Belediye Başkanı Burhanettin Çoban, 15 Temmuz hain darbe girişimi sonrası kendisi hakkında çıkan mesnetsiz iddialara katıldığı Kanal-3 Programından tek tek cevap verdi.
Saadetin Ulusoy’un hazırlayıp sunduğu 3. Boyut programında Odak Gazetesi Köşe Yazarı M. Emin Güzbey, Kocatepe Gazetesi Sahibi Sezer Küçükkurt ve Hisar Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hayati Kanat’ın sorularını cevaplayan Başkan Burhanettin Çoban, verdiği samimi cevaplarla kamuoyunda oluşturulmak istenen spekülasyonları adeta çürüttü.
HER TÜRLÜ SORUYU SORABİLİRSİNİZ
Programda önce belediyenin yaptığı ve yapacağı çalışmaları anlatan Başkan Çoban, üçüncü bölümde ise kendisi hakkında çıkan dedikodulara yönelik açıklamalarda bulundu. Bu açıklamalara geçmeden önce konuk gazetecilere kısa bir hatırlatmada bulunan Başkan Çoban; “Aklınıza gelen her türlü soruyu sorabilirsiniz. Sorulmamasından daha rahatsız olurum. Konuşulabilecek her şey burada konuşulsun, sorulması gereken her şeyin de burada sorulmasını arzu ediyorum “diyerek gerek sosyal medyada gereksede internet medyasında hakkında çıkan iddiaların tamamına cevap verdi.
"SEÇİMLERDE ADETA ADAYLARLA DEĞİL, ÖRGÜT ELAMANLARIYLA YARIŞTIM"
2014 seçimlerinde parti adaylarıyla değil, adeta FETO örgütüyle yarıştığını söyleyen Başkan Çoban, seçim atmosferinde ve seçim günü kendisi aleyhinde çalışan bu kişiler tarafından sırtından hançerlendiğini söyledi. Seçim sonrası ise bu örgütle mücadelesini sürdürdüğünü kaydeden Başkan Çoban, bu konudaki açıklamalarını yayın sırasında gösterdiği gazete kupürleriyle destekledi. Takvim Gazetesi’nde daha önce yayınlanan bir fotoğrafın sosyal medyada ‘Burhanettin Çoban FETÖ'cü’ gibi lanse edilmeye çalışıldığını aktaran Başkan Çoban, fotoğraftaki kişinin terör örgütü başı FETO’nün E.B isimli masaj ve fizyoterapi uzmanı olduğu ve haberin Takvim Gazetesi'nde daha önce yayınlanarak sadece fotoğraf kısmının sosyal medyada yayınlandığını ifade etti.
“2014 YILINA AİT ŞİKÂYET DİLEKÇELERİM ORTADADIR”
15 Temmuz sonrası herkesin FETÖ aleyhine açıklama yapmasının kolay olduğunu belirten Başkan “Benim daha önce ne yaptığım hem kanalın kayıtlarında hem de gazete kupürlerinde var” dedi. Başkan Çoban, 2014 yılında FETÖ'cülerle mücadelesinde isim vererek devlete, emniyete, savcılığa şikâyet dilekçeleri verdiğini söyledi. Emniyet Genel Müdürlüğü’ne ve Diyanet İşleri Başkanlığı’na verdiği dilekçeleri örnekleriyle kamuoyuna gösteren Başkan Çoban; “İl Müftülük Makamına 2 Mayıs 2014 tarihinde Yoncaaltı cami imamı ve müezzini hakkında yerel seçimlerde bir memur gibi değil de paralel yapının imamı olarak, müezzini olarak dükkan dükkan, kapı kapı gezdi diye şikayet dilekçesi verdim. Bundan dolayı camii imamı o dönem yer değişikliği cezası aldı. Şuanda ise cezaevinde. Müezzini ise yine yer değişikliği cezası aldı. Mücadelem bununla da sınırlı kalmadı. O yılın Türbe Camii İmamları hakkında 25 Haziran 2014 tarihinde yine Müftülük Makamına yazdığım dilekçede şu an Cumhurbaşkanımız, o dönem Başbakanımız Tayyip Erdoğan aleyhine bunlar küfür etmiştir, hakaret etmiştir, seçimlerde de AK Parti adayı olan şahsımın kazanmaması için bağlı olduğu yapının emriyle dükkan dükkan kapı kapı gezerek cemaate telkinde bulunmuştur diye şikayet dilekçesi yazdım. Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan Müfettiş geldi. İmam memuriyetten ihraç edildi. Diğer imam ise yer değişikliği cezası aldı.
POLİS KIYAFETİ GİYMİŞ TERÖRİSTLER BANA VE MECLİS ÜYELERİME KUMPAS KURDU
2012 yılında Emniyet Müdürlüğünde polis kıyafeti giymiş örgüt mensuplarının Ergenekon, Balyoz davası gibi kendisine kumpas kurmaya kalktıklarını açıklayan Başkan Çoban; “Bunlar otopark işlerinde yolsuzluk var diye güya beni ve Meclis Üyelerimi takibe almışlar, otoparkçılara da baskı yapmışlar. Bunun üzerine ben 27 Mayıs 2014 tarihinde “Başbakanımızın paralel yapı dediği yapıya mensup bazı polislerin iki yıl boyunca aleyhimize sahte delil toplayıp kumpas kurmaya çalıştığını fark ettim, şikâyetçiyim gereğini yapın” diye Emniyet Genel Müdürlüğü’ne dilekçe vermişim. Bu şikâyetim üzerine buraya üç tane canavar gibi polis müfettişi geldi. Çok güzel bir dosya hazırladılar. Kumpası ortaya çıkardılar. Ama nedense Cumhuriyet Savcılığı polisler hakkında takipsizlik kararı verdi. ‘Ben gerçek FETO düşmanıyım’ diyenlerden hangi bir tanesi ismiyle bir yere dilekçe verebilmiş!..? Ben bu şikâyet dilekçelerini 2014 yılı Nisan, Mayıs ve Haziran ayında yapmışım. Ben bunlardan en büyük hançeri yemiş insanım. Nasıl bunlara destek olabilirim” şeklinde konuştu.
ALİ ACAR KONUSUNA AÇIKLIK GETİRDİ
Programda Belediye Başkanı Burhanettin Çoban’a Belediye Meclis Üyesi Ali Acar ile ilgili de sorular yöneltildi. Başkan Çoban konuyla ilgili şu açıklamalarda bulundu: “Ali Acar’ın 17-25 Aralık öncesinde hem Osmanbey Kolejine ait şirkette şirket ortağı gözüktüğünü, hem HÜRSİAD’da üye olduğunu, hem çocuklarının ilgili paralel devlet yapılanmasına ait dershanelerde eğitim öğretim gördüğünü ancak, 17-25 Aralık’tan sonra o zaman ki Başbakanımız Tayyip Erdoğan’ın ‘Herkes safını belli etsin, çocuklarını okullardan alsın, gazete aboneliklerini iptal etsin” çağrısından sonra Ali Acar Bey noter kanalıyla 17-25 Aralık’tan hemen sonra HÜRSİAD’dan istifa etmiş, şirket ortaklığını o tarihte devir etmiş, çocuklarını dershaneden almış ve gazete aboneliğini iptal etmiştir. Ayrıca yine kendisi 2014 yılında Şubat ayında açıklanan Belediye Meclis Üyeliği listesinde aday olduğu, paralel devlet yapılanması Afyon haini sahte isimli Muhammet Hoca tarafından öğrenilince kendisine istifa etmesi yönünde çok ağır baskılar kurmuş o da o haine karşı gerekli resti çekerek ‘Ben senin taleben miyim? Bana ne karışırsın’ diyerek ciddi şekilde kavga etmiştir. Ali Acar’ın bugüne kadar 17-25 Aralık’tan sonra FETÖ lehine herhangi bir çalışması olmadığı bilakis o yapıdan istifa ettiği, kanıtlarla sabittir. Ancak 17-25 Aralık’tan sonra herhangi bir irtibatı, faaliyeti, direk, endirekt, gizli yâda açıktan buluşması varsa bunun ispat edilmesi gerekir. Olmadığına göre beyanlarına itibar edilmesi gerekir” dedi.
BU KONUDA BANA YÜKLENİLMESİNİN TAKDİRİNİ MİLLETİMİZE BIRAKIYORUM
Ali Acar ile ilgili konuyu tek başıma karar vermediğine dikkat çeken Başkan Burhanettin Çoban; “Bu konu en az iki defa partimizin ileri gelenlerinin hazır bulunduğu ortamda Sayın Bakanımızın da bulunduğu ortamda tartışılmış ve Sayın Bakanım gerekli araştırmaları yaptıracağını ve bize beklememiz söylenmiştir. Sayın Bakanımız ilk araştırmayı yapmış ve Ali Acar’ın bu konuda masum olduğu şeklinde bilgiler elde ettiğini bizzat parti büyüklerinin yanında da ifade etmiştir. En son Afyonkarahisar Valilik Makamında da il protokolünün tamamının hazır bulunduğu ortamda Sayın Bakanımız “Ben onu en geniş şekilde araştırttım, istihbarat kurumlarından da gerekli bilgileri aldım, Ali Acar’ın 17-25 Aralık’tan sonra o yapıyla herhangi bir irtibatı olmadığını anladım” diye bizzat ifade etmiştir. Ve yine orada devletimizin tüm yetkililerine “eğer sizin 17-25 Aralık’tan sonra bu şahısla ilgili bir faaliyeti olduğuna dair bilginiz varsa bana söyleyin’ demiş. Onlarda Sayın Bakanımıza ‘hayır efendim bu tarihten sonra bir irtibatı olmadığını’ ifade etmişlerdir. Buna rağmen bu konuda bana yüklenilmesinin takdirini milletimize bırakıyorum. Ben Sayın Bakanımdan, parti teşkilatımızdan habersiz, izinsiz herhangi bir şey yapmadım. Bu konuda onlar ne demiş ise onu yaptım” şeklinde açıklamalarda bulundu.Başkan Çoban’ın bu ve benzeri açıklamaları kamuoyunun büyük desteğini gördü.
Editör: Haber Merkezi
