DÜKKAN DÜKKAN GEZİYORLAR TEK TEK DİNLİYORLAR

Demokrat Parti Milletvekili adayları Dinçay Doğar, Asuman Umut ve Erdal Ünsoy ve DP il başkanı Gürcan Şensoy sorunlarını itirazlarını, dinlemeye devam ediyor. Çarşı esnafını ziyaret ederek misafiri olan DP heyetine esnaf sorunlarını dile getirdi. Yaklaşık iki yıldır her geçen daha da kötüye gittiklerini belirten esnaf, bazen siftah bile yapamadan dükkan kapattıklarını belirterek esnafın iyice umutlarının tükenmeye başladığını belirterek, İktidar ne kadar ekonomide başarılı olduğunu iddia etse de sıkıntılarının dayanma sınırı aştığını ifade ettiler. Kasaplar içindeki kıraathaneye giren DP milletvekili adaylarına konuşan kahvehane sahibi; “ Para kazanma diye bir şey yaşamıyoruz. İster inanın ister inanmayın, saat bir ve daha üç bardak çay sattım. Belediye Başkanlığı seçimlerinden beri durum böyle gidiyor. Birde bu yetmezmiş gibi bu dernekler ne işe yarar. Hep para, hep para talep ediyorlar. Kapatalım bu dernekleri “ dedi. DP Milletvekili adayı Dinçay Doğar “Anlaşıldı ortada bir sorun var, Ama sorunu bulunduğunuz odayı derneği kapatmakla bu işi halledemeyiz. Çünkü sivil toplum örgütleri üyelerinin haklarını korumakla, sorunlarını ifade etmekle yükümlüdür. Kaldı ki ne kadar çok sivil toplumumuz olursa, demokratik hayatımız o kadar zengin olur. Şimdi senin en büyük sorunun ne? Ordan başlayalım, birlikte kafa yoralım bu sorunu nasıl kendi aramızda tartışalım” demesi üzerine Kahvehane sahibi “Birinci sorunum para kazanamıyorum, çünkü müşterim işsiz, parasız. Ben küçük esnafım. İkinci sorunum Bağkur’umu yatıramıyorum. Üçüncü sorunum bana bir faydası olmamasına rağmen derneğe aidat ödüyorum”dedi. Bunun üzerine Dinçay Doğar”Bak şimdi birbirimizi aldatmadan, yanıltmadan gerçekleri konuşarak, birbirimizi dinleyerek bizim için olumlu bir sonuç çıkartacağız. Birincisi içinde bulunduğumuz muhitten olsa gerek ki senin kahvenin fiziki şartları iyi değil. Önce bunu iyileştireceğiz. Çünkü insanlar kahvehaneye gidiyorsa en önce sohbet ortamına ve sonra fiziki şartlara bakar. Fiziki şartları da güzelleştirecek, paramızda yoksa Validen, belediye başkanlığından veya buna göre uygun kurumdan fiziki şartları iyileştirecek nakdi yardım isteyeceğiz, talep edeceğiz. Devlet nasıl köylüye teşvik, hibe gibi yardımlar da bulunuyorsa, küçük esnafa da yardımcı olmalı. Bunu da Dernek başkanınız talep edecek. Dernek burada devreye girecek. Üç aşağı beş yukarı böyle bir kıraathanede ne kadar para kazanılır herkes az çok tahmin eder. O zaman yine dernek kanalıyla bağkur primlerinde muafiyet ve indirim dâhil her türlü talep de bulunacağız. Bunu yine senin örgütün derneğin yapabilir. Yani örgütlü toplum olacağız, özlük haklarımızı, mesleki haklarımızı taleplerimizi ifade eden bir kurumumuz olacak. O zaman sizin derneğiniz odanız neresiyse sen ve senin gibi arkadaşlar taleplerinizle derneğinizi baskı unsuru, talep unsuru, sorun çözme unsuru olarak kullanacaksınız. Tek başına bir insan hiçbir şeydir. Ama çoğaldıkça her şeydir. İki üç arkadaş birlikte olun bu sorunları dile getirin. Sosyal devlet bu sorununu çözmek zorunda. Yine çözülmüyorsa sesin duyulmuyorsa gerekirse basını çağıracaksın, ‘ben açım diye bağıracaksın’. Sesini ulaştıracaksın. Bunun içinde oyunu kullanırken dikkatli kullanacaksın. Buraya gelen ben gibilere, oyunu isteyenlere ‘benim için düşünüyorsun, ne yapacaksın, benim istikbalim için ne projen var diye soracaksın. Gerekirse elinden yazılı kağıt bile alacaksın. Sen vatandaşsın. Sen halksın. Sen milletsin. Sen güçsün. Dernek başkanını seçerken de aynen seçimlerdeki hassasiyeti göstereceksin. Madem senden üç çocuk beş istiyorlar hakkını isteyeceksin. Şimdi diyeceksin ki benim için ne yapacaksın diye bana soracaksın, ben de sana anlatacağım. O bir oyun var ya bu kadar kıymetli işte. ” dedi. Bunun üzerine kahvehane sahibi “Buraya gelenler sen gibi bize yol göstermiyorlarki, aldatıyorlar. Açıkca aldatıyorlar. Namusuma şerefime ben çocuğumun önlüğünü kendim almak istiyorum. Etimi, makarnamı kendim almak istiyorum. Kimseden bir şey istemiyorum. Kazanmak ve ihtiyaçlarımı kendim almak istiyorum. Utanıyorum abim utanıyorum ama beni kandıranlar utanmıyor” dedi.

Daha sonra DP milletvekili adayları ayakkabı satıcılarının sorunlarını dinlediler. DP Milletvekili Asuman Umut ayakkabıcı esnafına kendini tanıtırken “Ben Yenici yılık Alilerin geliniyim diye kendini tanıttı. Ayakkabı esnafı Asuman Umut’a büyük ilgi gösterdiler. Asuman Umut işlerinin nasıl olduğunu sorunca bir esnaf “bizim malımızı Konya’dan alıyoruz. Konya’da durum bizden farklı değil. Ekonomi bitik. Para yok. Bu hükümete en büyük uyarı Konya’dan gelecek. Çünkü hangi toptancıya gitsem herkes aynı şeyi söylüyor. 33 yıllık esnafım ben, Konya’yı hiç böyle görmedim. Çok kararlılar. Bir tanesi Başbakan bizim hemşerimiz, sizin enişteniz ama biz onlara ders vereceğiz. Bak göreceksiniz dedi” dedi. Uzun çarşıdaki tüm esnafı tek tek dolaşan, oturarak konuşan DP milletvekillerine Esnaf büyük ilgi gösterdi.

Saraçlar içindeki bir zücaciyeci “Siz neden oy istemiyorsunuz. Niye kendinizi anlatmıyorsunuz demesi üzerine milletvekili adayı Asuman Umut” Biz sizde varız. Bunu biliyoruz. Biz Dinçay beyle beraber Afyonkarahisar merkezin adaylarıyız. Size bir daha, bir daha, bir daha geleceğiz. Herkes kendi bölgesinde çalışıyor. Önce bizi tanıyın, içinizdeki sorunları anlatın, samimiyetimize inanın istiyoruz. Allaha şükür seçim beyannamemiz, projelerimiz var. Bilgili, görgülü, kendini yetiştirmiş, kendini ülkenin her türlü sorununa karşı yetiştirmiş, kendi içimizde çıkardığımız liderimiz Gültekin Uysal da var. Hepiniz onu tanıyorsunuz. Daha bir kişi Gültekin Beyin efendili, görgüsü, bilgisi, liderliği ile ilgili olumsuz bir şey söylemedi. Diğer adaylar da gelsin gitsin, onları da tartın, bizi de tartın. Bizim esnafımız, olana bereket der. Görüyoruz ki olana bereket sözünü kullanan çok az esnafımız var. Demek ki ekonomi yolunda değil. Önce farkı görün, biz yine geleceğiz, yine geleceğiz, yine geleceğiz. Seçimden seçime gelenlerden olmadığımıza inanın. Çünkü hep birlikte Gültekin Uysal’ı başbakan yapacağız. Artık vakit geldi. Bakın Geçen seçimde vatandaşımız ‘başka alternatif mi var, elimiz mecbur AKP’ye vereceğiz diyordu. Ama esnafımız da vatandaşlarımız da bunu demiyor. Bir Boşluk var. Demek ki vatandaş alternatif olduğunu, olması gerektiğini biliyor. Alternatif de DP, DP’nin lideri Gültekin Uysal. İktidar da parlamentoda bulunan muhalefet de algı yaratma peşindeler. Biz sizlere tekrar geleceğiz. Biz hepimizi tartmanız için diğer adaylar ile yan yana gelmeyi de talep edeceğiz. Onlarla tartışacağız. Doğruya siz karar vereceksiniz. Artık bu ülke algılarla, para pul dayatmalarla, korkutmalarla, tehditlerle yönetilmeyecek. Söyleyemediklerinizi söyleyeceğiz. Biz öz be öz bu kentin çocuğuyuz” dedi.

Bir başka konfeksiyon işletmecisi "Başımızdakiler birleşin diyorlar bunun için AVM diye bir şey çıkardılar başımıza biz bu dükkanı kardeşimle işletiyoruz yeri geliyor bizim bile anlaşamadığımız ayrı düştüğümüz konular oluyor. En yakınımızla bile bu sorunları yaşarken diğer esnaflarla nasıl birleşelim.Televizyonda görüyoruz bankalar küçük esnafa kredi veriyoruz diye reklam yapıyorlar telefonlarımıza mesaj atıyorlar. Bankaya gidiyoruz kredi çekmek için bize 3 yıllık esnaf olmanız gerekiyor diyorlar. Abi ben burada 33 yıllık esnafken ayakta duramazken kredi neden 3 yıllık esnafa veriliyor. Bir de sicil kaydı çıkardılar 10 yıl önce yaptığımız hataları kredi vermemek için sebep gösteriyorlar. Aradan geçen 10 yıl ben kendimi ayakta tutmuşum bankalar bunları değerlendirmiyor kredi vermiyor. Herkes bilir burası Afyon’un damarı Sirkeci gibi. Kuyumcular, giyim, ayakkabı hepsi burda gel oturalım dışarı geçen arabaları sayalım öğlen oldu siftah yok." Milletvekili adayı Dinçay Doğar ‘ın gelecekten ne istiyorsun sorusuna bayan esnaf "Asgari ücret artsın istiyorum" deyince dükkan sahibi bayan ise "Bence artmasın orta halini bulmak lazım. Ticarette kadın esnaflar olarak zorlanıyoruz dul bayanlara, bayanlara devlet destek çıkmalı. Örneğin vergi indirimi gibi sigorta indirimi gibi" "AVM lere büyük esnaflar teşvik var küçük esnaflara yok. AVM güzel bir şey de küçük esnafı zayıflatıyor artık dayanamıyoruz. AVM de dükkan açmaya kalksan bize diyor ki kurumsallaş bu kurumsallaşmada 10 tane gazeteye reklam vermekle oluyormuş ben nasıl reklam vereyim benim bütçem bunu kaldırmaz." "Eskiden altın satamasak bile dolar mark alır satardık şimdi onu bile yapamıyoruz. Dövizi bile artık umre’ye hacca gidenler alıyor” dedi.

    
Editör: Haber Merkezi