ÖMER TERMAL…

Ömer Termal’in Borsa’ya devrinden önceki halini bilenlere sorun.

Afyon’un yüz karası durumundaydı.

Restoran adı altında iki pavyon da, travesti şarkıcıların sahne aldığı, fuhuş yuvası halindeydi.

Civar il ve ilçelerin rezalet eğlence ve kaçamak yeriydi, Ömer Termal..

Dönemin valisi, işletmeyi ciddi bir işletmeciye devrederek bu rezaletten kurtulmanın yollarını arıyordu.

Ve o zamanın şartlarına en uygun değerle Ömer Termal’in işletmesi borsaya devredildi.

Bugüne bakarsak:

Borsa’nın işletmeyi kiraladığı şirket yatırım yapamadığından şikayetle İGM’ye başvurdu.

İGM konuyu tümüyle masaya yatırmak yerine, yalnızca işletmeciyi dinleyerek ederek, borsayı  “tuluk peyniri gibi kesip kesip kazansın mı?” şeklinde yanlı bir açıklama yaptı..

Ki, anılan borsa Afyonkarahisar’ın borsasıydı..

Bu konuşmadan güç alan bir İGM üyesi de, son ayların en çok kullanılan “kumpas” deyimiyle borsayı suçladı…

Üyenin suçladığı borsa bu memleketin borsasıydı..

Borsa termali işletmeciye verirken kafasına balyoz vurarak mı, mukaveleyi imzalatmıştı?

Yoksa sahte CD’ler, dandik belgelerle mi, kumpas kurmuştu?

Sadede geliyorum:

İGM, yalnız işletmeciyi dinleyip, borsadan bilgi almadan, taraflı açıklamayı neden yaptı?

İGM, borsayı devreden çıkarmayı niçin istiyor?

Dün konuyu sorduğum bir İGM üyesi “İGM üyeleri sadece işletmecinin beyanına göre açıklama yapmışlar, tek tarafı dinlemekle olmaz. Borsa sayesinde Ömer Termal rezaletten kurtuldu. Ticaret Odası’ndan ses çıkmaması da, düşündürücü. Ömer Termal inşallah siyasete alet edilmez. Borsa bizim borsamız, sayın valinin konuya müdahale edeceğini doğru ve haklı kararın alınmasını sağlayacağına inanıyorum..”dedi.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın başbakanlığının son döneminde teşkilatına, belediye başkanlarına verdiği önemli mesajlar vardı…

“Aranıza sızan paralelcileri ayıklayın, uzaklaştırın. Faydalı olmak amacıyla cemaat mensuplarına   verdiğiniz imar ruhsatları varsa iptal edin. Bunların büyümesine yayılmasına engel olun…”

Maalesef; Afyon’da bu talimatlara uyulmuyor…

Bir okulun açılması için her türlü yardım yapılıyor, açılışına katılıp “desteğe devam” mesajı veriliyor.

Hem de, okulun sahibi halen cemaatle iç içe olmasına rağmen..

Cemaatin abisi olarak bilinen tescilliler, protokoldeki yerlerini almaya devam ediyor..

Cemaatin perde gerisinde olan eski telefon satıcısı ve porno kaset dağıtıcısı zat, imar işlerinde cirit atıyor.

Yönetiminde bulunduğu kuruma mal satıyor..

Ve bu hokkabaz, milletvekilliğine hazırlanıyor..

Ancak, maskesi düşecek…

Sandıklı Hüdai kaplıcalarına koku yaydığı için yıkılmasına karar verilen ve mahkeme tarafından da, kararı onanan meşhur besi çiftliği, her nedense bir türlü yıkılmıyor..

Sahibi, geçen dönem Sandıklı belediye meclis üyesiydi.

Bu nedenle geçen dönem yıkılmaması, kanunen mümkün olmasa da, siyaseten uzatılmış olabilir..

Peki.. Ya bu dönem neden yıkılmıyor?

Engel olan mı var?

Varsa kim?