Gazeteciler, Demokrasi Nöbeti tuttu

15 Temmuz Darbe Girişimi’nden sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısıyla meydanları dolduran vatandaşlar, Demokrasi Nöbeti’ni tutmaya devam ediyor.
Demokrasi Nöbeti’ne, 24 Temmuz Basın Bayramı dolayısıyla gazeteciler de iştirak etti.

Nöbete katılan Afyonkarahisar Gazetecileri Dayanışma Derneği Başkanı Mehmet Abdioğlulları konuşma listesinden çıkartılarak konuşmasına izin verilmedi. Afyonkarahisar’da yapılan ilk FETÖ operasyonunda, gözaltına alınanlar için “eğer bunlar teröristse, bende teröristim” diyen Abdioğulları’na konuşma izni verilemeyince önce hamisi olarak bilinen Hakkı Özsoy meydanı terk etti, ardından da Abdioğulları gitti.
Abdioğulları’nın konuşması için ısrarcı olan gazeteci Hakkı Özsoy, sonuç alamayınca sinirli bir şekilde yerini terk etti.
Gazeteciler dernek başkanı olan Mehmet Abdioğulları’nın gazetecilik mesleği dışında, fuarcılık işiyle uğraştığı, koltuğu dolduracak kapasitede olmadığı iddia edildi.
Abdioğulları’nın, meydanda karşılaştığı durumdan sonra istifa etmesi gerektiği konuşulmaya başlandı.
Gazeteciler nöbetteydi.  
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, 15 Temmuz Darbe Girişimi’nin ardından ekranlardan “Meydanları boş bırakmayın” çağrısına, Afyonkarahisar tam destek veriyor. 15 Temmuz gecesinden bu yana tutulan Demokrasi Nöbeti’nde Cumhuriyet Meydanı dolup taşıyor.
 
24 Temmuz Basın Bayramı dolayısıyla Demokrasi Nöbeti’ne basın mensupları da destek verdi. Etkinlikte Afyonkarahisar Gazetecileri Dayanışma Derneği, Medya Konseyi İl Temsilciliği, Afyonkarahisar İnternet Medyası Radyo ve Televizyonlar Derneği, Afyonkarahisar İnternet Habercileri Derneği üyeleri hazır bulundu.
 
 
Basın mensuplarının da katıldığı Demokrasi Nöbeti’ne il protokol üyeleri ile sayıda vatandaş katıldı. Memur-Sen İl Temsilciliği’nin 24 Temmuz Basın Bayramı dolayısıyla gazeteciler için pasta kestiği etkinlik sırasında kürsüden basın dernek temsilcileri de konuşma yaptı.
 
 
Afyonkarahisar Gazetecileri Dayanışma Derneği Başkan Vekili Ahmet Akosmanoğlu, yerel ve ulusal basın kuruluşlarının Darbe Girişimi’ne karşı önemli bir sınav verdiğini söyledi. Gazetecilerin, 15 Temmuz’dan bu yana gece gündüz demeden Demokrasi Nöbeti’ne haber nöbeti ile destek verdiğini hatırlatan Akosmanoğlu, “Canımızla, kanımızla ve kalemimizle darbeye karşı olduk, olacağız” dedi.
 
 
Kanal 3 Genel Yayın Yönetmeni Saadettin Ulusoy’un da bir konuşma yaptığı etkinlikte Medya Konseyi İl Temsilcisi Mustafa Dağhan şu konuşmayı yaptı:
 
“Bugün 24 Temmuz Basın Bayramı. Türk basınında sansürün kaldırılmasının yıl dönümü.
 
Her yıl bu tarihte kutlanan önemli bir gündür. 24 Temmuz bir anlamda gerçek gazeteciliğin patlama yaptığı gündür.
 
 
Çağdaş ve demokratik hayatın vazgeçilmez unsurlarından biri olan biz gazeteciler, kamuoyuna tarafsız, doğru ve hızlı biçimde bilgi ve haber vererek, toplumu aydınlatıp, meslek ilkelerine, kişilik haklarına saygı çerçevesinde çalışmalarımızı sürdürmekteyiz. Vatandaşla devlet arasındaki iletişimin sağlanması, kamuoyu oluşturulması gibi önemli görev ve sorumluluklarımız bulunuyor.
 
 
15 Temmuz gecesi hain darbe girişimi sırasında gelişmelerin kamuoyuna duyurulmasında, halkımızın haber alma özgürlüğünün sağlanmasında ve kamuoyu oluşturulmasında Afyonkarahisar gazetecileri olarak, ülke genelinde olduğu gibi etkin bir rol üstlendiğimizi düşünüyorum.
 
 
Aslında biz bugün gazeteciler olarak çifte bayram yaşıyoruz. Hem bugün burada Demokrasi Bayramı var, hem de sansürün kaldırıldığı Basın Bayramı. Bu coşku, bu birliktelik, bu kenetlenme hiç bitmesin inşallah.
 
 
Zira; “Birlikte rahmet, ayrılıkta azap vardır.”
 
Bizler her platformda bu birlikteliği daim eylersek Dünyada önümüzü kesecek, bizi durduracak, böyle hain darbelere tevessül edecek hiçbir güç kalmayacaktır.
 
 
“Ey iman edenler! Eğer siz Allah'ın dinine yardım ederseniz Allah da size yardım eder ve ayaklarınızı sabit tutar.”
 
Muhammed Suresi 7.Ayet
 
Sizler bu iman dolu göğsünüzü düşmanlara karşı siper ettiğiniz sürece Dünyanın yegane gücü haline gelebilir, tüm dünyadaki Müslüman alemini içinde bulundukları zulümden kurtarabiliriz.
 
 
İşte; Yasadışı Silahlı FETÖ Terör Örgütü de siyonist akılla yönetilen, sapık, münafık bir sözde hoca tarafından dış güçlerin köpekliğini yapan ve kendi Müslüman Türk halkına kast edebilecek kadar akıl melekelerini yitirmiş bir terör örgütüdür.
 
 
Bu terör örgütü yıllarca sapıklığını gizleyerek, hayatımızın her alanına virüs gibi girmiştir.  Görüyoruz ki neredeyse Devlet kurumlarının tamamında varlar. Ama sizlerin feraseti, cesareti sayesinde bu hain terör örgütü yok edilmek üzere. İnşallah Sayın Cumhurbaşkanımızın da söylediği gibi kökünden kazıyacağız.
 
 
Birçoğumuz biliyor ama ben Allah’a sığınarak, bu yapıyla ilişkilendirebileceğimiz Allah’ın sözlerini sizlere hatırlatmak isterim.
 
 
Bakara Suresinde Allah bizlere ciddi uyarılarda bulunuyor.
 
Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla;
 
8.    İnsanlardan, inanmadıkları halde, "Allah'a ve ahiret gününe inandık" diyenler de vardır.
9.    Bunlar Allah'ı ve mü'minleri aldatmaya çalışırlar. Oysa sadece kendilerini aldatırlar da farkında değillerdir.
 
10.  Kalplerinde münafıklıktan kaynaklanan bir hastalık vardır. Allah da onların hastalıklarını artırmıştır. Söyledikleri yalana karşılık da onlara elem dolu bir azap vardır.
 
11.  Bunlara, "Yeryüzünde fesat çıkarmayın" denildiğinde, "Biz ancak ıslah edicileriz!" derler.
 
12.  İyi bilin ki, onlar bozguncuların ta kendileridir. Fakat farkında değillerdir.
 
 
13.  Onlara, "İnsanların inandıkları gibi siz de inanın" denildiğinde ise, "Biz de akılsızlar gibi iman mı edelim?" derler. İyi bilin ki, asıl akılsızlar kendileridir, fakat bilmezler.    
 
14.  İman edenlerle karşılaştıkları zaman, "İnandık" derler. Fakat şeytanlarıyla (münafık dostlarıyla) yalnız kaldıkları zaman, "Şüphesiz, biz sizinle beraberiz. Biz ancak onlarla alay ediyoruz" derler.  
 
 
15.  Gerçekte Allah onlarla alay eder (alaylarından dolayı onları cezalandırır); azgınlıkları içinde bocalayıp dururlarken onlara mühlet verir. 
 
 
16.  İşte onlar, hidayete karşılık sapıklığı satın almış kimselerdir. Bu yüzden alışverişleri onlara kâr getirmemiş ve (sonuçta) doğru yolu bulamamışlardır.  
 
18.  Onlar, sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Artık (hakka) dönmezler.  
 
Sadakallahülazim
 
Evet, ey şanlı ve şerefli millet
 
Bu vatan Müslüman Türk vatanıdır. Bu vatan sahipsiz değildir. Bilesiniz ki vatanı 3-5 çapulcuya  asla bırakmayız.
 
Biz, biriz, iriyiz, diriyiz…
 
ZALİMLER İÇİN YAŞASIN CEHENNEM…”
 
Afyonkarahisar İnternet Habercileri Derneği Başkanı İsmail Ögeday’ın konuşması da şöyle:
 
Yazıklar Olsun bu Ülke’nin ekmeğini yiyip, suyunu içen Vatan hainlerine…
 
 
Yazıklar olsun bu Ülkenin vatandaşının parası ile evine ekmek götürüp, bu Ülkenin vatandaşının parası ile alınan silahı vatandaşa doğrultana..
 
 
 Allahım sen bu tür zalimlere vatan hainlerine, dini ve imanı olmayan ,vatan sevgisi bilmeyen şereften ve haysiyetten yoksun kişilere fırsat verme…
 
Sizlerinde bildiği gibi hepinizce malum olan, 15 Temmuz gecesi ordu içerisinde, FETÖ terör örgütü bir grup vatan haini ülke üzerinde kirli oyunlar oynamak sureti ile vatandaşın ve halkın iradesini hiçe sayarak,Ülkemizi karanlık bir dehlize doğru az kalsın sürüklüyordu.
 
Şükürler olsun ki halkımız ve yüce Türk Milletinin metanetli ve korkusuz duruşu bu hainlerin emellerine ulaşmasına izin vermedi.
 
İşte bütün mesele bu.
 
Bu tür ayak oyunlarına Türkiye Cumhuriyeti gelmez…
 
Üç beş çapulcuya memleketi asla teslim etmez…
 
Olayın tek üzücü tarafı, sözde kendilerini Türk Silahlı Kuvvetlerinde, vatan savunmasına ve Ülke savunmasına adayan sözde, Uzman çavuş, Astsubay, teğmen, üsteğmen, yüzbaşı, binbaşı,Yarbay, Albay, General ve Amiral rütbesi verilmiş, ama zerre kadar vatan savunması ile alakaları olmayan bu İnsanlar bizim masum çocuklarımızı kullanarak, darbe girişiminde bulunmuştur.
 
 
İşte burada olayın tek üzücü tarafı ne yaptığından haberi bile olmayan, o gencecik askerlerimiz maalesef acı bir tablo ile karşı karşıya kalmıştır. Ve bu durum sonrasında da yüzlerce hayatını kaybeden sivil , asker ve polislerimiz olmuştur.
 
 
Keşke kimse böyle bir darbe girişimine kalkmasaydı da bu ölümler olmasaydı. Onu da geçtim Türkiye Cumhuriyeti tarihinde TBMM’ye bir kurşun dahi sıkılmamışken, bu vatan hainleri defalarca meclisi bombalamış Ülkemizin genel Kurmay karargahına saldırmış, yüzlerce insanı acımasızca katletmiştir.
 
 
Dünya devletleri arasında Dünya’nın en güçlü kara ordusuna sahip olan ülkemizin ordusunu dünya’ya karşı küçük düşürmüştür. Olayın tek sevindirici tarafı ise,  Türk halkı Dünya’ya ve darbeye karşı rüştünü ispatlamıştır.
 
 
Onu da bir kenara bırakalım, bunların eşi, çoluğu, çocuğu ailesi yok mu? Nasıl bakacaklar o ailelerinin yüzüne ? birileri sorduğu zaman benim babam, benim kocam, benim abim, benim kardeşim,benim amcam, benim dayım,benim dedem bir vatan hainimiydi diyecekler?
 
Her şeyden daha önemlisi, bizler vatanı kimlere emanet etmişizde  meğer haberimiz yokmuş.Yuh olsun sizin gibi vatan hainlerine zehir, zıkkım, haram olsun bu Milletin ekmeğini yediniz sonrada sofrasına bıçak sapladınız, hiçmi vicdanınız sızlamadı ? Devletin Polisini, askerini ve vatandaşını karşı karşıya getirdiniz.
 
Kardeşi kardeşe kırdırdınız.Yaptığınız bu girişimler sonucunda işte eseriniz. 15 Temmuz gecesinden bu güne kadar Tüm Türkiye’de Milletimiz 10 gündür, gece gündüz demokratik bir şekilde iradesine sahip çıkıyor.Ve olayların sonunda binlerce rütbeli vatan hainleri, polisimiz ve halkımız tarafından yakalanıp yargı önüne çıkarılmıştır.
 
 
Bu olayı ben şuna benzetiyorum Türk Silahlı Kuvvetleri bizim namusumuz, bir nevi canımız, kanımız, ailemiz ve evlatlarımızın askerlik yaptığı , vatanını savunduğu bir kurum.
 
İnsan kendi ailesine kıyar mı ?
 
Yani aile içinde birinin eline silah alıp bütün aileyi silah zoruyla kendine biat ettirmesi gibi bir şey ya da acımasızca öldürmesini düşünün. Allah bizlere bir daha bu tür acılar yaşatmasın İnşallah.
 
 
Ve temennim o ki bu vatan hainleri, öyle bir ceza ile karşı karşıya kalsın ki bir daha hiç kimse bu tür girişimlerde bulunmasın… sağ olun var olun yaşasın demokrasi yaşasın Türkiye Cumhuriyeti….
 
Editör: Haber Merkezi