ABİ VE ABLALAR KİMİ SEÇTİLERSE, GELİN YA DA DAMAT ADAYI KADERLERİNE RAZI OLUP SEÇİLEN KİŞİ İLE EVLENİYORLARDI
 
Himmet Türleri
Himmet Türleri; İşten Himmet, Maldan Himmet, Para Himmeti, Mülk Himmeti ve Evlilik Himmeti olmak üzere 5 (beş) ayrı bölüme ayrılmıştır.
 
İşten Himmet
Örgüt eğer bir kişiyi himayesine almışsa ve o kişinin verecek hiç bir şeyi de yoksa ondan iş himmeti talep eder. Bir ülkeye veya yurt okul dershane gibi bir yerin başında bedelsiz hizmet etmesini ister. Bu sürelidir. Üç beş yıl iş himmeti yapan kişi örgüte karşı mesuliyetini yerine getirmiş olur. Örgüt daha sonra bu kişiyi ücretli bir yerde istihdam eder. Kişinin hiç bir bedel alamadan çalışarak verdiği emeğe işten himmet denir. İşten himmeti yalnızca örgüte katılanlar verebilir. Örgütten olmayan bu himmete katılamaz.
 
Maldan Himmet
Örgütün kuruluş yıllarında daha çok uygulanan ama zamanla para himmetine çevrilen bir türdür. Himmet yapacak kişi, elindeki malın bir miktarını örgüte vermektedir. Özellikle örgüt yurtları, evlerine mal olarak yapılan yardımlar bunlardandır.
 
Para Himmeti
Örgütün kişilerden para olarak periyodik aldığı yardım türüdür. Esnaf, işadamı, tüccar, sanayici, gibi herkesten toplanan yardım eğer bedeli para ise bu gruba girmektedir. İşadamları bir ramazan günü o şehrin en gözde mekânında toplanarak çek ve senetler yazarak yüksek meblağlı bağışlarda bulunmaktadırlar. Görünüşte bir iftar yapılıyorken gerçekte birbiriyle yarışa sokulan işadamlarından para toplanmaktadır.
 
Para Himmetinin Sisteme Sokulması
Örgütün en önemli gelirlerinden birini himmet yoluyla toplanan bağışlar oluşturmaktadır. Bu paranın sisteme sokulması örgütün en çok zorlandığı alan olmuştur.
Himmet paralarının sisteme sokulmasının aşamaları
Örgütün önce himmet alacağı kişiyi hayır yapmaya inandırıp hazırlamaktadır. Kıvama ulaşan ve hayır yaptığına inandırılan kişiden himmet alındıktan sonra alınan para veya malın sahibi ile mülkiyet ilişkisi kesilmektedir. Para veya malı veren kişinin amacı tamamen temiz olup metafizik gerilim ortamında kandırıldığını anlamamaktadır.
Bağışlanan mal veya paranın mülkiyeti örgütün bir abisine veya şirketin mal varlığına aktarılmaktadır. Karşılıksız alınmış ve zahmeti olmayan mal veya para, hayır için alınmasına rağmen şirket ya da gerçek kişinin parası veya malı haline gelmektedir. Örgüt şirketleri mal veya parayı geliri gibi gösterip mal varlığına aktarmaktadır. Bu paranın karşılığında mal veya hizmet satmış gibi sisteme sokmaktadır. Himmet paralarının kar olarak en kolay gösterildiği sektörler, basın yayın, eğitim ve sağlık sektörleridir.
Şirket veya gerçek kişi bağış olarak aldığı hayır amacına sarf etmesi gereken para veya malı, örgütün şirket ya da gerçek kişinin şahsi mal varlığına ilave etmekte, okul, yurt, banka, bina, tesis bunlarla yapılmaktadır. Aslında ortaya konan şey bir şirket veya kişinin şahsi mülkiyeti olup hayır amacıyla yapılmış bir eser değildir.
 
Mülk Himmeti
Kişilerin ev, arsa, arazi, gibi yerleri veya binayı karşılıksız bağışlaması suretiyle elde edilmesine de mülk himmeti denilmektedir. Örgütün kamulaştırması da denilebilir. Birçok yurt, okul, dershane binaları, bazı üniversitelerin yerleşke alanları bu şekilde verilen himmetlerle elde edilmiştir. Bazen kamuya ait arsa veya binalar da benzer şekilde örgüt tarafından himmet olarak alınmıştır. Kamu kaynakları himmet olarak özel hukuk tüzel kişilerine verilmemesi gerekirken ülkemizde kimi yerlerde bunu görmekte mümkündür. Kamuya ait mal, para veya arsa, örgüte bağış olarak verilmiştir. Örgüt mensubu kamu görevlileri, kamunun malını bir nevi çalarak örgüte kazandırmıştır. Örgütten olmayan kamu görevlileri ise örgüt imamlarının bu isteklerine karşı çıktığı zaman hedef haline getirilip cebre maruz kalmıştır.
 
Evlilik Himmeti
Örgütten olanların gerçekleştireceği bir himmet türüdür. Bu himmeti herkes değil yalnızca örgüt ideolojisini içine sindirebilenler yapabilir. Evlilik himmeti iki türlüdür. Örgüt, has tabakasını kendi içinden evlendirmektedir. Birinci himmet yolu abi ve ablanın seçtiği damat ve gelin adaylarının kaderine razı olup birlikte evlenmesidir. Bu evlendirmede kişilerin iradesi bulunmaz. Abi ve abanın belirlediği kişi birbiriyle evlenir. Örgüte bağlılığı arttırmak için bu tür bir evlilik teşvik edilmektedir. Bu bir himmet türüdür. Böyle bir evlilik yapan örgütten bir daha asla ayrılamaz. Fetullah GÜLEN örgütün üst yönetimini bu şekilde birbiriyle evlendirip üyeleri eşten bağlamıştır. İkinci bir evlilik himmeti ise kişinin belli bir süre evlenmeyerek örgütün verdiği işleri idare etmesine denmektedir. Bir ülkeye gönderilen kişi evlenmemekte ve verilen görevi tamamlayana kadar bekârlığa katlanmaktadır. Kişilerin evlenmeden hizmete devam etmesine de evlilikten himmet denilmektedir.
//
//
Himmet Sisteminin Hiyerarşik Yapısı
Fetullah GÜLEN'in örgütü, tabanına 'ilay-ı kelimetullah' gayesi ile hareket edildiği, Türkiye ve Türk Coğrafyası başta olmak üzere ahlaklı toplum yetiştirme arzusunda olunduğu vurgusu yapılmakta ise de asıl amaç; Türkiye'de devletin bütün anayasal kurumlarını, güvenlik birimlerini, mülki ve adli yapısını ele geçirmektir. Bunu başarabilmek için aynı zamanda uluslararası düzeyde büyük ve etkili bir siyasi ve ekonomik güç haline gelmek temel hedeftir. Bu hedefe ulaşmak için gerekli olan finans ise büyük oranda himmet gelirlerinden sağlanmıştır.
Örgüt zaman içerisinde mali açıdan profesyonelleşmiştir
Örgütün malî yapısı, zaman içerisinde örgütlenmesine paralel olarak Türkiye başta olmak üzere dünyanın pek çok ülkesinden gelir ve gider kalemleri olan, son derece geniş bir ağ haline gelmiştir. Yapılanma zaman içerisinde profesyonelleşmiş, bünyesinde bankası, holdingleri, basın yayın kuruluşları, eğitim kurumlan, ticarî işletmeleri, hastaneleri, STK'ları vb. çok sayıda kurum ve kuruluşu olan, milyar dolarla ifade edilen gelir/gider rakamlarına ulaşan dev bir organizasyon haline gelmiştir.
Toplanan paranın %15’i FETÖ Liderine gönderilmektedir
Örgütün himmet yolu ile sağladığı gelirler genel olarak “mütevelli heyetleri” vasıtası ile toplanmaktadır. İl mütevelli heyetlerinin topladığı paralar çoğunlukla o ildeki ihtiyaçların giderilmesi için yerinde harcanmaktadır. Ancak her ilde toplanan paranın % 15'lik kısmı ise Fetullah GÜLEN’e gönderilmektedir.
 
Himmet'in Örgütün Malî Kaynağı Olarak Kullanılması
Fetullahçı Terör Örgütünün birçok kaynaktan geliri vardır. Önemli gelir kalemlerinden bazıları himmet, yardım, zekât, kurban adıyla toplanan bağışlar oluşturmaktadır. Kişiler dinî bir yapılanma sanarak hayır yapmak amacıyla gönüllü olarak örgüte bedelsiz para veya mal vermektedirler. Örgüt, zorla esnaf, sanayici, tüccar, iş adamı, gibi ekonomik geliri yüksek kişilerden de bağış toplamaktadır. Kişiler örgütten menfaat beklentisi ya da örgütün kendisine zarar vermemesi için korkarak bu bağışları vermek mecburiyetinde kalmaktadır. Bu yollarla kişilerden toplanan himmet, abiler aracılığı ile meslek veya semt imamına, bölge ve il imamına büyük bölge imamına ulaştırılmaktadır. Birçok adla toplanan bu paralarla ilgili hiçbir kayıt ve belge tutulmamaktadır.
Toplanan paralar nereye ulaştırılıyordu?
Toplanan para, İstanbul'a elden örgütün itimat ettiği iş adamları veya şirket yöneticileri tarafından ulaştırılmaktadır. Bunun sebebi de tedbirdir. Herhangi bir nedenle paranın yakalanması halinde kara para veya suç geliri olarak el konulmaması için geliştirilmiş bir gizli uygulamadır. Örgütün malî işlerinden sorumlu imamı, gelen paranın nereye kullanılacağına karar vermektedir. İhtiyaç fazlası eldeki para ise, Bank Asya, Kaynak Holding, İpek-Koza gibi örgüt kontrolündeki sermaye şirketlerinde örgüt emrine sokulmaktadır.
Koza-İpek grubuna aktarılacak olan paralar altına dönüştürülüyordu
Örgütün topladığı para eğer Koza-İpek Holding'e aktarılacaksa altına dönüştürülmektedir. Örgüt parça parça altın satın almakta, sonra şirket sermayesine altın mal olarak aktarılmaktadır. Şirket, altını yer altından maden ocağından çıkarmış gibi külçe altına çevirmektedir.
İlk olarak Koza-İpek Şirketleri zarar edip iflas etmek üzere iken 2004 yılı sonrası kara geçip her yıl büyümüştür. Grubun her yıl büyümesinin ve artan öz kaynaklarının mantıklı bir açıklaması yoktur. Bu para girişinin kaynağı sonradan örgütün topladığı paranın şirketlere Şirketlere her yıl kaynağı tespit edilmeyen para girişi yapılmıştır aktarılması olarak tespit edilmiştir. Koza-İpek Grubu içindeki bütün şirketler, kaynağı açıklanamayan yüksek karlar elde ettiklerini beyan etmişlerdir. Her yıl büyüme ve sermayenin katlanması esas alındığında belirsiz bir kaynaktan şirketlerin beslendiği anlaşılmaktadır. Bu kaynak örgütün topladığı paradır.
Basın şirketlerinin zararı suç işlenilerek halka açık şirketlerce karşılandı
İkinci olarak bu grubun elindeki basın-yayın kuruluşları her yıl zarar etmektedir. Yılda ortalama 80 milyon lira (toplam 353 milyon) zarar eden basın yayın kuruluşlarının bu zararı, halka açık diğer şirketlerin karından örtülü kazanç aktarması yoluyla usulsüz şekilde suç işleyerek karşılanmış ve ısrarla basın yayın faaliyetleri devam ettirilmiştir. Kar getirmediği halde basın yayın kuruluşlarının kar getiren şirketlerden finanse edilmesi bu grubun ticarî kar elde etme mantığı ile hareket etmediğini göstermektedir. Diğer yandan bu grubun elindeki basın yayın kuruluşlarını fiilen örgüt kullanmıştır. Örgütten ayrı bir basın yayın çizgisi takip etmemişler, aynı manşetler, aynı klişe ifadeler, aynı kişiler, aynı tema, aynı amaç, aynı yayınları defalarca tekrar etmişlerdir. Koza-İpek grubu şirketlerin önemli bir kısmı halka açık olmasına rağmen şirketleri yöneten şüpheli Hamdi Akın İpek'in bilgisi dâhilinde basın yayın kuruluşlarına sermaye aktarılması hem serbest piyasayı hem de bu şirketlerin karından pay almak üzere para yatıranları etkilediğinden sermaye piyasası düzenlemesine göre haksız ve ağır bir hak ihlâlidir.
Himmetlerin bir kısmını Koza-İpek vasıtasıyla akladılar
Koza-İpek şirketlerinden ABD'deki örgütün kuruluşlarına bağış olarak yüklü para transferi yapılması, himmetin burada toplandığını doğrulamıştır. Halka açık bir şirket olan Koza Altın A.Ş.’nin gelirlerinden usulsüz olarak limitlerin çok üzerinde örgütün bir kuruluşu olan İpek Üniversitesine bağışlar yapılmıştır. Halka açık olduğu için yalnızca kendisine ait olamayan şirketin karının bağış olarak örgütün yönettiği üniversiteye suç işleyerek verilmesi paranın kaynağı konusunda himmetin aklanmasını akla getirmektedir. Bu konuda Sermaye Piyasa Kurulu (SPK) Hamdi Akın İpek hakkında suç duyurusunda bulunmuştur.
Koza-İpek grubunun FETÖ sevgisinin gerçek nedeni...
Hamdi Akın İpek’in ayrıca Ankara ve çevresindeki örgüt okul ve yurtlarının ihtiyaçlarını giderdiği, örgütün gayesine uygun olarak elindeki parayı sarf edip sermayesini örgüte tahsis ederek kullandığı, örgütün her istediğinde yardımlarına koştuğu, Selami Tuğrul aracılığıyla örgütün amaçlarına ulaşması için para aktardığı tespit edilmiştir.
Bütün bu hususlardan nihayet Hamdi Akın İpek ve ailesinin şimdiye kadar izah edilemeyen Fetullah GÜLEN sevgisinin kaynağı da anlaşılmaktadır. Serbest piyasa şartlarında iflas etmek üzere olan şirketlerin bir anda görünmez bir el tarafından desteklenip alıp yürümesinin altındaki gerçek neden örgütün kafaladığı kişilerden hayır, din, iman diyerek kandırıp topladığı haksız himmet parasıdır.


FETÖ’NÜN MAHREM İMAMLARI GÜNEYDOĞU’DAKİ OPERASYONLAR İLE İLGİLİ OPERASYON ÖNCESİNDE BİLGİ ALMIŞLAR
 
FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü Askeri Personel yapılanması kapsamında İlimizde 52 askeri personel gözaltına alınmış 33 askeri personel tutuklanmış, 15 askeri personel adli kontrol ile serbest kalmış, 4 askeri personel Cumhuriyet Savcılığından serbest bırakılmıştır.
 
//
 
 
Askeriye içerisindeki yapılanma nasıl sağlandı?
Cumhuriyet Başsavcılığınca FETÖ/PDY’ye yönelik olarak yürütülen soruşturmalar kapsamında;
Örgütün Askeri birimlerdeki yapılanmasının Mahrem İmam olarak adlandırılan kişilerce yürütüldüğü,
Mahrem İmam, Örgüt üyelerini subaylar ile Askeri okulda iken irtibat kurmaya başlayarak Harp okulunu bitirip Subay oluncaya kadar bir ilişkinin yürütüldüğü, Jandarma Teşkilatında Harp okulu sonrası Ankara’daki Jandarma Okulu sürecinde de yine aynı Mahrem İmamın görevli olduğu,
Menteş veya Foça Komando Eğitim Merkezinde bulundukları sırada da aynı Mahrem İmamın görevli olarak devam ettiği,
İlk kuralarını çektiklerinde Mahrem İmamın Subayın atandığı İl’e giderek, Subayı atandığı İl’deki Mahrem İmam ile tanıştırdığı,
İllerdeki Mahrem İmamların bir veya iki kişi olarak Subay ile telefon kullanmadan randevu sistemi ile buluştukları ve Mahrem imamın evinde buluşmaların devam ettiği,
Subaylara tablet bilgisayar verdikleri ve Bylock, Eagle, Gmail, Messenger programlarının bu tabletlerde kurulu olduğu ve buradan görüştükleri,
Halka açık veya çarşı pazarda asla görüşmedikleri, 15 Temmuz 2016 darbe girişiminden sonrada görüşmelerin ve yapının devam ettiği,
Doğu ve Güneydoğudaki Subaylardan Mahrem İmamlar yapılacak operasyon ile ilgili önceden nereye ve ne şekilde yapılacaklarına dair bilgileri sürekli olarak aldıkları, Subaylara ara ara örgütten ayrılan veya örgüte karşı Subayların başına gelenlerden bahsettikleri,
Son yıllardaki Jandarma Subaylarının tayinlerinde Subayların Memleketlerine yakın yerleri tayin olarak tercih etmelerine rağmen tercih dışı tayinler ile Eğitim Kurumlarına tayin oldukları,
Mahrem İmamların bulundukları illerden ayrıldıklarında İl İmamı tarafından görevlendirilen başka bir Mahrem İmam ile Subayı tanıştırıp devir ettikleri, Mahrem İmamların genelde evlerini de birbirlerine devir ettikleri,
Mahrem İmamların evliliklerinin mutlak surette örgütün kadın elemanları ile olduğu bunun dışına çıkılmadığı, her Mahrem imamın bölgesinde en fazla iki subayı tanıdığı, diğer Mahrem imamları da tanımadığı veya bilmediği, her Subay için Mahrem İmamların kendilerine ait Kod isim kullandıkları,
Mahrem İmam yapılanmasının illerin bölgeye, bölgenin başka bir bölgeye bağlı hareket ettiği şeklinde bilgiler elde edilmiştir.
 
 
Bir itirafçının Afyonkarahisar Jandarma Komutanlığındaki FETÖ/PDY örgütlenmesi ile ilgili anlattıkları...
 
Kocatepe dersanesinde buluştuk
“2011 yılında girmiş olduğum KPSS sınavı kazanıp aile sosyal politikalar il müdürlüğü ne bağlı yetiştirme yurtlarında sözleşmeli olarak göreve başladım. Göreve başladıktan sonra zaman zaman dershanedeki arkadaşlarımla görüştüm. 2011 yılı ağustos ayında beni Kocatepe Dershanesinden daha önceden tanıdığım Yakup isimli eğitim danışmanı arayarak Kocatepe dershanesine çağırdı. Oraya gittiğimde adının Selahattin olduğunu öğrendiğim bir şahıs geldi, bana cemaat yapılanmasından olduğunu, Afyonkarahisar ilinde görev yapan bazı askerlerin bulunduğunu, onlarla ilgilenmemi, Kuran öğretip, namaz kıldırmamı, maneviyatlarını yüksek tutmamı teklif etti. Ben herhangi bir maddi menfaat gözetmeksizin tamamen dini duygular ile bu teklifi kabul ettim. Selahattin isimli şahıs bir gün evime Necmi isimli daha önceden tanıdığım kişi ile birlikte geldi. Daha sonra bana Şuhut İlçe Jandarma Komutanlığında görev yapan Mustafa YILDIRIM isimli bir askerin telefonunu verdi. Necmi ile birlikte Şuhut a giderek Mustafa YILDIRIM isimli askerle görüştük. 2013 yılına kadar Fetullah GÜLEN yapılanması içerisinde Mustafa Yıldırım dan sorumluydum. Zaman zaman Mustafa nın evinde ya da dışarıda görüşür, namaz kılıp çay içerdik.
Toplantılar için bazen Uşak’a giderdik
2013 Yılına kadar yapılanma içerisinde sohbet hocası görevindeydim. Benimle birlikte aynı dönemde Necmi (Kod adlı) Abdülaziz BİÇER ve Talha(Kod adlı) Önder AKÇİ de sohbet hocası idi. Herkes sorumlusu olduğu askeri tanır, onunla görüşür. Selahattin isimli şahıs ikamet ettiği Uşak tan Afyon a geldiğinde toplantıları bizlerden birinin evinde yapardı. Toplantılar bazen de Selahattin in Uşak taki evinde olurdu.
Hangi askerlerin kimlerle görüşeceğine imam karar verirdi
Yapılanma içerisinde Afyon İl Jandarma Komutanlığından sorumlu sohbet hocalarının kim olacağına, hangi askerler ile kimlerin görüşeceğine Selahattin karar verir. 2013 yılında yapılanmadaki asker sayısının artacağını öngörmüş olacak ki beni doğrudan asker sorumluluğundan alarak sohbet hocalarının sorumluluğuna getirdi. Daha sonra askerlerin sohbet hocası olarak farklı şahıslar yapılanma içerisinde görev aldı. Bu şahıslar da Selahattin tarafından seçilip bana bildirilirdi.
Yeni mezunların görev yerleri belli olunca imama bildirilirdi
Astsubay hazırlama ve uzman çavuş okullarında cemaatle bağlantısı olan, öğrenim süresi boyunca cemaat evlerine giden askeri öğrenciler mezun olmadan önce görev yerleri belli olduktan sonra isimleri Selahattin isimli şahsa bildirilir. Selahattin bizimle yaptığı toplantılarda yeni mezun olan Afyonkarahisar ilinde göreve başlayacak askerlerin bilgilerini verirdi. Kimi zaman ben diğer sohbet hocaları ile birlikte Ankara ya giderek cemaat mensubu olan bu askerlerin gittikleri cemaat evlerine gidip onlarla tanışır, kimi zamanda Afyon da göreve başladıktan sonra ankesörlü bir telefondan arayarak askerler ile tanışırdık. Hangi askerin hangi hoca ile görüşeceğini belirleyip buna göre hareket ederdik. Ayrıca yapılanmaya mensup Afyonkarahisar da görev yapan askerlerden tayini çıkanları sohbet hocaları bana bildirir. Bende Selahattin isimli şahsa askeri ve gideceği yeni görev yerini bildirirdim.
Önce Cover Me, sonra Bylock kullanmaya başladık
Bu yapılanma içerisinde 2013 yılına kadar farklı kişilere ait kimlikler ile açılmış hatlar olan tuşlu telefonlarla iletişimi sağlıyorduk. Bu telefon hatlarını Selahattin getiriyordu. O dönem birlikte faaliyet yürüttüğümüz Selahattin (Kod adlı) Necmi (Kod adlı ) ve Talha(Kod adlı) isimli şahıslardan bu telefonlardan vardı. Zamanla akıllı telefonlara geçip iletişimi Cover Me isimli telefon programı vasıtası ile sağlıyorduk. Bir süre sonrada ByLock isimli programı kullanmaya başladık. Bu programı Selahattin (Kod adlı) getirerek benim ve diğer sohbet hocalarının telefonlarına yükledi.
Arkadaşların evine haber vermeden gitmeye başladık
Bizlerde görüştüğümüz askerlerden bazılarının telefonlarına bu programı yükledik. Bir süre kullandıktan sonra Selahattin(Kod adlı) in programı kullanmamamız talimatı vermesi üzerine programı telefonumuzdan kaldırdık. O tarihten sonra yapılanma mensubu arkadaşlar ile irtibatımız minimum seviyeye düştü, arkadaşların evine daha önceden haber vermeden gitmeye başladık.
Paralar önce sohbet hocalarına, en sonda imama ulaştırılırdı
Görüştüğümüz askerlerden sohbet hocalarının aldığı himmet paraları bana ulaştırılır, Selahattin ile yaptığımız ilk görüşmede kendisine verirdim. Bu paranın bir kısmını ben şahıslar ile yapılan görüşmelerde harcanan masrafları karşılamak amacı ile kullanırdım.
Hocalardan askerler hakkında genel bilgiler alınırdı
Sorumlu sohbet hocaları ile ben askerlerin durumlarını görüşmek üzere hafta da bir hangimizin evi müsait ise toplanırdık. Bu Toplantıda namaz kılıp dini sohbet yaptıktan sonra hocalar ile tek tek görüşürdüm. Bunun amacı da sohbet hocasının görüştüğü askerlerin diğer hocalar tarafından bilinmesinin önüne geçmekti. Bu görüşmede sohbet hocaları bana görüştükleri askerler ile ilgili genel bilgiler verirdi.
Hocalardan alınan bilgiler imama aktarılırdı
Askerlerden sorumlu sohbet hocaları görüşmelerini kendi evlerinde, askerlerin evinde ya da dışarıda yaparlardı. Bu görüşmelerin haricinde Selahattin ile misafirhane olarak tabir ettiğimiz Üçüzler sitesinde bazen de kendi evlerimizde sohbet hocaları ile birlikte toplantı yapardık. Bu görüşmelerde Selahattin e askerlerin ve sohbet hocalarının genel durumları ile ilgili bilgi verirdim.
Askerlere evlenmek isteyip istemediklerini sorardık
Yapılanma içerisinde görüştüğümüz askerlere muhabbet gereği her türlü ihtiyacının yanın da evlenmek isteyip istemediğini de sorardık, görüştüğüm hiçbir asker evlenme talebi olduğunu ve kendisine evleneceği kişiyi bulmamızı istemedi. Eğer böyle bir talep olsaydı, bunu Selahattin e iletirdim.
Örgüt içerisinde herkesin bir kod adı vardı
Yapılanma içerisinde sorumlu olan herkesin kod ismi vardı. Bu kod isimleri Selahattin ve sohbet hocaları birlikte belirlerdik. Amaç Grup içerisinde ilgili haricindeki kişilerin gerçek ismini bilmemesi ve o bu kişiyi tanımamasıdır.
 
Yılda on gün yatılı toplantılar düzenlenirdi
Bu yapılanma içerisinde her yıl Şubat ve Temmuz aylarında 5 gün süreyle okuma programı düzenleriz. Uygun olan bir evde katılan kişiler ile birlikte yatılı kalır, Kuran Kerim ve dini kitaplar okur, birlikte ibadet ederiz. 2016 yılı 2. Okuma programını Ramazan ayı içerisinde yapmamızı Selahattin istemişti. Ancak Ramazan ayında zor olacağından dolayı arkadaşlar ile birlikte bayramdan sonraki ilk hafta okuma programı yapmayı kararlaştırdık.
Üçüzler sitesindeki evde yatılı kalıyorduk
Okuma programı 11 Temmuz Pazartesi günü üçüzler sitesindeki Misafirhane de başladı. Programa yatılı olarak benimle birlikte Nail (Kod adlı), Murat(Kod adlı), Yasin (Kod adlı) isimli sohbet hocaları katıldı. Akif (Kod adlı) bazı akşamlar gelir ancak yatılı kalmazdı. Tarık (Kod adlı) hiçbir zaman katılmadı. 15 Temmuz 2016 günü gerçekleşen darbe teşebbüsünü biz misafirhanede bulunduğumuz esnada TV den öğrendik. İlerleyen saatlerde dışarıda olan Akif (Kod adlı) gelerek olan biteni sorguladığında bizim de bilgimizin olmadığını söyledik. Hepimiz o gece yaşananları TV den takip edip sabah evimize ayrıldık.
Darbe girişimi esnasında Burdur’dan Afyon’a gelen esrarengiz kişi
Okuma programının son günü Selahattin in benimle daha önceden tanıştırdığı, Burdur ilinde ikamet ettiğini ve yapılanma içerisinde bizimle çalışacağını öğrendiğimiz Nadir isimli bir şahısta gelmişti. Hatırladığım kadarı ile bu şahıs darbe girişimi devam ettiği esnada misafirhaneye gelmişti. Sohbet hocası olarak görevlendirileceğini düşündüğüm bu şahıs Afyonkarahisar’dan ayrıldı. Bildiğim kadarı ile kendisinin de darbe girişiminden haberi yoktu.
İmamın darbenin kendileriyle alakalı olmadığını söylemesine inanmadık
15 Temmuz 2016 tarihinde yaşanan darbe girişimi sonrası bir gün Selahattin (Kod adlı) Adem YOLCU evime geldi, kendisine yaşanan darbe girişimi nedeniyle benim ve arkadaşlarımın rahatsız olduğunu söylediğimde bir gün belirleyerek Misafirhane ye gelip arkadaşlara bilgi vermesini ve ikna etmesini istedim. Kendisi darbe girişiminden haberi olmadığını söyledi, bende bunu tüm arkadaşlarıma anlatmasını istedim. Kararlaştığımız günü diğer sohbet hocalarına bildirdim. O gün misafirhane de toplandık. Toplantıya Yasin (Kod adlı), Akif (Kod adlı), Nail (Kod adlı), Murat (Kod adlı) ve ben katıldık. Selahattin darbe girişiminden kendisinin de haberinin olmadığını, iş içinde başka işlerin olduğunu, darbenin cemaatle bir ilgisinin olmadığını söyledi.
250 kişinin Şehit edilmesi sonrası örgütte çözülmeler başladı
Ancak arkadaşlardan hiçbirisi ben de dahil ikna olmadık. Yine de yaşananların bizimle ilgisinin olmadığını, görüştüğümüz askerlere söyledik ancak 15 Temmuz tarihinden sonra yapılanma tamamen çözülmeye başladı. Vicdanen hepimiz rahatsız olduk. Çünkü yapılanma içerisinde sigara içmeye bile olumsuz bakılırken, 250 kişinin şehit olması ben, sohbet hocaları ve askerlerin yapılanmaya olan bakışını tümden değiştirdi”
 
YARIN:
AFYONKARAHİSAR’DA FETÖ/PDY NİN ASKERİDEKİ ÖRGÜTLENMESİNE İLİŞKİN TANIKLARIN VERDİKLERİ İFADELERDEN ŞOK EDEN BÖLÜMLER...





 
Editör: Haber Merkezi