Demirel; “Sohbetteki konuşmam yanlış aksettirildi.”

MHP Afyon il Başkanı Raşit Demirel, açıklamasında:

Değerli Basın Mensupları;
Milliyetçi Hareket Partisi Afyonkarahisar İl Başkanlığı olarak düzenlediğimiz haftalık olağan basın toplantıları çerçevesinde geçtiğimiz hafta yapılan basın açıklamamız ve sonrasındaki gelişmelerin kırpılarak haberleştirilmesi ve yapılan bu haberlerin bazı çevrelerce saptırılarak yorumlanması sonucu, bazı konulara açıklık getirilmesine ihtiyaç duyulmuştur.
Geçtiğimiz hafta yapılan basın toplantısında, İl Başkanlığımızın yerel ve genel gündeme ilişkin görüşleri yerel basınımız ile paylaşılmış, son dönemde yaşanan terör faaliyetleri değerlendirilmiş, AKP ve MHP temsilcilerinin yaptığı çalışmalar sonucunda üzerinde mutabakata sağlanan ve AKP’li 316 Milletvekilinin imzasıyla TBMM’ye sunulan Anayasa Değişikliği Teklifi’ne ilişkin görüşlerimiz yerel basınımıza açıklanmıştır.
Basın toplantısı sonrasında, basın mensuplarımız ve il yöneticilerimizin yer aldığı toplantının sonunda çaylı sohbete geçildiği esnada, tamamen kişisel tahminlere dayalı bir yaklaşımım cımbızlanarak haberleştirilmiş, hatta manşete taşınmıştır. Ülkemizin içinde bulunduğu kritik süreçte partimiz ve il başkanlığımız tarafından yapılan önemli uyarı ve açıklamaların bir yana bırakılarak konunun magazin çerçevesinde ele alınması ve görüşlerimizin tırpanlanarak yazılması bir yana, kişisel tahmin ve öngörülerimizin açıklama eklenmeksizin haberleştirilmesi kesinlikle kabul edilemez bir yaklaşım olarak değerlendirilmektedir. Diğer yandan samimi bir çay sohbetine geçildiği sırada konuşulanların cımbızlanarak haberleştirilmesi ise gazetecilik etiği açısından değerlendirilmesini siz basın mensuplarının vicdanına bırakıyorum.
Söz konusu basın toplantısından sonra yapılan sohbet bölümünde İl Başkanı olarak, Anayasa Değişikliği Teklifi’nin TBMM’de yapılacak oylamada 330 çoğunluğuna ulaşamayacağı, ulaşması halinde yapılacak referandumdan ise geçemeyeceğini söylediğim doğrudur. Ancak bu açıklama öncesi konuya anlam taşıması bakımından yorumladığım Nasrettin Hoca hikayesi, es geçilmemiş olsaydı yaptığım bu kişisel tahmin, mizah yönüyle de anlaşılır olacaktı. Yaptığım tahmine gelince, federal bir yapıya yol açma ihtimalinin bulunması başta olmak üzere kamuoyu tarafından birçok açıdan yanlış anlaşılan ve buna bağlı olarak tepki oluşturan değişiklik teklifi maddeleridir. Nitekim basın toplantısının yapıldığı gün sonrasında Anayasa Komisyonu’nda görüşülmekte olan teklif metnindeki bu maddeler çıkarılmıştır. Sonuç olarak ben, Anayasa Değişiklik Teklifi’nin, o günkü haliyle Meclisten ya da Referandumdan geçemeyeceğini ancak kamuoyu tarafından tepkiyle karşılanan bazı maddelerin değişiklik metninden çıkarılmasıyla birlikte yeni değerlendirmelerin yapılması gerektiğini düşünmekteyim. Bu fikrim hala geçerlidir.
Bilindiği gibi AKP’nin 316 Milletvekili tarafından verilen Anayasa Değişikliği Teklifi Metni’nde, 1982 Anayasası’nın “İdarenin bütünlüğü ve kamu tüzelkişiliği” başlıklı 123. Maddesi ile “İdarenin Kuruluşu – Merkezi İdare-” başlıklı 126. Maddesine yönelik değişiklik teklifleri, Anayasa Komisyonu çalışmaları sırasında teklif metninden çıkarılmıştır. Bu maddelere ilişkin değişiklik tekliflerinde yer alan ifadelerden hareketle kamuoyu üzerinde, kamu tüzelkişiliğinin ve merkezi idarenin önemli esasları ile ilgili olarak Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile işlem yapılacağı gibi yanlış bir intiba oluşturulmuştur.  Çünkü değişiklik teklifinin, Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin sınırlarını da belirleyen 9. Maddesinde, Anayasa’da münhasıran kanunla düzenlenmesi öngörülen konularda ve kanunla açıkça düzenlenen konularda Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi çıkarılamayacağı hususu belirtilmiştir. Dolayısı ile Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile federal yapıların oluşturulması zaten mümkün değildir. Kamuoyunun bu konudaki hassasiyetleri gözetilerek, Anayasa değişikliği teklifinin “bu haliyle” TBMM ve referandumdan geçemeyeceği değerlendirilmiş, haklılığım tescil edilmiş, komisyon çalışmaları sırasında bu maddelerin teklif metninden çıkarılmasıyla birlikte yeni bir durum ortaya çıkmıştır. 1982 Anayasası ile Cumhurbaşkanına tanınan geniş yetkiler ve fakat bu yetkilerle orantılı olmayan çok dar bir sorumluluk alanıyla birlikte başlayan ve 2007 yılında CHP’nin müracatı ve Anayasa Mahkemesi’nin kararı sonucu yaşanan “367 krizi” ile zirveye çıkan hükümet sistemi tartışmaları, son dönemde artan PKK terörüne eklenen FETÖ terörü ile Suriye ve Irak’ta yaşanan gelişmelerle birlikte Türk Devleti’nin bekası noktasında tehdit oluşturabilecek boyutlara ulaşmıştır. Milliyetçi Hareket Partisi her dönem olduğu gibi, Türk Devleti’nin bu kritik dönemecinde de önce ülkem ve milletim, sonra partim ve ben” ilkesi doğrultusunda, “seyirci kalan” değil “inisiyatif alan”, “ideal-imkan dengesi”ni gözetip makul, etkili ve kritik bir siyasi tutum sergileyerek bu hayati duruma el koymuştur.
MHP Afyonkarahisar İl Başkanlığı, ülkemizin içinde bulunduğu bu kritik süreçte de lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin ve parti politikalarının tavizsiz takipçisi ve savunucusudur. İl Başkanlığımız, Genel Merkezimizce oluşturulan, kökü 47 yıllık siyasi tecrübemizde yer alan, uçları ise Türkiye Cumhuriyeti’nin geleceğine uzanan yaklaşım ve politikalarının arkasında, fikir ve anlayış farklılığı anlamına gelebilecek her türlü yaklaşımdan uzak bir şekilde liderinin emrinde çalışmalarını sürdürmektedir.  Toparlarsak;
 
1)  Bu anayasa değişikliği paketi Milliyetçi Hareket Partisinin hazırladığı bir paket değildir.
 
2)  Milliyetçi Hareket Partisinin hazırlamadığı hiçbir paket bizim içimize sinmemektedir.
 
3) Eğer bu paket, Milliyetçi hareket Partisi tarafından hazırlamış olsaydı verilen teklifin altında MHP milletvekillerinin de imzası olurdu.
 
4)  Hem mecliste hemde kamuoyunda bu paketi anlatarak milletimizi ikna edecek olan tek parti, AKP’dir.
 
5) MHP’ye sunulan Anayasa paketi teklifinde başkanlık sistemi ifadesi geçmezken, sayın başbakanın ve diğer bakanların bu değişiklikle başkanlığın önünün açıldığı ifadeler kullanmaları tabanımızı derinden rahatsız etmektedir.
 
6)Tabanımızdan ve Ak Parti tabanından il başkanlığımıza ulaşan bilgileri değerlendirdiğimizde, hemşerilerimizin büyük bir çoğunluğunun genel anlamda Başkanlık sistemine şiddetle karşı olduğu kanaati oluşturmaktadır.
 
7)  Sayın Genel Başkanımızın Salı günü yaptığı gurup toplantısı konuşmasında, kendisinin tek bir oyu olduğunu, bunu da evet olarak değerlendireceğini belirtmesi, MHP teşkilatlarını bağlayıcı bir tutumdan uzak tuttuğu anlamı taşımaktadır.
 
Basın kuruluşlarımızdan beklentimiz, günübirlik siyasi polemiklere ve kişisel sohbetlere dayanan cımbızlanmış haberler yerine, Türkiye Cumhuriyeti’nin içinde bulunduğu tehlikelerin farkında olarak, vatandaşlarımıza en doğru haberleri eksiksiz ve anlaşılır bir şekilde ulaştırılmasının daha doğru olacağını düşünüyor ve bunu sizlerle paylaşmak istiyorum.
 
Editör: Haber Merkezi