Gün FM’de yayınlanan Basın Odası’nda bu hafta Karaman Ermenek’te meydana gelen maden faciasında hayatını kaybeden işçilerden Tezcan Gökçe’nin babası Recep Gökçe’ye lastik ayakkabı yardımında bulunulması konusu tartışıldı.
Gazeteci İsmail Akar’ın hazırlayıp sunduğu Basın Odası programına Gazeteciler Ahmet Tunca, Polat Yılmaz ve Ertuğrul Sevim yorumcu olarak katıldılar.
“O tek kare fotoğraf çok şey anlatıyordu”
Ermenek’te meydana gelen maden faciasında hayatını kaydeden madenci babası Recep Gökçe’nin acısını paylaştıklarını kaydeden Gazeteci İsmail Akar, “Madenci babası Recep Amca’nın kış gününde yırtık lastik ayakkabılarıyla oğlunun cenazesindeki fotoğrafı hepimizi derinden üzdü. O tek kare fotoğraf çok şey anlatıyordu. Televizyonda haber bültenleri bu görüntüleri izleyiciye aktardı. Hepimiz gözyaşları içinde, duygulanarak izledik. Recep Amca’nın görüntülerinin ardından Ermenek Kaymakamlığı 2 çift lastik gönderdi. Bu lastik ayakkabı yardımı günlerdir kamuoyunda tartışılıyor. Türk futbolunun yıldız ismi, milletvekili Hakan Şükür bu aileye ev yardımında bulunacağını ve bundan sonra alacağı maaşı aileye bağışlayacağını açıkladı. Yaşananlar gerçekten göz yaşartıcı bir tabloydu” diye konuştu.
“Bu yaşanan olayla Türk köylüsünün dramı ortaya çıkmıştır”
Dünyanın her yerinde insanların ayakkabılarının ülkelerin sosyo-ekonomik durumlarını gözler önüne serdiğini belirten Gazeteci Polat Yılmaz, “Recep Amca bir Anadolu köylüsü. Anadolu’nun her yerinde bu lastik ayakkabıları giyen pek çok Recep Amca’lar var. Recep Amca’nın lastik ayakkabıları Türkiye’deki milli gelirin ne kadar adaletsiz dağıtıldığını bir kere daha gözler önüne serdi. Aynı zamanda bu örnek ülkemizdeki kırsal kesimin yaşadığı zorluğu göstermiş oldu. İstanbul basını bu olayı gözler önüne serince Anadolu’da yaşayan köylümüzün durumu bir anda ülke gündemine oturmuş oldu. Afyon’un köylerinde de durum farklı değil. Çoğu köylümüz çiftçilikle geçinemiyor. Ya dişini sıkıp idare ediyor ya da başka gelirleri var. Hayvancılık maalesef bitmiş durumda. Mazot fiyatları başını almış gitmiş. Daha önce 22 milyon hektar olan ekili alan son yıllarda 16 milyon hektara düştü. Köylülerimiz arazilerini ekemiyor. Bu yaşanan olayla Recep Amca’nın şahsında Türk köylüsünün dramı ortaya çıkmıştır” şeklinde değerlendirmede bulundu.
“Ülkemizde gelirin topluma dağılımında sorunlar var”
Recep Amca’nın yırtık lastik ayakkabıları ile birlikte Türkiye’nin gizlenmeye çalışılan yüzünün gün gibi ortaya çıktığını söyleyen Gazeteci Ertuğrul Sevim, “Son 10 yıldır ülkemizde ciddi bir algı operasyonu yapılıyor. Kamuoyunda ülkemizin dünyanın en güçlü devleti olduğu, uzaya çıktığı ve halkımızın müreffeh yaşadığı gibi bir imaj ortaya konuyordu. Bu son hadise bunun böyle olmadığını göstermiştir. İnsanlar asgari ücretle veya daha altında, zor şartlar altında çalışıyorlar. Üstelik iş güvenlikleri de yok Ne kadar medyayı yönlendirirseniz yönlendirin, bu tip bir hadise gizlenemiyor. Bu bizim acı bir yüzümüz. Afyon’un köylerinde, kasabalarında, kenar mahallelerinde de çok fazla Recep Amca’lar var. Bolvadin’in, Sandıklı’nın, Dinar’ın, tüm ilçelerimizin köyleri zor şartlarda hayat mücadelesi veren insanlarla dolu. Tarımsal gelirler düştü. Sadece devletin verdiği yardımlarla ayakta kalmaya çalışıyorlar. Ülkemizde gelirin topluma dağılımında sorunlar var. Şu ana kadar hep fakirden alınıp zengine verildi. Gelinen nokta da ortadadır” diye görüşlerini açıkladı.
“O yırtılmış lastik ayakkabılar çok fazla şey anlatıyor”
Yaşanan hadisenin acı bir tablo olduğunu kaydeden Gazeteci Ahmet Tunca, “Bir fotoğraf karesi binlerce sayfa yazıdan, romandan, hikâyeden daha fazla şey anlatmıştır. O yırtılmış lastik ayakkabılar çok fazla şey anlatıyor. O fotoğraf karesini görüp de duyarsız kalacak kimse olduğunu sanmıyorum. Bu durum gelir dağılımının tabana yayılamadığını gösteriyor. Türk insanı maalesef ekonomik anlamda pek çok zorluk çekiyor. Tarım ürünleri para etmediğinden köylülerimiz şehirlere taşındılar. Şehirlere geliyorlar ama bu sefer de doğru dürüst iş bulamıyorlar. Gecekondularda, güç koşullarda yaşıyorlar. Sonra da kişi başı milli gelir yükseldi diye yetkililerimiz övünüyorlar. İşadamlarıyla köylünün gelirini toplayıp kişi başına bölerseniz elbette ki yüksek paralar ortaya çıkar. Ama hiçbirimizin evine yıllık bahsedilen paralar girmiyor. Belki yüzde 10 mutlu bir azınlık var. Diğerleri kan ağlıyor. Ülkemizde bir emperyalist sistem var. Madenci babasının dramı gerçeği gözler önüne serdi” şeklinde konuştu.
