Demirkırkan: “Laikliğin kalkması bölücü girişim”
 
CHP İl Başkanı Kemal Demirkırkan, laiklik ilkesinin kaldırılması çabasını ülkenin birlik ve bütünlüğünü yok etmeye yönelik bölücü bir girişim olarak yorumladı.
 
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İl Başkanı Kemal Demirkırkan partide düzenlediği basın toplantısında TBMM Başkanı İsmail Kahraman'ın laiklik ilkesinin Anayasa'dan çıkarılması açıklamasını sert bir dille eleştirdi.
YAPILAN SUÇ GİRİŞİMİ
CHP İl Başkanı Kemal Demirkırkan, TBMM Başkanı İsmail Kahraman'ın laiklik ilkesinin anayasadan çıkarılması ifadesinin kendi görüşleri yanında AK Parti'nin demokrasi, eşitlik ve bir arada yaşama kültürüne nasıl baktığının göstergesi olduğunu kaydetti. Laiklik ilkesinin yalnızca din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması, bu yolla din ve vicdan özgürlüğünün sağlanması anlamına geldiğini belirten Demirkırkan; "Laiklik milli egemenlik ilkesinin de temelidir. Laiklik ilkesiyle millet zamanı değişen şartlarına göre kendi kaderini belirleyecek hukuk kurallarını kendi egemenlik gücüyle koyma hakkını eline almıştır. Bu hak meclis tarafından kullanılır, hükümet tarafından uygulanır, yargı tarafından korunur. Anayasa'nın değişmez, değiştirilmesi teklif dahi edilemeyecek maddesi olan laiklik ilkesini kaldırmaya yönelik her teşebbüs, milli egemenliği kaldırmaya ve anayasayı zorla ilga etmeye yönelik suç girişimidir" dedi.
LAİKLİK EŞİT MESAFEYİ SAĞLAR
Laiklik ilkesi ile Türk Milleti'nin kendi kaderini eline aldığını ifade eden Demirkırkan, milletin egemenlik yetkisini anayasa da belirtilen kurallar içerisinde kullandığını söyledi. İktidarın seçimle işbaşına gelip, TBMM'nin görevini milletten aldığı yetkiyi yerine getirdiğini kaydeden Demirkırkan; "Çok partili hayatımız, demokrasimiz ve demokrasimizin parçası olan bütün haklarımızın temeli laiklik ilkesidir. Laiklik ilkesini kaldırmak demokrasiyi yok etmek demektir. Laiklik, aynı zamanda cinsiyet ayırımı gözetmeksizin hangi mezhepten, hangi inançtan, hangi düşünceden olursa olsun bütün vatandaşların eşit haklara sahip olmasının garantisidir. Bu ülkede hiç kimse cinsiyeti, mezhebi, inancı veya düşüncesi sebebiyle bir diğerinden üstün değildir. Bütün vatandaşlar kanun önünde eşit haklara sahiptir. Laiklik ilkesiyle devlet bütün inanışları, bütün mezheplere eşit mesafe de olur. Bu anlamda laiklik, bu ülkede ki bütün vatandaşların eşit vatandaşlar olmasının, devleti yönetme ve idaresinde görev alma haklarının teminatıdır" diye konuştu.
ASLA DİNSİZLİK DEMEK DEĞİL
Laiklik ilkesi sayesinde ülkenin tüm vatandaşlarının kendi yetenek ve çalışmalarıyla ülke de her makama gelebileceği, her işi yapabileceğinin sağlandığını söyleyen Demirkırkan; "Toplumsal barışımız, birlik ve bütünlüğümüzü bu temel üzerine kurulur. Laiklik ilkesini ortadan kaldırmaya yönelik çaba aynı zamanda birlik ve bütünlüğümüzü yok etmeye yönelik bölücü bir girişimdir. Bütün bunlarla birlikte laiklik, Atatürk'ün dediği gibi aslan dinsizlik olmadığı gibi, sahte dindarlıkla mücadele kapısını açtığı için gerçek dindarlığın gelişmesi imkanını temin etmiştir. Laikliği dinsizlikle karıştırmak isteyenler, ilerleme ve canlılığın düşmanları ile gözlerinden perde kalkmamış fanatiklerden başka kimse olamaz." şeklinde konuştu.
"KAHRAMAN DERHAL İSTİFA ETMELİ"
Demirkırkan; CHP'nin kurucu değerleri, milli egemenliğin, demokrasinin, toplumsal barışın, insan eşitliğinin ve Türkiye'nin temeli olan laiklik ilkesini koruma iradesine sahip olduğunu vurguladı. Demirkırkan şu ifadeleri kullandı: "Laiklik ilkesinin yok edilmesine ya da laiklik ilkesinin sulandırılmasına asla müsaade etmeyeceğiz. Bilinmelidir ki bu yolla Cumhuriyeti ve demokrasiyi yok ederek, gayri meşru bir baskı rejimi kurmaya çalışanlar asla amacına ulaşamayacaktır. Ülkemizin temel değerlerine yürekten inanmış milyonlarca vatandaşımız ve CHP, cumhuriyetimizin temel değerlerine, demokrasiye, özgürlüklerimize ve toplumsal barışımıza yönelen her saldırganı hüsrana uğratacak güce sahiptir. İsmail Kahraman yaptığı açıklamalarla milli egemenliğin, demokrasinin ve Cumhuriyet değerlerinin sembolü olan TBMM'yi temsil etme yeteneğini kaybetmiştir. Oturduğu yüksek makam, kendisine büyük gelmektedir. Görevi bir an önce bırakmalı ve istifa etmelidir." 
 
Editör: Haber Merkezi