17-25 SONRASI AKÜ’DE FETO MÜCADELESİ!..
          
            Dün köşemizde Rektör Hocaya, Üniversitede FETÖ’cülerin 17-25 Aralıktan sonra, Bölüm ve Anabilim Dalı Başkanlıklarında niçin kaldıklarını sorduk.
            Bundan, hala gizlenebilen, Üniversitede görevde olan, FETÖ’cü, kripto hocalar rahatsız olmuş.. Hemen Rektör hocalarına sahip çıkmışlar.  Tezleri şöyle:  “Bölüm ve Anabilim Dalı Başkanlık idari görevlerine seçimle geliniyor. Görevlerinden alınamazlar.”
            Bazı deneyimli hocalarımız aradık. Sorduk.
            Hocalarımız diyor ki;
  1. Üniversitenin Bölüm ve Anabilim Dalı Başkanlık idari görevleri, “bir binanın temelinin ana donatılarıdır”.Çok önemli idari görevlerdir.Bölüme alınacak ,“Normal, Yüksek Lisans ve Doktora öğrencilerinin alınması”, “Asistan, Yrd.Doçent, Doçent ve Profesör alınması” ,”ders dağıtımları ve derslerin belirlenmesi”nde yetkili bölümlerdir. Bir Anabilim Dalı Başkanının yazılı görüşü olmadan bölüme, bırakın profesörü, asistan dahi alamazsınız. Yani amiyane tabirle çivi alamazsınız. Bunlar, aynı zamanda , o fakültenin karar organı Yönetim Kurullarında görevlidirler. Bunun için FETÖ’cüler bu görevleri her zaman sahiplenmişler, bir şekilde bu görevleri ellerinde tutmuşlardır.17-25 Aralık sonrası FETÖ’cüler derhal bu görevlerden alınmalıydı. Alınmaması, Devletin temeline dinamit koyan fetö’cülerin faaliyetlerin devam etsin demektir. Alttan alttan FETÖ faaliyetlerini yürütsünler demektir. Diyor.
            2.Diğer bir hocamız da diyor ki ; madem , bunlar 241 Şehidimizin tabandaki müsebbipleri. Terör örgütünün tabana varan uzantıları. Silahla değil bilimle, idari görevlerle FETÖ/PDY Terör örgütü faaliyetleri yürütüyorlar. Niçin görevden alınmasınlar. Almamak büyük suçtur... Diyor.
3.Başka bir hocamız da; AKÜ’ de “Bölüm ve Anabilim Dalı Başkanlıkları” Yüksek Öğretim Kurulu Başkanlığının darbe sonu, 19.07.2016 yazısı ile FETÖ’cülerden alındı. Demek ki seçimle de gelse bu görevlerde bulunanların, terör örgütü mensubu olmaları halinde bu görevlerden alınabilirler. Alınması gerekirdi..  .Diyor.
4.Bir hocamız da; Şimdiden söyleyelim hoca bahane üretecek. Bölümde tek Profesör varsa. Doçent veya Yardımcı Doçente, Bölüm veya Anabilim Dalı Başkanlığı verilemez. Tek Doçent varsa Yrd.Doçente bu görevler verilemez diye. Şimdi nasıl vekaleten verildi?. Diyor.
5.Bir hocamız da çok dertli. Dört Yıldır kadro bekliyor. Kendi ve arkadaşlarının yarasına  parmak basıyor. Üniversiteye asistan olarak başlamış, emek vermiş, yıllarını harcamış, Afyon’lu olmuş FETÖ cü olmayan hocalara Doçent ve Profesör kadrosu verilmiyor. Başka yere gitmesi için zorlanıyor. Bir nevi Mobbing.
FETÖ’cü olmayan alternatif hocalar Doçent ve Profesör olamayınca “Bölüm ve Anabilim Dalı Başkanlıkları ” FETÖ’cülere kalıyor. Yani takiyye ve taktikle meydan FETÖ’cülere bırakılıyor. Tipik bütün Üniversitelerde uygulanan FETÖ taktiği.
6.Yine bir hocamız da; “Afyon Kocatepe Üniversitesinde Bölüm ve Anabilim Dalı Başkanlıkları seçimlerinin  nasıl FETÖ’cülere teslim edildiğini biliyoruz diyor.
Hocanın , TIP fakültesinde doğrudan Anabilim Dalı Başkanlığını uhdesine alıp, FETÖ den tutuklu kişiyi Anabilim Dalı Başkanlığına getirdiğini anlatıyor. Bu doğrudan FETÖ kadrolaşması faaliyetidir. Diyor. (Köşemizde yer almıştı.)
 17 Temmuz sonrası Anabilim Dalı Başkanlığına FETÖ hüllesi ile getirilen  bir kişinin,18 Temmuz’da istifasının alınıp, hemen istifasının kabul edilip İHRAÇ ‘dan kurtarılmasını da ekliyor.
Rektör Prof.Dr.Mustafa Solak’ın kankası, Denizli Üniversitesi Rektörü Prof.Dr.Hüseyin Bağcı (açıkta) nasıl 17-25 Aralık’tan  sonra, hemen FETÖ’cülerin Bölüm ve Anabilim Dalı Başkanlıklarından istifasını almış. Ama buna rağmen açıkta. Oradaki yetkililer daha hassas davranmış demektir.
Hocalarımızın görüşlerine saygı duyuyoruz. Bizde aydınlandık, Kamuoyu da aydınlanmış oldu.
Demek ki, sözün özü:  Üniversitede Bölüm ve Anabilim Dalı Başkanlıklar çok önemli idari görevler. Denizli de olduğu gibi 17-25 Aralıktan sonra FETÖ’cülerin Bölüm ve Anabilim Dalı Başkanlıklarından derhal uzaklaştırılması gerekiyordu.
17-25 Aralıktan sonra Sayın Cumhurbaşkanımız, FETÖ terör örgütü konusunda tavrını net ortaya koymuştu.
Devletin tepesinde görev yapanların, bu duyarlılıkta olması,FETÖ’cülerin koruma altına alınmayıp, tabir caizse, merdiven altı FETÖ faaliyetlerine engel olunması gerekmez miydi?.
Darbe sonu Bölüm ve Anabilim Dalı Başkanlıklarından alınan FETÖ’cülerin yerine vekâleten hocalar atanmış demek ki yapılabiliyor. Bu görevler kadrolu asli görevler değil, değişebilir. Değil mi hocam?.
AKÜ’de 17-25 Aralık-2013 den sonra hala FETÖ faaliyetlerini dile getiriyoruz. Daha devam edecek. Yetkililerimizde bu konuları incelerse memnun oluruz.
            Hoca basın açıklamasında;
“17-25 Aralık sonrasında Devletimizin ve Hükümetimizin politikalarına uygun hareket etmiş…”diyor. Hoca yuvarlak sözle işi geçiştirmeye çalışmış.
Uygulananla, söylem birbirinin tam aksi.. Zira adamlar darbe sonuna kadar görevlerinde kalmışlar. Değil mi hocam?.
Sizin FETÖ’yle mücadeleniz böyle miydi, Rektör Hocam?
 
 
Editör: Haber Merkezi