BALON PATLADI!..

Birkaç gün önceki yazımızda, Sandıklı’da koltuk hazırlığını gündeme getirmiş ve koltukçuların perde arkasından nasıl hareket ettiklerinden bahsetmiştik.
Olayda ismi geçen Adnan Öztaş, Erkan Akçay..
Ben yazılarımı çoğu kez karikatür çizer gibi yazarım..
Belediye meclis üyesi Adnan Öztaş’ın, mahalli seçimlerden önce MHP’den istifa ederek Ak Parti’ye girdiğini, kendisini bugünkü konuma getirenlere vefa göstermediğini, ilçe yönetim kurulu üyesi Erkan Akçay efendi; ilçe başkanlığı ve belediye başkanlığına adaylık için çalışma içinde olduklarının dile düştüğünü gündeme taşımıştım..
Bana göre doğru olanı yapmışım..
Muhteremler, kendilerini haklı ve güçlü göstermek için etraflarına: “Yargıya müracaat ettik. Muharrem Özkaya ve Yılmaz Akçil abileri aradık, durumu anlattık. Kendileri özel olarak ilgileneceklerini söylediler. Bu yazara gereken dersi vereceğiz..” diye hava atmışlar.. Bu yazdığım kısmı konuşulanların özeti..
Ben ismi geçen değerli bürokratlarımızın, adlarının ulu-orta kullanılmasına çok bozuldum ve önce Sayın Muharrem Özkaya’yı aradım.
Sayın Özkaya: ”Hiç kimse cesaret edipte benden böyle bir talepte bulunamaz. Şahısları da doğru dürüst tanımıyorum. Benim adımı kullanacak olanlara gerekeni de yaparım. Yalan söylüyorlar. Bu söylediklerimi yaz da, kamuoyu gerçeği öğrensin..” dedi.
Daha sonra Sayın Yılmaz Akçil’i aradım ve dedikoduyu anlattım.
Aynı tepkiyi Sayın Akçil’de gösterdi ve ismini kullananları şiddetle kınadı.
Sayın okurlarım:
Yalancıların mumu bu yazıdan sonra sönmüş oldu!..
Herkes herkesi bir dilekçe ile yargıya şikayet edebilir. Ama hayali senaryolarla kendisini güçlü göstermeye kalkarsa halt etmiş olur..
Ben yazdığım iddiaların da, arkasındayım..
Daha ileri derecede naylon iddiaları da var onu henüz gündeme getirmedim…
Öte yandan bu şahıslar beni arayıp “zart-zurt” demişler, asla arayan olmadı zira bana ancak “kem-küm” edebilirler..
********* 
Sandıklı küçük bir ilçe olmasına rağmen kaynayan kazanı büyük..
Benim birilerine vereceğim örnek şöyle:
"Peynir büyük, mesafe kısaysa, delikten kafanı çıkarırken dikkatli olacaksın..."
Deney fareleri için yaygın bir atasözüdür bu...
Kolay bir hamleyle peyniri kapayım derken, kafana odunu yiyebilirsin...
Sandıklı’da kimin nasıl adım attığı bilinir. Bize düşen görev: sarhoş gibi yamulanları, doğru adım atmaları için uyarmak, yalancıların balonunu patlatmaktır..

PROFESÖR OLUR MU?

Dün Sandıklı Meslek Yüksek Okulu Müdür Yardımcısı Abdullah Taytak'ın Uzaktan Eğitim Meslek Yüksek Okuluna atanacağı iddiasını yazmıştık.
Arayan hocalarımızın hepsi sıkı takipteyiz dediler.
Taltif edilecek mi göreceğiz.
Önümüzdeki günlerde neler olacak.
FETÖ’nün okulunda konuşma yapan Taytak’ın videosunu da yayınladık. Tekzip gelmedi.
Buna da tekzip gönderseydi memnun olurduk.
Gelelim Sandıklı Melek Yüksek Okul Müdürü Yusuf Karaca'ya.
Önemli bir iddia var. İddiaya göre:
ZEKA malumunuz yeni istihdam yaratacak projelere kredi veriyor.
Yusuf Karaca ve gizli ortağı vatandaşın projelerini hazırlıyorlarmış.
Sonra da geçip ZEKA da komisyon olarak bu projeleri kabul ediyorlarmış.
Hem devletten komisyon üyesi olarak para alıyorlar, hem de Proje hazırladıkları vatandaştan para alıyorlarmış.
Hocam bu iddiayı da size bildiriyoruz.
Araştırır mısınız, kulak ardı mı edersiniz, karar sizin..
********
Üniversitede profesörlüğü, Doçentliği gelenlere kadro çıkacakmış.
Sandıklı Meslek Yüksek Okul Müdürü Yusuf Karaca' nın Profesörlük zamanı dolmuş.
Hoca ona da Profesörlük kadrosu vererek taltif edecek diyorlar.
Yusuf Karaca hakkında FETÖ iltisak ve irtibatı konusunda iddiaları günlerce yayınladık.
Okulda Envantere kaydedilmeyen FETÖ kitaplarının yakılmasına kadar her şey belgeleriyle açıklandı ve kamuoyuna mal oldu.
Hadi hocam bunlara rağmen Yusuf Karacayı taltif et.
Omdan sonra da kızının, damadının merkezlerine öğrenci transferi için de Dekan yaparsan şaşırmayız.
Defalarca düşünün, öyle karar verin hocam..