Demirkırkan: “15 Temmuz sergisinde neden AKP logoları var?”

Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanı Kemal Demirkırkan, TOBB Kız Anadolu Lisesi'nde açılan 15 Temmuz Fotoğraf Sergisi'nde kullanılan fotoğrafların altında AKP logolarının bulunduğunu söyledi.
Demirkırkan, "Devletin okulunda açılan bir sergide siyasi parti logolu sergiyi kim, niye açar? Bundan ne bekler?  Bunu yapan öğretmenlerin, okul müdürünün de bu suça ortak oldukları açıktır" dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanı Kemal Demirkırkan, haftalık basın toplantısında gündemdeki konuları değerlendirdi. İl Yönetim Kurulu Üyeleri Ramazan Kirez ve Selami Fidan'ın da katıldığı basın toplantısında Demirkırkan, şu açıklamalarda bulundu:
Henüz Soma’yı Ermenek’i unutmadan Siirt’te meydana gelen maden faciasında 9 madencimiz hala enkaz altında. 7 işçinin cenazesi çıkarıldı. Hayatını kaybeden madencilerimize Allah’tan rahmet yakınlarına başsağlığı ve sabır diliyorum. Toplam iş kazası sayısına Avrupa Birliği ülkeleri arasında Türkiye 5. sırada olmakla birlikte, ölümlü iş kazası sayısı bakımından 1. sırada yer almaktadır. (AB ülkeleri arasında 524 işçi ölümü ile en fazla ölümlü iş kazası sayısına sahip Fransa’nın 3 katından daha fazla ölümlü iş kazasına sahibiz) Herkes çok iyi biliyor ki maden kazalarının temel nedeni aşırı kar hırsı ile AKP iktidarı döneminde alabildiğince yaygınlaşan taşeronlaşma ve alınmayan iş güvenliği önlemleridir.
ÇOCUKLARININ GELECEĞİNİ DÜŞÜNEN TÜM KADINLAR CHP’YE
Geçtiğimiz 5 gün içinde ülkemiz ve AKP hükümetinin alnına büyük bir kara leke süren Çocukların cinsel istismarı yasa tasarısında istismarcısıyla evlenilmesi halinde ceza indirimi getiren madde önce mecliste muhalefet milletvekillerinin direnciyle ardından ve daha da önemlisi ülkedeki neredeyse tüm kadın örgütlerinin kararlı duruşu ve tepkisiyle AKP tarafından geri çekilmek zorunda kalındı. Bu büyük direnişi ve dayanışmayı gösteren kadınlarımızı kutluyorum. Bu önergenin geri çekilmesinin ötesinde reddedilmesi gerektiğini söylüyoruz. Mücadelemiz bu utanç yasası çöplüğe atılana kadar devam edecektir. Buradan dün Genel Başkanımız Sayın kemal Kılıçdaroğlu’nun çağrısını yenilemek istiyorum. Bu yasa tasarısıyla hepimizin tepkisini çektiler. Bu kadar da olmaz artık dedirttiler. Evet, tepkiniz işte bunlara; bizim de tepkimiz bunlara. Yıllardır emek verdiğiniz, uğruna kapı kapı dolaştığınız partiniz bildiğin. Ancak AKP sizin de,  yaptığınız çalışmaların da, çocuklarınızın da değerini bilmedi. Tecavüzcülere af getirmek, Fildişi Sahiline kaçmış kodamanları kurtarmak istediler. Sizin, bizim  çocuklarımızın hayatını karartıp, birlilerini kurtarmak istediler. Yeter artık deyin. Tüm kadınları CHP’ye bekliyoruz.
 Türkiye'de demokrasi ve hukuk devleti alanlarında yaşanan gerileme, reformlarda yavaşlama ve yargının bağımsızlığı, özgürlüklerde giderek artan kısıtlamalar, insan haklarına ve hukuk devletine saygı gibi alanlarda giderek Avrupa normlarından giderek uzaklaşmaktadır. Ülkemize yalnızlığa iten bu anlayışı kesinlikle reddediyoruz. Türkiye Cumhuriyeti kurulduğundan buyana yüzünü muassır medeniyetlere çevirmiş, bu yolda önemli mesafeler kaydetmiştir. Bugün bir kişinin isteği ile raydan çıkmak, makas değiştirmek ülkenin geleceğini karartmaktır.
Geçtiğimiz hafta da söylemiştim. Vatandaşlarımızın gündemi ile bu hükümetin gündemi bir süreden beri aynı değil. Bir Türkiye’nin derdine bakın, bir de bunların derdine; Türkiye nereye gidiyor, bunlar neyle uğraşıyorlar. Dolar almış başını gidiyor, iş adamları ve dış yatırımcılar önünü görmedikleri için yatırım yapmıyor.  Doların ani ve kontrolsüz yükselmesine karşı milletçe bedel ödüyoruz. Esnaf siftah yapmadan kepenk kapatmaya başladı. Biz hep beraber kaybediyoruz, diye üzülürken, kriz kapıda diye üzülürken hükümetin umrunda değil Onların derdi geçen hafta Başkanlık sistemi idi, bu hafta tecavüzcüyü kurtarmak.
Kredi borcu ve taksit ödemelerine bakıldığında vatandaşın borçluluk oranının yüzde 68. Bu rakama konut borcu olanlar da dahil edilirse borç temelli Türkiye ekonomisinin durumu daha net ortaya çıkar. Neredeyse tüm vatandaşlarımız borçlu. Maddi yoksunluk yaşayan vatandaşların oranı yüzde 30,2’ye çıkmış. Bu insanlar sağlığı için ihtiyaç duyduğu besini sofraya koyamıyor, çocuğunu istediği okula gönderemiyor, evindeki mobilyayı yenileyemiyor. Gelir adaletsizliğinin daha da arttı. En zenginle en fakir arasındaki uçurum artmaya devam ediyor. Öyle ki, en zengin yüzde 20’lik dilimin aldığı pay en düşük yüzde 20’lik dilimin 8 katını aşan bir düzeye ulaştı. Özetle AKP döneminde zengin daha da zengin oldu. Fakire ise “yol yapıyorlar, köprü açıyorlar,” diyerek kendini avutmak kaldı. Seni düşünen yok ey halkım. Seni, Aileni çocuğunun geleceğini düşünen yok.
Yönetimleri TMSF’ye geçen şirket sayısının 527’ye ulaştığı açıklandı. Şu anda Devlet, Türkiye’nin en büyük dünyanın da sayılı holdinglerinden birisi konumuna geldi.  TMSF’ye devredilen şirket sayısı iki kat artmış durumda! Bu şirketlerde istihdam edilenlerin sayısının 40 bin kişiyi kaydediliyor.
Özgürlük Evi (Freedom House) tarafından her yıl açıklanan ve ülkelerde internetin ne kadar özgür olduğunu ele alan “Nette Özgürlük 2016” raporunda Türkiye, geçen yıl 58 puanla “kısmen özgür” seviyesinde iken, bu yıl 61 puanla “özgür olmayan ülke” kategorisine indi. Son beş yılda 16 puan birden gerilememiz demokrasimiz ve ülkemiz adına üzüntü vericidir.
SAYIN VALİM; GEREĞİNİ YAPIN.
Afyonkarahisar TOBB Kız Anadolu Lisesi okul koridorlarında 15 Temmuz Fotoğraf Sergisi açmış. AKP’nin her fırsatta 15 Temmuz’u siyasi açıdan kullanmasına bir örnek daha. Şimdi sizlere bu sergideki fotoğrafları paylaşmak istiyorum. Okulda sergilenen tüm fotoğraflarda AKP logosu var. Devletin okulunda açılan bir sergide siyasi parti logolu sergiyi kim, niye açar? Bundan ne bekler?  Bunu yapan öğretmenlerin, okul müdürünün de bu suça ortak oldukları açıktır. Ayrıca ilimizdeki birçok okulda daha önce de belirtmemize rağmen okul zilleri AKP’nin seçim şarkısı olarak çalmaktadır. Ben buradan İl Milli Eğitim Müdürü’ne ve sayın valimize seslenmek istiyorum. Bu sorumsuzlukların gereğini yapın. Kanunları ve yönetmelikleri uygulayın. Şu anda tüm okullarımızın koridorları 15 Temmuz Kalkışmasıyla ilgili yazı ve resimlerle dolu. Biz yeniden 15 Temmuzları yaşamak istiyorsak , şekilciliği ve siyaseti her alana sokma anlayışımızdan vazgeçmeli, demokrasimizi güçlendirmeliyiz. Bunun yolu öncelikli olarak ülkemizde her türlü özgürlük taleplerinin önünü açmak, devlette yandaşlığı değil liyakatı esas almak, Siyaseti Okuldan, Kışladan, Camiden ve Adliyeden uzak tutmaktır.
 
 
Editör: Haber Merkezi