NEDEN ARA VERMİŞTİK?

FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü ile Afyonkarahisar’daki mücadeleyi bir süredir sütunlarımızda göremeyen vatandaşlarımız sıklıkla soruyorlardı.
‘Neden bir anda bıçakla keser gibi kesildi yayınlarınız, tehdit mi alıyorsunuz, yoksa Emniyet ve Adliyenin FETÖ mücadelesinde frene mi basıldı?’

Bu ve buna benzer pek çok soruyla karşılaştık.
Birincisi ne Emniyet cephesinde, ne de Adliye cephesinde böyle bir frene basılma olayı söz konusu değil.
İkincisi bizim FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü ile ilgili yapılan mücadeleyi sütunlarımıza aktarmamıza hiç bir tehdit mani olamaz.
Tehdit almıyor muyuz?
Alıyoruz, hem de hiç bir yayın konusunda olmadığı kadar sık ve kapsamlı...
Hiç birisi umurumuzda değil.
Çünkü yanlış yapmıyoruz.
Devletimizin bu Terör Örgütü ile ilgili mücadelesinde elbette yerimiz, tavrımız başından itibaren bellidir.
Başkaları gibi 15 Temmuz’da Devletimiz bu örgüte haddini bildirdikten sonra değil, taa MGK da karar alındıktan, Afyonkarahisar’da 2015 yılı başında düğmeye basıldığından itibaren net bir duruş sergiledik.
15 Temmuz öncesinde bazıları ‘onlar terörist ise bende teröristim’ derken, bazıları da sütunlarında bu tayfayı överken, ‘siz işinize bakınız efendim’ derken, toplu pozlar verirken biz doğru bildiğimiz yoldan sapmadık.
Bundan sonra da tavrımız aynıdır.
--
Gelelim neden bir iki haftadır bu konuda yazılarımızın, haberlerimizin olmadığı hususuna.
Öncelikle şunu belirtmekte yarar var. Emniyet ve Adliye cephesinde halen hummalı çalışmalar devam ediyor.
Özellikle bu günlerde ByLock kullanıcılarına ilişkin gelen bilgiler değerlendirilip, gereği yapılmakta.
Adliye cephesinde işlemler dört ayrı noktada yapılıyor.
Bunlardan ikisi Savcılık ayağında, diğer ikisi Ağır Ceza Mahkemesi ayağında.
Savcılık ayağında iki noktada çalışmalar devam ediyor.
Birincisi; mevcut tutuklu, adli kontrollü veya serbest bırakılanlar ile ilgili iddianame çalışmaları.
Artık iddianame konusu seriye bağlanmış durumda.
Her hafta 40 ila 50 kişi hakkında iddianame hazırlanıyor ve 2. Ağır Ceza Mahkemesine gönderiliyor. Bu çalışmaları bizzat Cumhuriyet Savcısı Osman Çabuk ve ekibi yapıyor.
İkincisi; Yeni şüpheliler, yeni ihbarlar ve yeni gelen bilgiler ile ilgili olarak Cumhuriyet Savcısı Osman Çabuk ile Terörle Mücadele, İstihbarat, Kaçakcılık ve Organize Suçlarla Mücadele ve Siber Suçlarla Mücadele Şubelerinin birlikte yaptıkları çalışmalar.
Bunlara ilaveten halen tutuklu bulunan veya adli kontrol ile ya da serbest bırakılmış olanların itiraflarına ilişkin olarak yapılan çalışmalarda var.
Bu itiraflardan, pişmanlıklardan elde edilen bilgilerde çok çok önemli ve her bir itiraf ile ilgili olarak yeni noktalara ulaşılıyor.
Bu çalışmaları da Cumhuriyet Savcısı Osman Çabuk ve ekibi yürütüyor, Emniyet ile birlikte.
--
Gelelim Adliye cephesindeki ikinci ayağa...
Burası 2. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı.
Burası da çok yoğun.
Bilindiği gibi İlimizdeki FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü ile ilgili davalara 2. Ağır Ceza Mahkemesi bakmakta.
2. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı ve Üyeleri bu konuda çok hassaslar.
Kılı kırk yarıyorlar.
Onlarında geceleri gündüzleri yok.
Onlar hem 15 Temmuz öncesinden açılmış olan FETÖ/PDY ile ilgili üç ayrı dosyanın çalışmalarını yürütüyorlar, diğer yandan da Çatı İddianame ile açılmış bulunan İl İmamları ile ilgili davayla ve her hafta yaklaşık olarak 40-50 kişi hakkında açılan davalar ile ilgili çalışıyorlar.
Her hafta Cumhuriyet Başsavcılığından gönderilen yeni iddianameleri inceleyip ya kabul ediyorlar, ya da eksiklik varsa bu eksikliklerin giderilmesini istiyorlar. Bu işlerinin birinci kısmı...
İkinci kısım ise kabul ettikleri iddianameler ile ilgili olarak duruşmaların başlatılması, bunların hazırlıkları ve duruşmalar...
Allah hem Emniyet’teki ekiplere, hem Cumhuriyet Savcılığındaki ekibe, hem de Ağır Ceza Mahkemesinin Başkanı, Üyeleri ve kalemdeki ilgililere kolaylıklar versin.
Kolay bir süreçten geçilmiyor ve bu günlerde Devletimizin her bir cephesindeki bu çalışanlar ayrı ayrı tarih yazıyorlar.
///
NETİCELENEN OPERASYONLARI YAZIYORUZ
Şimdi işler bu kadar yoğun iken neden biz bu konudaki yazılarımızı, haberlerimizi bir süredir azalttık?
Bilindiği gibi Cumhuriyet Başsavcılığının hazırladığı Çatı İddianame kabul edildikten sonra bunu ayrıntılarıyla yayınladık.
O yayınladığımız bölümler çalışmaları sona eren ve üzerindeki ‘gizlilik’ kararı kalkanlar ile ilgiliydi.
Yeni hazırlanan iddianameler kabul edilmeden, üzerindeki karar kaldırılmadan yayınlamak hem yasalar hem de soruşturmaların selameti açısından uygun değildi.
Şimdi birer birer bu iddianameler kabul edildikten ve soruşturmalarda tamamlandıktan sonra onlara da yer vereceğiz.
Emniyetimizin çalışmaları da hızla devam ediyor ama, henüz operasyon aşamasında olan çalışmaların kamuoyuna aktarılması elbette doğru olmazdı.
Yarınki manşetimizde çalışması tamamlan büyük bir operasyonun haberini okuyabilirsiniz.
Bugün yarın da yeni gözaltılar olacak.
Onların çalışmaları tamamlandıktan sonrada yine ODAK’tan tüm ayrıntıları öğrenebilirsiniz.
///
//
4 BİN KİŞİ HAKKINDA İŞLEM YAPILDI
Afyonkarahisar’da FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütüne yönelik çalışmalarda bugüne kadar 4 bine yakın kişinin ifadesi alındı. Pek çok kişinin adreslerinde aramalar yapıldı. El konulan bazı belge ve bilgisayar kayıtları teker teker incelendi. Bu 4 bine yakın kişiden yaklaşık olarak 2 bini hakkında adli işlem yapıldı. Yani Savcılığa sevk edildi. Savcılık tarafından teker teker bu kişiler hakkında çalışmalar yapıldı, bunlardan 825 i hakkında tutuklama kararı verilirken, bin kişi civarındaki şüpheli hakkında da adli kontrol kararı alındı.
Ve bu kadar büyük sayılardaki çalışmalar tüm Türkiye’de nüfusa oranlandığında sıralamada en üst noktada Afyonkarahisar’ın olduğunu gösteriyor.
Bu değerlendirme Cumhurbaşkanlığı ilgililerince yapılmakta.
Afyonkarahisar gerek Cumhuriyet Başsavcılığı, gerek Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı ve gerekse Emniyet ekiplerinin yaptıkları çalışmalarla Türkiye’de örnek gösterilen bir İl konumunda.
Ve bu kadar yoğunluk, bu kadar tutuklama ve bu kadar kişi hakkında çalışmalar yürütülürken kırıp dökülmeden bu işlerin yapılması Ankara’nın da dikkatini çekiyor.
Hem Vali Aziz Yıldırım’dan, hem Cumhuriyet Başsavcısı Bayram Eray’dan, hem Cumhuriyet Savcısı Osman Çabuk’tan, hem Emniyet Müdürü Fahrettin Şen’den ve hem de diğer Emniyet Müdür Yardımcılarından sürekli bilgiler alınıyor.
Geçenlerde Talat Müdür Ankara’da idi.
Kendisine bu kadar kapsamlı çalışmaların, bu kadar yoğun tutuklamaların ve bu kadar titiz hazırlanan iddianamelerin altında yatan sırrın ne olduğu soruldu.
Tabi ki, bu kadar yüksek rakamdaki çalışmaya rağmen ortalığın toz duman edilmeden yakalanan başarının hikayesi de...
Ne cevap verdiğini bilmiyorum ama, Afyonkarahisar belki de tarihinin en uyumlu ekipleri tarafından yönetiliyor şu anda.
Vali Aziz Yıldırım hem önceki Emniyet Müdürümüz, değerli dostum İbrahim Özel ile hem de şimdiki Müdürümüz Fahrettin Şen ile gayet uyumlu çalışmakta.
Onlara güveni tam.
Valimiz aynı zamanda Cumhuriyet Başsavcımız Bayram Eray ile iyi bir ilişki içerisinde.
İkisi ayrı ayrı tarafta değiller. Aynı cephedeler. Bu çok önemli...
Adliye de kendi içerisinde güzel bir birliktelik sergiliyor.
Hakimlerimiz ile Savcılarımız arasında birbirlerine saygı had safhada.
Adil yargılama için ne gerekiyorsa yapılıyor.
Cumhuriyet Başsavcısı ile diğer Savcılarımız arasında da ekip ruhu oluşmuş durumda.
Aynı hedefe emin adımlarla, sektirmeden yürümekteler.
Cumhuriyet Başsavcılığı ile Emniyet arasındaki uyum ise mükemmel düzeyde.
Başsavcı Bayram Eray ile Emniyet Müdürü Fahrettin Şen arasında, her iki kurumun amirleri olarak birbirlerine güven problemleri yok. Birbirlerinin söylediklerine tam olarak inanıyorlar.
Öte yandan, Başsavcı Bayram Eray’ın FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü konusunda tam yetki ile görevlendirdiği Savcı Osman Çabuk ile Emniyet’te FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü ile mücadele konusunda etkin olan Talat ve Ümit Müdürlerin ve ekiplerinin uyumları da tam...
İşte her açıdan bu birliktelikler Afyonkarahisar’da FETÖ/PDY ile mücadele açısından böylesine önemli sonuçların alınmasını sağlamıştır.
Bu arada hem Adliye’nin, hemde Emniyetin hedefinde gerçek FETÖcülerin olduğunun altını da çizmek gerek.
//
YARGILAMALAR HIZLI OLACAK
Afyonkarahisar Cumhuriyet Başsavcılığınca iddianameler kılı kırk yararak hazırlanıyor.
En ince ayrıntıya bile dikkat ediliyor. Hazırlanan ve 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen Çatı İddianamenin ardından diğerleri de peş peşe gönderilmeye başlanıldı.
Mahkemenin yargılama yaparken hızlı karar vermesini sağlamak açısından gerekli olan tüm belgeler, bilgiler ve ifadeler ile diğer hususlar karışık bir şekilde değil, gayet net olarak iddianameye konuldu.
İddianameler seri şekilde Mahkemeye intikal ederken, Mahkeme tarafından da kararların seri bir şekilde verileceği tahmin ediliyor.
Bu konuda Afyonkarahisar diğer illerden uzak ara önde olacak.
Afyonkarahisar’a yaklaşan İl olamayacak.
Afyonkarahisar Cumhuriyet Başsavcılığı, Afyonkarahisar Emniyeti bu konuda ilgili her yerden takdir alıyor.
Türkiye’ye örnek olacak olan iddianame şekliyle; yani şüphelilerin üçerli, beşerli gruplar halinde, meslek meslek, bölüm bölüm haklarında iddianamelerin açılmasıyla yargılamalarda hem gecikme olmayacağı, hemde tüm delillerin zamanında toplanması nedeniyle, yapının gayet net olarak algılanıp, şema şema çıkartılmasıyla Afyonkarahisar bu konuda fark atmış durumda.
//
GÜVEN VE YERİNDE KARAR VERME...
FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütünün İlimizdeki yapılanmasının çözülmesinin etkenlerini daha öncede bir kaç kez yazmıştım.
Savcı Osman Çabuk Emniyet ile iyi bir iletişim kurmuştu.
Kolluk kuvvetleri Savcıya güvenmişlerdi.
Bu nedenle birlikte mükemmel bir çalışma sergilendi.
Halen daha gece üçlere kadar birlikte çalışılıyor.
Emniyet ekiplerinin güveni kadar, FETÖ şüphelileri de Devletin asıl amacının gerçek FETÖcüler olduğunu anladıkları için birer birer hepside çözülmeye başlamışlardı.
Etkin pişmanlık sayesinde örgütün çözülmesi ve istenilen bilgilere ulaşılması sağlandı.
Bu husus çok önemliydi.
Savcı Osman Çabuk aslında profesyonel bir fotoğrafçı.
Daha doğrusu O’na iyi bir fotoğraf sanatçısı da denilebilir.
Resim çekmesini iyi biliyor.
Deklanşöre ne zaman basılacağını da...
Bu bir meziyettir.
Fotoğrafçılık hususunda bilgisi olanlar ne demek istediğimi gayet iyi anlarlar.
Hızla hareket eden bir objeyi çekmek maharet ister.
Ne flu olacak, ne de objenin bir kısmı dışarıda kalacak...
Herşey net olacak ve tüm enstantane yakalanacak.
Osman Bey bu hususta gayet başarılı bir fotoğrafçı...
İşte bu özelliğini bu örgütün fotoğrafını çekmede de iyi kullandı.
Deklanşöre basması gereken yerlerde öyle maharetli davrandı ki, her şey yerli yerine oturdu.
Ne bir saniye önce, ne bir saniye sonra...
O nedenle şimdi herkes konuşuyor...
 Örgüt hakkında pek çok bilgiye bu şekilde ulaşıldı.
Hem şüpheliler güvendi Devletin Savcılığına, hem de kolluk kuvvetleri...
Başarının altında yatan asıl etkenlerden birisi elbette budur.
 
 
 
 
 
 
Editör: Haber Merkezi