Demirkırkan: Yüzbinlerce kişi "Darbeye Hayır" dedi

Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanı Kemal Demirkırkan, CHP tarafından Taksim'de düzenlenen Cumhuriyet ve Demokrasi Buluşması'nda yüzbinlerce kişinin "Darbeye Hayır" dediğini aktardı. Demirkırkan, Taksim Manifestosu'nun da oybirliği ile kabul edildiğine dikkat çekti.

Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanı Kemal Demirkırkan, Cumhuriyet Halk Partisi tarafından Taksim'de düzenlenen Cumhuriyet ve Demokrasi Buluşması hakkında bilgi verdi. Demirkırkan, "İstanbul Taksim'de yapılan Cumhuriyet ve Demokrasi Buluşması'na CHP Afyonkarahisar İl Örgütü, İlçe Başkanları ve çok sayıda partili ile katıldık. Türkiye'nin dört bir yanından, Hakkari'den, Rize'den, Adana'dan, İzmir'den, Tekirdağ'dan birçok vatandaşın katıldığı mitingde yüzbinlerce kişi, darbeye karşı olduğunu söyledi" dedi. 
HAKİMİYET ZKAYITSIZ ŞARTSIZ MİLLETİNDİR
CHP İl Başkanı Kemal Demirkırkan, "Bu ülkeyi kuran partinin mensupları bu ülkeye sahip çıkmıştır. Çıkmaya devam edecektir.
Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu tarafından okunan manifestoyu oybirliği yaparak kabul ettik. Hep birlikte hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir diye haykırdık" diye konuştu. 
İŞTE MANİFESTO METNİ
Taksim'de kabul edilen manifesto şöyle:
1) 15 Temmuz darbe girişimi parlamenter demokrasimize karşı yapılmıştır. TBMM bombalanmış; ama bombalar altına parlamento görevini yapmış ve darbeyi püskürtmüştür. Bu darbe girişiminin sorumlularını iç ve varsa dış destekçilerini kınıyor ve lanetliyoruz.
2) Bütün siyasal partiler, darbe girişimine karşı çıkmış demokrasi konusunda Türkiye'de tartışmasız bir ortak payda oluşmuştur. Bu ortak tutum ve anlayış, siyasette uzlaşma kültürünün güçlenmesine de katkı vermek zorundadır.
3) Her türlü darbeye ve parlamenter sistem üzerindeki her türlü vesayete karşı çıkmak tüm demokratların, demokrasiden yana olanların bu ülkeye namus borcudur. Hep birlikte ve her zaman ne darbe, ne dikta; yaşasın tam demokrasi demeliyiz ve söylemeye devam etmeliyiz.
4) Demokratik parlamenter sistemimize karşı yapılan darbe girişimi halkın direnme hakkını kullanmasıyla ayrı bir anlam ve boyut kazanmıştır. Direnme hakkı demokrasiyi korumanın meşru bir yolu olarak ortaya çıkmıştır.
5) Demokrasimizin teminatı olan demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti ilkesinin Türkiye için ne kadar yaşamsal olduğu bir kez daha kanıtlanmıştır. Demokratik, laik, sosyal hukuk devleti bizi çağdaş uygarlığa taşıyacak olan en temel anahtardır.
6) Bu darbe girişimi Anayasa'da, yasama yürütme ve yargı olarak yer alan güçler ayrılığı ilkesinin demokrasideki denge ve denetleme işlevinin güvencesi olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur
7) Balyoz, Ergenekon ve Casusluk gibi davalarda mağdur edilen insanların itibar ve haklarının iadesi kaçınılmaz olarak bütün siyasal partilerin gündeminde olmak zorundadır.
8) Bu darbe girişimi devlet yönetiminin liyakata dayanması gerektiğini çok açık bir biçimde ortaya koymuştur. Devletin yapılanmasında siyasal yandaşlık, akrabalık, cemaatçilik tarikatçılık değil; bilgi, birikim ve deneyim gibi ilkeler esas alınmalıdır. 
Bir başka anlatımla devleti yönetme yerine, devleti ele geçirme anlayışını tarihe gömmeliyiz. Bu bağlamda devletin yeniden inşası zorunludur.
9) İnancı, kimliği yaşam tarzı ne olursa olsun bu ülkenin güzel insanları; bu ülkenin caddelerinde, sokaklarında, meydanlarında, parklarında özgürce gezebilmedir. Hiç kimse unutmasın 15 Temmuz darbe girişimi 3. sınıf demokrasinin ortaya çıkardığı bir tablodur. 
Bu ülkenin insanları 3. sınıf demokrasiye değil, özgürlükçü demokrasiye yani tam demokrasiye layıktır. Türkiye tümüyle darbe hukukundan ayrılmalıdır.
10) Devlet kinle, öfkeyle, ön yargıyla yönetilmez. Darbe girişiminde bulunanlar hukuk içinde hukukun üstünlüğü ilkesine bağlı kalınarak yargılanmalıdır. Devletin vakarı ve ciddiyeti bunu zorunlu kılmaktadır. İşkence, kötü muamele, baskı tehdit, devleti darbecilerle aynı duruma düşürür. Buna izin verilmemelidir"
Editör: Haber Merkezi