar Furkan BATUR ve Mustafa KARATAŞ ile tanıştırdı. Ben zaman zaman tek başıma zaman zaman da Hikmet ile birlikte Dinar’a gidip, Furkan’ın evinde cemaat sohbetleri yapıyordum. Bu toplantılardan ben internetten indirdiğim dini konuları Furkan ve Mustafa’ya anlatıp Fetullah GÜLEN’e ait videoları izletirdim. Yaklaşık 1 saat kadar kaldıktan sonra ayrılırdım.
Sohbet hocaları belli zaman dilimlerinde İl İmamı ile biraraya gelirdi
Ben, Yasin (Kod adlı) Yunus Emre ASLAN, Akif (Kod adlı) Asım KURGAN ve Nail (Kod adlı) Mikail BATAKÇI ile birlikte zaman zaman Hikmet’in liderliğinde toplanırdık. Bu toplantılar genelde Hikmetin misafirhane olarak tabir ettiği, siz görevlilere gösterdiğimde adresinin Gazi Mahallesi Adnan Menderes Bulvarı Üçüzler sitesi C-1 Blok No:63/4 Daire-6 olan evde yapılırdı. Bu cemaat evinin kimin olduğunu, kirasını kimin ödediğini bilmiyorum. Ancak Nail (Kod adlı) Mikail BATAKÇI bir dönem bu evde kalıyordu. Burada yaptığımız toplantılarda Hikmet benimle ve diğer sohbet hocalarıyla tek tek farklı odalarda görüşürdü. Bize o hafta sorumlu olduğumuz astsubaylarla neler yaptığımızı sorar, bir sonraki hafta hangi dini konularda konuşmamız gerektiğini söylerdi.
 
 
Tüm toplantılarımız gizlilik içerisinde yürürdü
Sohbet hocaları ile birlikte katıldığımız bu toplantılar gizlilik içerisinde yürürdü. Ben hangi sohbet hocasının hangi askerlerden sorumlu olduklarını bilmezdim. Diğer hocaların ve Hikmetin telefon numaralarını hiçbir zaman bilmedim.
Ben hocalarla yaptığım toplantılarda Hikmet’den aldığım talimat gereği Dinar’a gidip Furkan ve Mustafa ile toplantı yapardık. Bu toplantıların tamamı dini içerikliydi. Görevleri ile ilgili veye siyasi hiçbir konuşma geçmezdi.
Çevre belde ve İlçelere de gider orada eğitim verirdim
Hikmet daha sonra beni Tınaztepe Jandarma Karakolunda görev yapan Emre ÖZTÜRK ve Emirdağ İlçe Jandarma Komutanlığında görev yapan İsa AKTAŞ isimli astsubaylarla tanıştırdı. Bu şahıslarla da ayrı ayrı görüşüp toplantı yapıyorduk. Bu 2 askerle aynı anda hiçbir zaman görüşmedim. Bu şahıslar zaman zaman Afyonkarahisar’a gelir, bazen de ben yanlarına giderdim. Bu şahıslarada tamamen dini konularda eğitim verirdim.
2016 yılının şubat ayına kadar toplantılarım devam etti
Emre ÖZTÜRK isimli asker daha sonra Sultandağı İlçesine, İsa AKTAŞ ise Ankara iline tayin oldu. Bu şahıslarla daha sonra görüşmedim.
Dinar İlçe Jandarma Komutanlığında görevli Astsubaylar Furkan BATUR ve Mustafa KARATAŞ ile yaptığımız toplantılar 2015 yılı Ekim ayından 2016 yılı Şubat ayına kadar aralıklarla devam etti. O tarihten sonra her ikisi de bizimle görüşmemek için çeşitli bahaneler uyduruyorlardı. O tarihten sonra hiçbir askerle cemaat toplantısı yapmadım.
İl İmamı astsubaylar ile ilgili bilgiler aldı
Misafirhane olarak tabir edilen evde sohbet hocalarıyla yaptığımız bir toplantıya Hikmet, Selahattin isminde bir şahsın da geleceğini, bu şahsın kendisinden ve dolayısıyla bizlerden sorumlu olduğunu söyledi. Bir süre sonra 35-40 yaşlarında Uşak ilinden geldiği söylenen ve FETÖ yapılanması içerisinde Afyonkarahisar Astsubaylarından sorumlu Hikmetin örgüt içerisindeki üstü konumunda olan Selahattin (Kod adlı) isimli şahıs geldi. Bu şahıs hepimizle toplu olarak bir süre görüştükten sonra Hikmetten astsubayların durumlarıyla ilgili bilgiler aldı. Hikmet bu şahsa bizlerin hangi askerlerden sorumlu olduğumuzu, hangi askerlerin toplantılara sık geldiğini hangilerinin zaman zaman geldiğini anlattı. Selahattin isimli şahıs bu evdeki toplantılarımızın 2-3 defasında katıldı. Bu şahsın gerçekte ne iş yaptığını bilmiyorum.
Aramızdaki irtibatın sağlanması için telefonlarımıza ByLock proğramını yükledik
Benim evimde Hikmet (Kod adlı) ve Furkan BATUR ile birlikte yaptığımız bir toplantıda, Hikmet aramızdaki irtibatı ByLock isimli cep telefonu programıyla sağlayacağımızı söyleyerek Furkan’ın telefonuna bu programı yükledi. Benim telefonuma yüklemek istediğinde ben bu kadar gizliliğe gerek olmadığını söyleyerek reddettim. Görüştüğüm diğer askerlerde programı olup olmadığını bilmiyorum.
 
Astsubaylardan himmet topladım, parayı da İmama teslim ettim
Hikmet hocalarla yaptığı toplantılarda bizlere toplantılara katılan astsubaylardan Himmet adı altında para toplamamızı ve parayı kendisine vermemizi söylerdi. Ben görüştüğüm askerlere bunları ilettiğimde Mustafa KARATAŞ ve İsa AKTAŞ bana ödeme yaptılar. Bende aldığım parayı Hikmete teslim ettim. Hikmetin topladığı bu Himmet paralarıyla ne yaptığını bilmiyorum”

//
 
YARIN:
FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü içerisinde yer alan, Afyon Kocatepe Üniversitesi mensubu olan bir kardiyoloğ’un anlattıkları... 

 
Editör: Haber Merkezi