Bir aday adayı var..
Yüksek bürokrat filan değil, normal devlet memuru..
Aday adayları içinde en fazla araç giydirdiği ve en çok masraf yaptığı için dikkat çekmiş..
Belli ki, güçlü bir sponsoru var, “kimdir” acaba sorduk, soruşturduk.
Eski bir belde belediye başkanı olan, fabrikatör bir “abi”nin damadı olduğunu öğrendik…
“Abi” deyince anlaşıldığı gibi cemaatin ön sıra ağabeylerinden…
Muhtemelen: eski başkan “abi”lik kimliğinden kurtulmak için, aday olma şansı hiç olmayan damadı Ak Parti’den aday adayı gösterip “ben artık sizdenim..” mesajı vermek istemiştir..
Damadına yaptığı aday adaylığı masrafıyla, “Abi”likten sıyrılabileceğini sanan eski başkan, damadının da, cemaatçi oluğu iddialarını nasıl kamufle edecek?
Daha fazla araç giydirerek mi?
********
Değerli bakanımız Veysel Eroğlu hakkında verilen gensoru tartışmalarında sayın bakanımıza atılan çirkin iftiralara hep birlikte tepki gösterdik…
Ülkemize ve ilimize büyük yardımları olan sayın bakanımıza, sahip çıkmalı ve tepkimizi seslendirmeliyiz..
Aslında hedef olan sayın bakan değil, 3 trilyonluk villa aldığı, kardeşlerine ve yakınlarına orman arazilerini peşkeş çektiği ve bakanlıktaki yetkisiz yetkisini şahsi çıkarları için kullandığı tartışılan ve eski belediye zabıta memuru olduğu iddia edilen, genel müdür kadrosunda özel kalem müdürlüğü yapmış ve şimdi Gümüşhane Ak Parti’den milletvekili aday adayı olan Cihan Pektaş’tır..
Görevde bulunduğu sürede, Afyon teşkilatları ve seçmenleri ile sayın bakan arasında duvar oluşturduğu, hiçbir sıfat olmadığı halde ilimiz siyasetinde ağırlıklı rol üstlendiği iddiaları dillenen bu şahsın, bireysel hataları ve yanlışları üzerinden sayın bakanımızı yıpratılmaya çalışılmasına hiçbir hemşerimizin gönlü razı olmaz..
Bizlere düşen, hemşerilik görevimizle sayın bakanımıza olan vefa borcumuzdur..
Sahip çıkalım, sesimizi duyuralım..
OLACAĞINA BAKIN…
Malum, 7 Nisan’da kesin aday listeleri YSK’ya veriliyor.
Birkaç gün önceden gazetecilerin aday tahminleri başlar.
Bir gazeteci aday adayını arar ve: “Beyfendi, hayırlı uğurlu olsun, partiye yakın kaynaklardan sızan bilgilere göre ikinci sıradaymışsınız..”
“Genel merkezimizin teveccühünü emir telakki ederim. Beklenti içinde değildim. Aday olmasaydım da, canla başla çalışırdım. İster cephede, ister nöbette, partimin neferiyim. Mevzubahis partimse, gerisi teferruattır. Ben, memleketim için milletim için demokrasi için varım…”
Birkaç saat sonra gazeteci tekrar arar: “Özür dileriz, bilgi kirliliği var, twitter’a düşen bilgilere göre, listede yoksunuz, isminiz çizilmiş..”
“Bu kafayla seçim kazanmaları imkânsız. Yıllarımı verdim ben bu partiye, vefasızlar, haram olsun. Bu çatı altında bi saniye bile durmam artık..”
Aradan iki saat geçer gazeteci tekrar arar: “Beyfendi, twitter mesajı çakmaymış, feysbuk’a yazılanlara göre üçüncü sıradan aday olmuşsunuz..”
“Yapma yav! Liyakata önem veren, genel merkez yönetimine inancım tamdı, hepsine derin şükranlarımı sunarım. Makamlar gelip geçici, partim bakidir. Birlik zamanı, el ele gönül gönüle verme zamanı. Seçilecek sıraya giremeyen arkadaşlar kırılmasın, küskünlüğe yer yok.İbadetimiz milletimiz. Şu andan itibaren hepimize düşen, uykuları kazaya bırakıp, gece gündüz demeden çalışmaktır. Bismillah..”
Az sonra: “Beyfendi, feysbuk hesabı sahte çıktı, kanaltv canlı yayında verdi, galiba isminizin üstü çizilmiş…”
“Çizmezlerse hatırım kalır. Bırak bunlarla aynı listede bulunmayı, bunlara selam vermeyi bile zul addederim. Aday olmak için kimlerin poposunu öptüklerini gayet iyi biliyoruz biz. Utanmaz herifler mahvettiler partiyi. Aha şuraya yazıyorum, iki milletvekili bile çıkaramaz bunlar. Kadir kıymet bilmeyen bu partiye de, müstahak zaten. Beter ossunlar..”
Daha sonra gazeteci tekrar arar aday adayını: “Beyfendi, kanaltv yanılmış, anahaber son dakka verdi, adaylığınız tamam, hem de birinci sıraymış…”
“Deme! Rakip partiyi destekleyeceğim yolundaki iftiralara gülüp geçiyorum. Kirli ayak oyunlarında bulunmadık, bulunmayacağız. İkbal beklentim asla olmadı, makam mevki derdim yok. Gökkubbe yarılsa, burdayım. Listeye giremeyeceğini anlayan arkadaşların partimiz aleyhine atıp tuttuklarını üzülerek müşahede ediyorum. Gün, birlik günü.Biz bir aileyiz, gayemiz milletimiz. Gelin, partimizi yüceltelim. Temsil görevi bana bahşedilen milletimin yanındayım, sorulmadık hatır, girilmedik gönül bırakmayacağım, saygılar sunarım..”
Ve 8 Nisan sabahı:
“Beyefendi, yüksek seçim kuruluna verilen listede bulunmadığınız öğrenildi..”
“Bunların alayının…”
Siyaset bu…
